Fas'ın tarihi serüveni noktalandı

Böylece Afrika takımları tarihte ilk kez bir Dünya Kupası'na tamamen yerel antrenörlerle katılmış oldu. Walid Regragui'nin göreve gelişi sonrasında Ziyech'le Mazraoui de milli takıma geri döndü.

HARIT SAKATLANDI

Turnuva öncesinde Amine Harit'ten gelen kötü haber moralleri bozdu. Marsilya formasıyla 13 Kasım'da çıktığı Monaco maçında sakatlanan Harit kadrodan çıkarıldı ve Fas'ın yetenek tavanı da bir anlamda düşmüş oldu.

81 GÜNLE KUPAYA GELDİ

Dünya Kupası'nda yarı finale yükselen ilk Afrikalı teknik direktör olan Faslı Walid Regragui, turnuvanın başlamasına sadece 81 gün varken göreve geldi.

Takımının başında turnuva da dahil sadece 8 maça çıkan Regragui, 1966'da Portekiz'i çalıştıran Otto Gloria'nın ardından yarı finale en az maç yaparak çıkan teknik direktör oldu. Gloria, yarı finale kadar 5 maçta Portekiz'in başındaydı.

47 yaşındaki teknik adam, taktikleri ve sahadaki takım ruhuyla futbolseverlerin takdirini çoktan kazandı. Kariyerinde ilk kez bir milli takımı çalıştıran Regragui, Dünya Kupası'nda yarı final bileti alan teknik adamlar Didier Deschapms, Zlatko Dalic ve Lionel Scaloni'nin yanına adını yazdırmayı başardı.

SAVUNMASIYLA DİKKAT ÇEKTİ

Hırvatistan beraberliğiyle başladığı kupa yolculuğunda, grupta Belçika ve Kanada'yı yenen, son 16 turunda İspanya'yı penaltılarla geçen Fas, çeyrek finalde de Portekiz gibi güçlü bir takımı saf dışı bırakarak son şampiyon Fransa'nın rakibi oldu.

Sporseverlerin beğenisi kazanan hırsını ve atletizmini iyi kullanan "Atlas Aslanları", teknik direktör Walid Regragui'nin yarı finale kadar başarıya ulaşan taktiğiyle birleştirerek her maç tarihi skorlara ve rekorlara imza attı.

İLK RAKİP GOLÜNÜ YARI FİNALDE YEDİ

Savunma güvenliğini ön planda tutan Fas, bunun karşılığını son 8 maçta sadece 1 gol yiyerek aldı. Dünya Kupası'nda Portekiz, İspanya, Belçika ve Hırvatistan gibi takımlara kalesini kapatan Fas, turnuva öncesinde de Gürcistan'ı 3-0, Şili'yi de 2-0 yenerken, Paraguay ile golsüz berabere kaldı.

Fas Milli Takımı'nın kalesini koruyan Yassine Bono, tek Dünya Kupası'nda dört maçta gol yemeyen ilk Afrikalı file bekçisi olarak tarihe geçti. Turnuvada yediği tek golü kendi kalesine atan Fas, yarı finalin ise henüz başında geriye düştü ve rakipten yediği ilk golü yarı finalde yaşadı.

YILDIZLARI EVE GÖNDERDİ

Turnuva öncesi ne yapacakları merakla beklenen dünya futbolunun yıldızları, Fas'ın tarihi başarısının gölgesinde kaldı. Başta Portekizli Cristiano Ronaldo olmak üzere, Bernardo Silva, Bruno Fernandes, Kevin de Bruyne, Eden Hazard, Romelu Lukaku, Gavi, Pedri, Alvaro Morata gibi yıldız futbolcular, Fas karşısında aldıkları sonuçlarla eve dönen oyuncular oldu.

GOL SEVİNÇLERİ GÜNDEM OLDU

Belçika maçındaki gollerden sonra 'şükür secdesi'ne yatan Faslı oyuncular bunu sonraki maçlarda da tekrarladı ve gündeme oturdu. Galip geldikleri ve tur atladıkları maçlardan sonra büyük sevinç yaşayan ve taraftarlarının bulunduğu tribüne giden Faslı futbolcular, sırtlarında bayraklarla toplu halde secdeye gitti.

