Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya 10 yıldır işkencenin diğer adı: Guantanamo

        11 Eylül saldırılarından sonra, ABD'nin ''küresel terörle mücadelesi'' kapsamında kurulan, ama tutuklulara ağır işkence yöntemleri ve adil yargılanma hakkından mahrum edildikleri yönünde ciddi eleştirilere tutulan Guantanamo hapishanesi, 10'uncu yılına girdi ve hala açık.

        ABD'de, Guantanamo'daki eski başsavcı, tutuklulardan bazılarının avukatı, insan hakları temsilcileri ve haksız yere kötü muameleye maruz kaldığını belirten bir Amerikalı Müslüman genç, Guantanamo ile ilgili görüşlerini AA muhabiriyle paylaştı.

        Emekli hava kuvvetleri albayı ve avukat Morris Davis, Guantanamo'daki askeri komisyonlarda 2005-2007 yılları arasında başsavcılık görevini yürüttü. Ancak, Guantanamo'daki mahkemelerde işkence altında alınan kanıtların kullanılması ve yargıya siyasi baskıları gerekçe göstererek görevinden istifa etti. Hatta 2008 yılında bir mahkumun lehine tanıklık yapan ve Guantanamo'nun kapatılmasını isteyenler arasında başı çeken Davis, ABD Başkanı Obama'nın Guantanamo'yu kapatma sözü verdiğini hatırlatarak, Obama'nın bu sözünü tutmasını beklediğini söyledi.

        Davis, eski ABD Başkanı George H.W Bush'un seçim öncesi vaatlerini yerine getirmediği için ikinci dönem seçilmediğini hatırlatarak, ''Başkan Obama, Amerikan halkına Guantanamo'yu kapatacağına dair söz verdi ve bu sözünü şu ana kadar yerine getirmedi. Dolayısıyla ondan, biraz olsun liderlik gösterip, Guantanamo'yu kapatmasını bekliyorum. Evet Kongre bu yolda Obama'nın işini zorlaştırdı, ama o bu ülkenin başkanı'' dedi.

        "KAPATILACAĞINDAN EMİN DEĞİLİM"

        Obama'nın Amerikan kamuoyunu Guantanamo hakkında bilgilendirmesi gerektiğini kaydeden Davis, şunları kaydetti:

        ''Amerikan kamuoyu, Guantanamo'dakilerin 'kötülerin en kötüsü' olduğu, tek amaçlarının Amerikalıları öldürmek olduğu yönündeki argümanlara kanmış durumda. Halbuki yönetim, Guantanamo'dakilerin çoğunu, en azından başka yere transfer olmaları için temize çıkardı ama kamuoyu bunu bilmiyor. Dolayısıyla sadece vatandaşlık statülerinden dolayı hala Guantanamo'da tutulmaya devam ediyorlar. Bu noktada kamuoyunu bilgilendirmede başarısız olundu'' diye konuştu.

        Davis, hapishanedeki temize çıkan 89 mahkumun, daha çok Yemenli olduğunu ve ABD hükümetinin, Yemen devletinin bu tutukluları güvenli bir yerde tutabileceğine yönelik şüpheleri bulunduğu için mahkumları hala Guantanamo'da tuttuğunu kaydetti.

        Bir soru üzerine Davis, ABD'de seçim yılı olmasından dolayı bu yıl Guantanamo'nun kapatılacağından maalesef pek ümitli olmadığını da dile getirdi.

        "AMERİKALILAR AHLAKİ DEĞERLERİNDEN FERAGAT ETTİ"

        Davis ayrıca, Kongre'de geçenlerde kabul edilen ve Obama'nın da eleştirilerine rağmen imzaladığı, tutukluların süresiz gözaltında tutulmasına imkan veren Savunma Yetki Yasası'nı değerlendirerek, bunun, politikacıların, ''bakın teröristlere karşı ne kadar sertim'' demeleri için çıkartılmış siyasi bir yasa olduğunu savundu.

