Fenerbahçe - Başakşehir yazar yorumları
Fenerbahçe, Süper Lig'in 11. haftasında Başakşehir'i 1-0 yenerek liderlik koltuğuna oturdu. Spor yazarları, mücadeleyi değerlendirdi
"Futbol boks değil. Kazanmak için gol atmalısınız. Bu noktada da Jesus devreye girdi zaten. 75’te oyuna gol şansı olan üç futbolcu birden sürdü; Pedro, Rossi ve Emre’yi. Jesus sadece bir teknik direktör değil. Ecnebilerin deyimiyle bir ‘trendsetter’. Trend belirleyici yani... Türkiye’ye geldiğinden beri trend belirliyor, ezber bozuyor. “Sadece küçük takımlar haftada bir maç yaparlar” dedi önce. Ardından üçlü-dörtlü savunma tartışmasını gülünç hale getirdi. Çünkü hiçbir şey fark etmiyordu onun takımında. Bu arada ‘ideal 11’ kavramını çöpe atıp bir ‘ideal 25’ yarattı Kadıköy’de. Ve dün o ideal 25’ten dördünü oyuna sokup çevirdi maçı." (Uğur Meleke - Hürriyet)
"Hakem Zorbay Küçük oynatmak istedi, az hata yaptı. Ama en büyük hatası oyunun içine çok fazla girmesi. Futbolcuların görüş alanlarını kapatıyor. Penaltı istenilen pozisyonda, top Ömer Ali'nin eline mi çarpıyor? Yoksa Ömer Ali topa doğru kolunu mu açıyor? Bana ilk görüntüde biraz kolunu açıyor gibi geldi. Bu ne demektir? Top geçmesin." (Erman Toroğlu - Sabah)
"Önce şunu söyleyelim, Fenerbahçe çok fazla pozisyon üretemese de inanılmaz dominant oynayan, rakibe basan, sürekli defansı ileri çıkartıp rakibi ofsayta düşüren bir oyun tarzına sahip. Oyunun kontrolünü hiçbir zaman rakibe vermiyorlar. Hakem Zorbay Küçük, oyun genelinde fena değildi. Ama ilk yarıda Ömer Ali, bilerek isteyerek top yanından geçerken koluyla dokundu. Penaltı olmalıydı. Ne hakem gördü, ne de VAR davet etti. Ama Zorbay'ın en önemli dezavantajı sahadaki duruşu ve vücut diliyle ürkek ve sahanın hakimi olmadığını hissettirmesi." (Ahmet Çakar - Sabah)
"Ligin zirve mücadelesinin, tam bir bilek güreşine döndüğü, tadından yenmeyecek bir maç izledik. Pozisyon sayısının az olduğuna bakmayın, zaten iki takımın kurgusu da tedbirleri aşmak üzerineydi. Bir anda kurgusunda dengesizlikler doğdu Başakşehir'in. Boş alanlar oldu ve Rossi'nin mükemmel şutu geldi. Kazanmak kadar, önemli bir gövde gösterisiydi bu. Rakibi iki-üç şutta bırakıp, taktik disiplinden uzaklaşmadan, sabırla aradılar golü. Kadıköy'ü yeniden "cehennem" yapan bir atmosfer yarattılar taraftarlarıyla." (Gürcan Bilgiç - Sabah)
"Bu tempoda maç kısır bir döngüye girmiş gidiyordu. Ben de düşünüyordum 'Niye Jorge Jesus 60'larda yaptığı değişiklikleri açıkça gerektiği halde yapmıyor' diye. Nihayet 3 doğru hamleyi biraz geç de olsa yaptı. Sonrasında maçın rengi tamamen değişti. Müthiş bir Fenerbahçe baskısı ve tehlikeleri başladı. Geliyorum diyen gol de Rossi'nin güzel vuruşuyla geldi." (Ömer Üründül - Sabah)
"Her rakibin çare üretmek için kafa patlattığı Fenerbahçe’nin agresif formatı, maçın son çeyreğindeki Jesus rötuşlarıyla Belözoğlu’nu aştı ve teknik direktörlerin teknik/taktik yarışı anlamındaki maçı 'usta' olan kazandı. Artık tren kaçtı… Bundan sonra Fenerbahçe’nin nereye kadar gideceğini ancak Fenerbahçe bilir. İster “Eksper” olur, ancak şampiyonluk garında durur… İster “duraklara” uğrar yarışa başka yolcuları da kabul eder." (Ercan Güven - Milliyet)