Faslı oyuncular, İspanya maçının ardından sahada açtıkları bayrakla da Filistin'e desteklerini gösterdi. Portekiz mücadelesinin ardından da Filistin bayrağı açan futbolcular oldu.

ANNELERİYLE SEVİNDİLER

Çoğu göçmen ve yoksul çocuğu olan Faslı futbolcular İspanya ve Portekiz galibiyetlerini de anneleriyle birlikte kutladı. Doğup büyüdüğü İspanya'yı eleyen golü kaydeden Achraf Hakimi mücadelenin ardından annesine sarılırken fotoğraf milyonlarca beğeni aldı.

Portekiz galibiyetinden sonra annesiyle sevinen isim ise Soufiane Boufal oldu. Annesiyle birlikte saha kenarında dans eden Boufal'in görüntüsü de alkış topladı. Maçın ardından sosyal medya paylaşımında, "Annelerin sevinci dünyaya bedel" yorumunda bulunan Boufal, ülke kültüründe ailenin önemini vurguladı.

Fas televizyon kanalına konuşan teknik direktör Regragui'nin annesi, futbolculuk ve antrenörlük kariyerinde oğlunu takip etmek için ilk kez yurt dışına çıktığını söyledi.

KENDİ DEĞERLERİNİ KORUDULAR

Fas'ın kalesini koruyan ve 4 maç gol yemeyerek takımın başarısında büyük pay sahibi olan Yassine Bono'nun ise İngilizce, Fransızca ve İspanyolca bilmesine rağmen basın toplantısında Arapça röportaj vermek istemesi dikkati çekti.

Bono’nun bu duruşu, son yıllarda Fransızca etkisini azaltma hususunda çeşitli adımlar atan Fas’ın ülkedeki sömürge izlerini silme çabalarına destek olarak yorumlandı.

ZIYECH'İN FEDAKARLIĞI ALKIŞ TOPLADI

Milli takımın başarısı kadar futbolcuların aileleriyle olan bağı, yardımseverlikleri ve sevinçlerini secdeye giderek yapmaları da Fas'ı diğer takımlardan farklı bir yere koydu.

Fas'ın Chelsea'de forma giyen yıldızlarından Hakim Ziyech de örnek tutumuyla öne çıkan futbolculardan. 29 yaşındaki futbolcu, 2015 yılından bu yana milli takım formasıyla kazanılan başarılardan gelen parayı ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor.

SAVUNMASI 'SAKATA' GELDİ'

Portekiz ve İspanya gibi devleri kupa dışına iten Fas'ın savunması da 'sakata geldi' Portekiz maçında forma giyemeyen Nayef Aguerd'in dışında Romain Saiss'ın sakatlığı da Fas teknik heyetini zorladı. Hasta olan Mazraoui'yle birlikte üç futbolcu da Fransa maçı 11'inde yer alırken Aguerd mücadelenin başlamasına kısa süre kala sakatlandı ve 11'den çıkarıldı.

Kaptan Saiss de maçın 20. dakikasında kenara değişiklik işareti yapıp yerini Amallah'a bıraktı. İdeal stoper tandemini kaybeden Fas'ta Mazraoui de oyundan çıkarak yerini Yahia Attiyat'a bıraktı.

FRANSA'DAN RÖVANŞI ALAMADILAR

Yarı finalde Fransa'ya 2-0 mağlup olan Fas, bir dönem sömürgesi olduğu Fransa'dan 'rövanşı' futbolda alma fırsatını da kullanamadı. Fas'ı 1912-1956 yıllarında sömürge yönetimine alan Paris yönetiminin Kuzey Afrika bölgesindeki ülkelerle kanlı bir sömürge geçmişi bulunuyor.

Fransa'nın geçen yıl Cezayir, Tunus ve Fas vatandaşlarına yönelik vize kısıtlaması getirmesi bu ülkelerle ilişkilerinde yeniden gerilime neden olmuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "İslam, dünyanın her yerinde kriz yaşıyor" ve "Fransa'da, cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" açıklamaları da İslam dünyasında tepkiyle karşılanmıştı.