        Davis, sözlerine şöyle devam etti:

        ''Amerikalılar maalesef ahlaki değerlerimizden feragat etti. İnsanlar 11 Eylül saldırılarından sonra korkmuştu ve politikacılar onların bu korkularından istifade ederek, 'korku oyunu' oynadı ve ülkemizin kuruluşundan bu yana bize rehberlik eden ideallerimiz ve ilkelerimize sırtımızı çevirdik. Bu yıl seçim yılı olması dolayısıyla, bazı şeylerin değişeceğine dair iyimser değilim, ama umudumu da hiçbir zaman terk etmiyorum''.

        "OLUMSUZ BİR SEMBOL"

        Davis, başka bir soru üzerine, bir önceki ABD Başkanı George W. Bush yönetiminin, Guantanamo'yu yasaların erişim alanının dışında kaldığını düşündüğü için seçtiğini de kaydederek, burasının onlar için, insanları bilgi edinmek için sömürebilecekleri ve kimsenin de sesini çıkarmayacağı ''mükemmel'' bir yer olduğunu söyledi.

        Guantanamo'nun şu anda ABD için ''olumsuz bir sembol'' haline geldiğine işaret eden Davis, ''Dünyanın neresinde olursanız olun, 'Ebu Gureyb, askeri komisyon veya Guantanamo dediğinizde, insanların zihninde negatif algılar oluşuyor. Yüzyıllar boyunca hukukun üstünlüğünün arkasında duran bir halk olarak Amerikalıların, dünyada 'kötü insanlar' olarak görülmesi hiçbir şekilde bizim ulusal çıkarımıza uygun düşmüyor'' diye konuştu.

        Davis, bir soru üzerine, Guantanamo'nun kapatılmasının ABD'nin dünyadaki imajını düzeltmeye yetmeyeceğini, ancak bunun doğru yolda atılmış bir adım olacağını sözlerine ekledi.

        "ABD DAHA GÜVENLİ DEĞİL"

        Washington'da dün yüzlerce kişi sokaklara dökülerek, Guantanamo hapishanesinin kapatılmasını istedi.

        Beyaz Saray'ın önüne Guantanamo'daki mahkumların giydiği turuncu kıyafet giyip, başlarına siyah bez geçiren protestocular, dev ''Guantanamo'yu kapat'' pankartı açtı ve Obama'ya yönelik hayal kırıklıklarını dile getirdi.

        Bu organizasyonda görev alan 50'yi aşkın kuruluştan biri olan İşkenceye Karşı Ulusal Dini Hareket adlı kuruluşun direktörü Richard Killmer da Guantanamo'nun, ABD yönetiminin, ''korkularını, Amerikan halkının değerlerinin üstünde gördüğü bir dönemi'' yansıttığını söyledi.

        Killmer, ''Guantanamo'daki cezaevinin uluslararası alanda 'işkencenin sembolü' olarak tanınması ve ABD'nin tüm insanlığın doğasında varolan temel değerlere saygı göstermeyi başaramaması yüzünden, Guantanamo'nun ABD'yi daha güvenli kılmadığını, tam tersine, ABD'ye zarar vermek isteyenlere ilham verdiğini'' belirtti.

        Guantanamo'daki tutukluların adil yargılanma hakkından yararlanmasına yönelik olarak ABD Yüksek Mahkemesi'nde görülen iki davada avukatlık yapmış bir isim olan Tom Wilner, Guantanamo'nun bir gün kapatılacağından umutlu olduğunu söyledi.

        Wilner, şunları kaydetti:

        ''ABD'nin bir gün uyanacağından, ABD vatandaşlarının bu hususa tekrar ilgi göstereceğinden umutluyum. Guantanamo'nun yarattığı utanç, ABD'nin savunduğu değerlere tamamen ters düşüyor. Guantanamo yüzünden utanç duyuyorum. Halbuki ülkemden her zaman gurur duymuşumdur.

        ABD'yi büyük bir ülke kılan, dünyada sahip olduğu gücü ona veren, gücü ya da zenginliği değil, ilkeleri ve Guantanamo tüm bunları ihlal ediyor. Dolayısıyla burayı derhal kapatmamız gerekiyor.''