"Oyun, maçın son anlarına kadar ya duran bir topa ya ceza sahası dışından atılacak bir şuta kaldı. O şutu da Fenerbahçe 84 dakika boyunca bekledi ve Diego Rossi'nin ayağından buldu. 60. dakikadan sonra maça tamamen hakim olan bir Fenerbahçe izledik. Başakşehir'in 2. yarıda sadece uzatma dakikalarında bir şutu vardı. Son bölümdeki oyun çok doğru ve çok iyiydi. Başakşehir'e adeta nefes aldırmadan tek kaleye dönen bir oyun izledik. Jesus'un değişikliği de maçın kazanılmasında önemli rol oynadı. Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda çok önemli bir 3 puana imza atmış oldu." (İlker Yağcıoğlu - Takvim)
"Fenerbahçe parlak elbisesine toz kondurmadan, sezonun büyük takımı özelliğini daha da geliştirerek… En yakın rakibini yenip liderlik koltuğuna oturarak büyük iş yaptı. Bu takıma uzaktan bakanlar artık nereye gittiğini biliyorlar. Büyük konuşmayalım. Hedefine ulaşır ya da ulaşamaz. Hiç belli olmaz. Ama bu heyecanlı koşu bile futbolseveri mutlu etmeye yeter!" (Atilla Gökçe - Milliyet)
"Maçı izlerken Jorge Jesus'un ne zaman değişiklik yapacağını konuştuk. Önce Başakşehir, Serdar Gürler'i aldı, hoca yine hamle yapmadı. Sonra baktı ki Başakşehir hiç üstüne gitmiyor o zaman 3 oyuncu birden aldı. Sonra da baskı iyice arttı zaten. Bana göre Jorge Jesus yine her şeyi zamanında yaptı. Oyuncu değişikliklerini tam zamanında yaptı ve ciddi bir verim aldı. Oyuna giren 3 yeni oyuncu da oyuna önemli katkı yaptı ve galibiyet o şekilde geldi." (Elvir Baliç)
"Adamın başka bir derdi yok. Adam diyor ki 'gelen adama ben aksiyon gösterecem. Oyuncular oynadıkları oyundan keyif verecekler' diyor. Geriye adım atan bir Fenerbahçe yok. Karagümrük'te de 5-4 yenmeyi bildi. Gol yese de gol atmayı düşünen ve her zaman coşkulu, taraftarını inandıran. En önemlisi oyuncuyu inandıran ve güven aşılayan, adaletli çok çalışan bir takım var." (Reha Kapsal)
"Muhteşem bir taktiksel oyun izledik. Jesus ve Emre Belözoğlu birbirlerini tarttılar. İlk yarıya baktığımızda dikey oynamayı seven Fenerbahçe ile yatay oyunu seçip rakibine zorluk çıkarmak isteyen bir Başakşehir vardı. Bu satranç oyununu Jorge Jesus kazandı. Oyuncu değişiklikleriyle, oyuna dokunuşlarıyla Fenerbahçe'ye 3 puanı kazandırdı. "Benim dikkatimi çeken şey Fenerbahçe'de şu; özellikle 2-3 hafta öncesine kadar Fenerbahçe maçları öncesi taraftarlarda bir gerginlik, tedirginlik olurdu. Etrafınızdaki Fenerbahçelilere bakın o gerginlik gitti. Herkes inanılmaz güveniyor takımına. Jorge Jesus bir psikolog gibi oldu. Camiayı terapi ediyor." (Kemal Aslan)
"Başakşehir gibi kuvvetli takıma karşı sadece bu kazanan kimliği yetmez. Liderlik ruhu da gerekir. Kenardan gelen hamleler ile o liderlik ruhu da sahaya atıldı. Başakşehir akan oyunda 19. resmi maç sonra ilk kez gol yedi. Hem kazanan hem de liderlik ruhu gelince Rossi'nin vuruşu dağlara taşlara değil 90'a gidiyor işte. Şimdi sakin kalmak ve güvenle kendi yoluna bakmak zamanı. Perşembe Rennes maçı kazanılırsa Mart ayına kadar lige ağırlık veren bir yapıya bürünebilir. Geriye sadece yelkenleri dolduracak sağlam bir rüzgarı beklemek kalır." (Serdar Ali Çelikler - Habertürk)