Gereksiz ilaç kullanımı karaciğer kanseri riskini artırıyor!
Prof. Dr. Şeref Kömürcü, "Karaciğer kanseri ve hastalıklarından korunmak için gereksiz ilaçların kullanılmamasına dikkat edilmeli" açıklamasında bulundu
Dünyada yılda 1 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olan karaciğer kanserine gelişmiş ülkelerde daha az rastlanıyor. Karaciğer kanserinin Doğu Asya ve Afrika ülkelerinde sık görülmesinin hepatit B enfeksiyonunun yaygınlığı ve hijyenik koşulların yetersiz olmasından kaynaklandığını belirten Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Karaciğer kanseri ve hastalıklarından korunmak için gereksiz ilaçların kullanılmamasına dikkat edilmeli” açıklamasında bulundu.
Karaciğer kanseri, en sık görülen 10 kanser türünden biri ve erkeklerde kansere bağlı ölüm oranları en yüksek 5’inci kanser türü. Erkeklerde ve 60 yaşın üzerindekilerde karaciğer kanserinin daha fazla görüldüğünü vurgulayan Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Karaciğer kanseri, viral enfeksiyon, siroz hastalığı ve mantar enfeksiyonu gibi önlenebilen faktörlere bağlı” dedi.
AÇIKTA SATILAN KURUYEMİŞ VE BAHARATLARA DİKKAT!
Tahıl, kuruyemiş ve baharatlarda yaşayan aspergillus mantarında bulunan aflatoksin isimli toksinin de karaciğer kanserine neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kömürcü, tüketilen besinlerde aflatoksin olmamasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Küflenmiş gıdalarda bulunan aflatoksin isimli ‘zehirli’ madde zamanla vücutta birikip karaciğer hücrelerinde yapı değişimine yol açarak, bir süre sonra kansere neden olabiliyor” dedi. Prof. Dr. Şeref Kömürcü, özellikle kuruyemiş ve baharatların nemli ortamlarda durmamaları gerektiğini ve iyi muhafaza edilmeleri gerektiğini belirterek “Açıkta satılan gıdaların riskli olduğunu, nasıl muhafaza edildiği bilinmiyor. Bilinen, güvenilir markaların ürünlerini satın almakta fayda var. Karaciğeri korumanın en önemli yolu vücuda alınan kimyasal madde ve virüsleri mümkün olduğunca azaltmak. Zorunlu olmayan ilaçları kullanmamak ve alternatif bitkisel tedavilerden uzak durmak da önemli” açıklamasında bulundu.
DİYABET VE KARACİĞER YAĞLANMASI DA RİSKİ ARTIRIYOR
Karaciğer kanserinin virüs enfeksiyonları görüldükten yıllar sonra ortaya çıkabildiğini söyleyen Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Herhangi bir nedenle ortaya çıkan siroz hastalığının yüzde 5’inde de karaciğer kanseri riski vardır. Ayrıca hemokromatoz ve Wilson hastalığı gibi bazı kalıtsal karaciğer hastalıkları karaciğer kanseri riskini artırabilir. Diyabet, karaciğer yağlanması ve obezite de kısmen riski artırır” dedi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Karaciğer kanserinin genellikle kilo kaybı, iştahsızlık, ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma, karında şişkinlik, karnın sağ üst kısmında sırta vuran ağrı, ateş gibi bulgularla ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Şeref Kömürcü, “Bu şikayetler karaciğer kanseri dışında birçok durumda da ortaya çıkabilir, ama bu bulgular mevcutsa gecikmeden doktora başvurmak gerekir” dedi. Karın ultrasonografisi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemesinin tanı konulmasına yardımcı olduğunu anlatan Prof. Dr. Kömürcü, “Kesin tanı için görüntüleme yöntemleri eşliğinde karaciğerden ince iğne biyopsisinin alınması ve patolojik olarak incelenmesi gerekir. Kesin tanı konduktan ve radyolojik yöntemlerle hastalık evrelendirildikten sonra tedavi planlanır. Cerrahi tedavi sonrası veya cerrahi tedavinin uygun olmayacağı hastalarda kemoterapi veya hedefe yönelik tedaviler uygulanabilir. Karaciğer kanserinde erken evrede tedavi başarı şansı yüksektir” diye konuştu.
HEPATİT HASTALARI İÇİN 6 AYDA BİR KONTROL ÖNEMLİ
Karaciğer kanserinden korunmak için hepatit virüsleri ve enfeksiyondan kaçınmanın önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Kömürcü, “Karaciğer kanserinin risk faktörleri tam olarak bilinmemekle birlikte, Hepatit B ve hepatit C virüsüyle enfekte olup virüs taşıyıcılığı olan kişilerde bu hastalık görülebilir” dedi. Prof. Dr. Kömürcü, “Hepatit B virüsünden aşılanarak korunmak mümkün. Hepatit B ve hepatit C enfeksiyonu olanlar, herhangi bir sebebe bağlı siroz ve bazı kalıtsal karaciğer hastalığı olanlar gibi karaciğer kanseri riski taşıyanların 6 ayda bir ultrasonografi taramaları yaptırmaları erken tanı, cerrahi ve şifa şansı açısından önemli” şeklinde konuştu.