        "SİZİN DE BAŞINIZA GELEBİLİR"

        ABD ordusunda görev yaparken Müslüman olmayı seçen Abdullah Ray adlı Amerikalı, Washington'daki Guantanamo hapishanesinin kapatılması için yürüyen yüzlerce protestocudan biriydi.

        Denizaşırı ülkelerde yüzlerce, binlerce insanın FBI tarafından, hiçbir gerekçe gösterilmeden, adil bir hukuki sürece tabi tutulmadan alıkonulduğunu savunan Ray, kendisinin de bunlardan biri olduğunu anlattı.

        Ray, geçmiş yıllarda Güney Amerika'da 5 ay süreyle FBI tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden alıkonulduğunu, pasaportuna el konulduğunu belirterek, ''(Neler oluyor) diye kendimize sormamız gerekiyor. Bana birşey olmaz demeyin, bunlar bir gün sizin başınıza da gelebilir'' dedi.

        Ray, George W. Bush döneminde ilan edilen ''küresel terörle savaş''ın terörizmle alakası olmadığını, yasa dışı işgaller ve insanları savaş suçları bahanesiyle hapse atmak için gerekçe oluşturduğunu savunarak, ''Esas savaş suçlularının, halkın özgürlüklerini çiğneyen ABD yönetimi ve Yüksek Mahkemedekiler olduğunu, esas onların mahkeme önüne çıkarılmaları ve hapse konulmaları gerektiğini'' ileri sürdü.

        Ray, ''Guantanamo'ya, Afganistan'daki yasa dışı gözaltılara son vermeliyiz. Bunlar son derece insanlık dışı'' ifadesini kullandı.

        "MÜSLÜMANLAR HAKLARINI ARAMALI"

        Daha önce ABD ordusunda 4 yıl askerlik yaptığını ve bir gün Kur'an-ı Kerim'i okuduktan sonra Müslüman olmaya karar verdiğini ve adını ''Abdullah'' olarak değiştirdiğini anlatan Ray, Müslüman olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

        Ancak protestoya ABD'deki Müslüman toplumunun fazla katılmadığına işaret eden Ray, ABD'de Müslüman toplumunun hedef alındığını, FBI'ın ayrımcı muamelelerine maruz kaldığını savunarak, ''Asıl bu insanlar öne atılmalı ve haklarını aramalılar. Müslümanların burada olmasına ihtiyacımız var. Güçlenmemizin tek yolu bir araya gelmemiz ve birlik olup haklarımızı aramamız. Gelecek nesiller için, çocuklarımız için bunu yapmalıyız'' diye konuştu.

        Guantanamo hapishanesi, 11 Eylül saldırılarının ardından, ABD'nin Afganistan'ı işgalinden sonra kuruldu. Terör örgütü El-Kaide, Taliban ve ABD tarafından terörist örgüt olarak tanımlanan diğer gruplarla bağlantısı olduğundan şüphelenilenleri sorgulamak ve hapsetmek için açılan Guantanamo'ya gelen tutuklular için dönemin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, ''kötünün de kötüsü'' ifadesini kullanmıştı.

        Hapishaneye ilk 20 mahkum 11 Ocak 2002 yılında ulaştı. Bunlar ''Kamp X-Ray'' denilen telle çevrili demir kafeslerin bulunduğu koğuşlarda tutuldu. Daha sonra mahkum sayısının hızlı artmasıyla yeni binalar eklendi.

        Kampa, şu ana kadar toplamda çoğu, ''küresel terörle mücadele''nin bir parçası olarak 779 yabancı tutuklu geldi. Bunlardan çoğunluğu 10 yıl boyunca başka ülkelere sevk edildi veya serbest bırakıldı.

        Ancak kampta hala, 23 milletten, yaşları 25 ila 62 arasında değişen 171 tutuklu tutuluyor. Bunlardan aslında 89'unun salıverilmesi uygun görüldü ama hala Guantanamo'dalar ve durumları da belirsiz. Şu anda hapishanede bulunan mahkumların 46'sı ise ''bırakılması çok tehlikeli tutuklular'' olarak görülüyor.

