Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Diğer 'Deniz canavarı' paniği | Dış Haberler

        Yeni Zelanda kıyılarına vuran bir deniz canlısı, kamuoyunda ‘canavar ve dinozor’ların varlığı hakkında tartışma başlattı. Plenty Körfezi’nde çürümekte olan bedeni bulunan canlının ne olduğu anlaşıldı ancak, halk deniz canavarı iddialarını kesmiş değil.

        Yeni Zelanda’nın kuzeyinde kalan Plenty Körfezi’nde kıyıya vuran deniz canlısına ait kalıntılar, kamuoyunda büyük şaşkınlığa neden oldu. Sun Live gazetesi, 9 metre uzunluğundaki canlının çürümekte olan cesedinin, ‘eski çağlarda yaşamış dev deniz canlılarına benzediği’ ifade etti.

        Kumsalda gezinti yaparken kalıntıya ulaşan Yeni Zelandalılar, dev bir bir çene ve büyük dişlere sahip olan dev canlının videosunu YouTube’da yayınlayarak ne olduğunun anlaşılması için yardım istedi.

        Yeni Zelandalı bir deniz biyoloğu, sahip olduğu farklı yüzgecinden dolayı canlının bir katil balina olduğunu tespit etti. Buna rağmen, bazı insanlar deniz canavarı iddialarını sürdürdü.

        Discovery News’in haberine göre, bilim kurgu edebiyatında fazlasıyla yer edinen deniz canavarlarının en ünlü olduğu yerlerden biri Yeni Zelanda. Ada ülkesinde geçmişte birçok defa kıyıya vuran ve fazlasıyla bozuldukları için tanımlanması zorlaşan kalıntıların deniz cavarı kabul edildiği ifade edildi.

        DEV ‘BOZULMUŞ’ BALİNA

        Deniz canavarlarının en çok tartışma yaratan türü, ilk olarak 1896 yılında Florida’nın St. Augustine kıyılarının açıklarında görülen ve ‘blob’, yani ‘damla’ olarak adlandırılan yapılar.

        En ünlüsü 2003 yılında Şili’nin Pinuno Kumsalı’na vuran 13 tonluk doku kalıntısı, bazı bilim insanlarında tespit edilmemiş bir dev ahtapot türü olarak düşünülmüş, 2004 yılında yapılan biyokimyasal, moleküler ve DNA analizleri ise bu tuhaf yapıların büyük balinaların farklı türlerine ait olduğunu göstermişti.

        ScienceDaily sitesinde Ocak 2004’te yayımlanan haberde açıklama yapan araştırma ekibinin başındaki biyolog Skip Pierce, ‘Şili’deki kalıntının mürekkep balığı veya ahtapot olmadığını, tersine ispermeçet balinasının bozulmuş hali olduğunu’ belirtmişti.

        ABD kıyılarına geçtiğimiz yıl vuran bir kılıçbalığına ait göz de uzun süre tartışma konusu olmuştu:

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