        "ADI İŞKENCEYLE ÖZDEŞLETİ"

        Açıldığı günden bu yana tartışmalara sahne olan Guantanamo'nun adı aslında işkence ve özellikle de kişide boğulma hissi yaratan ''waterboarding'' yöntemi ile özdeşleşti.

        Nitekim, kampta kalanların çoğunluğu işkenceye maruz kaldıklarını söylüyor. Bunlara, hücre hapsi, uykusuzluğa, çok soğuk veya sıcak havaya maruz bırakma, yüksek seste müzik dinletme, askeri köpeklerle korkutma ve mahkumları çok rahatsız edici bir pozisyonda zincirleme gibi birçok işkence yöntemi uygulandığı ifade ediliyor. CIA de gizli bir hapishanede tutulan ve sonra Guantanamo'ya sevk edilen 3 mahkuma, boğulma hissi yaratan ''waterboarding'' yöntemi kullandığını kabul etti.

        Bunun yanında, Guantanamo'da 8 mahkum hayatını kaybetti. Kayıtlarda, bunların 6 tanesi intihar, 2 tanesi de kalp krizi ve kanser gibi ''doğal nedenlerle'' öldüğü kaydedildi.

        DESTEK VE KARŞI ÇIKIŞLAR

        Hapishanedeki mahkumların gördükleri muamele ve yargılanmalarına yönelik engeller hala ABD'de tartışma konusu.

        Bazı kesimler Guantanamo'nun ABD'nin terörle savaşı devam ettikçe açık kalması gerektiğini savunuyor ve bu hapishaneyi terörle mücadelenin önemli bir parçası olarak görüyor. Bu kesim, mahkumların insani koşullarda tutulduğu görüşünde.

        Guantanamo'nun bir an önce kapatılmasını isteyen diğer kesim ise mahkumların insani olmayan koşullarda yaşadığını, ''yaşayan ölülere döndüğünü'', yargılanma hakkından uzak tutulduğunu ve işkencelere maruz kaldığını belirterek, ABD yönetimini ciddi biçimde eleştiriyor.

        Terörle mücadelenin, insan hakları ve adil yargılamadan vazgeçmek olmadığını ifade eden bu kesim, bu yöntemden bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyor.

        KAPANMASI ZOR

        ABD Başkanı Barack Obama da yönetime gelmeden önce Guantanamo'nun kapatılması sözü vermişti ve daha sonra Ocak 2010'a kadar kapatılmasını istemişti. Ama, bu son tarihin üzerinden epey zaman geçmesine rağmen hapishane hala açık.

        Hatta, Obama'nın eleştirdiği, önceki Başkan George W Bush'un, Guantanamo açılmadan 2 ay önce, savaş suçlarından yakalananları yargılamak üzere kurdurttuğu askeri mahkemeler hala görevine devam ediyor. Obama, sadece bu mahkemelerinin görevlerini rezive etti.

        ABD Kongresi de Obama'nın bazı tutukluları ABD'ye nakletme planına fon sağlanmasını bloke etti ve Guantanamo'dan tüm transferlere sıkı kısıtlamalar getirdi. Böylece, herhangi bir nakil işlemi yapılmadan önce yönetimin Kongre istihbarat komitelerine bilgi sunması ve bu kişinin terörizme karışmayacağı yönünde garanti vermesi gerekiyor. Dolayısıyla, Guantanamo'nun kapatılması veya mahkumların başka yere sevk edilmesi çok zor görünüyor.

        Bunun yanında, yakın zamanda terör şüphelilerinin herhangi bir mahkemeye çıkarılmadan ve suçlama yöneltilmeden gözaltında sınırsızca tutulabilmesine yönelik düzenlemeyi Obama, eleştirmesine rağmen imzaladı. Bu da Guantanamo'da mahkumların tutulma yöntemini pekiştiriyor.

        Tüm bu şartlar altında Guantanamo hapishanesi, Washington'da yüzlerce kişiyi sokaklara dökse de kısa vadede kapanacak gibi görünmüyor.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