Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin muhtarıyım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla buluşmasında İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'a sert ifadelerle yüklendi
HABERTURK.COM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 6'ncı kez muhtarları ağırladı. Konuşmasında merhum savcı Mehmet Selim Kiraz'ın Çağlayan Adliyesi'nde şehit edilmesinin ardından yaşanan 'üst arama' polemiğine de değinen Erdoğan, isim vermeden İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ı eleştirdi.
Erdoğan, "Ey baro başkanı sen de teröristlerle görüştün hangi neticeyi aldın? Hani sözün çok dinleniyordu. Bu terörist bu olayın faillerinin terörist olduğunu göreceksin. Sen de bulunduğun makam sebebiyle gazetelere ilan vermekle kimseyi ürkütemezsin" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları:
- Fenerbahçe kafiyesine yapılan silahlı saldırıyı şiddetle kınıyorum. Silahın olduğu yerde spor bitmiş vandallık gelmiştir.
- İnşallah 50 bin muhtarımızın tamamıyla bu külliyede bir araya geleceğiz. Külliyenin hemen karşısında bir cami ile konferans salonu inşası sürüyor.
'CUMHURBAŞKANLIĞINI OTORİTE MAKAMI OLARAK GÖRMEDİM'
- Türkiye'nin millet oyuyla göreve gelmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanlığı külliyesini millete kapatmam söz konusu olamaz. Burayı hizmet makamı olarak gördüm, hakim, otorite makamı olarak görmedim.
'BEN DE TÜRKİYE'NİN MUHTARIYIM'
- Sizlerin yapmaya çalıştığınızı Türkiye muhtarı olarak ülke çapında yapmanın mücadelesi içindeyim. Bunun için eleştireceklerse varsın eleştirsinler.
SAVCI KİRAZ'IN ŞEHİT EDİLMESİ
- Geçen hafta 31 Mart Salı günü Çağlayan Adliye'sinde bir terör saldırısı yaşandı. Bu alçakça saldırıda şehit edilen savcımız Mehmet Selim Kiraz'a rahmet diliyorum. Çağlayan Adliyesi artık şehit savcımızın adıyla anılacak. Bir kısım basın yayın kuruluşlarının vicdana, hakka, hukuka sığmayak şekilde verdiklerini ifade etmek isterim.
'BATIDA OLSA ANINDA KAPIYA KİLİT VURULUR'
- Teröristlerin yanında yer alanları şiddetle kınıyorum. Sayfalarını, ekranlarını teröristlerin propagandasına sonuna kadar açan bu kuruluşlar savcımızın şehit edilmesine ortak olmuştur. Batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Anında hukuk eliyle kilit vurulur. Türkiye'de bu konuda çok yanlış bir durum var.
'TERÖRİSTE ÇİÇEK ÇOCUK MUAMELESİ YAPARAK...'
- Teröriste çiçek çocuk muamelesi yaparak asıl amaçlarını ifşa ediyorlar. Türkiye bu anlaşıyla yoluna devam edemez. Batı ülkelerine yakın standartları biz de hayata geçirmeliyiz.
'ÇOK AÇIK SÖYLÜYORUM HERKES ARANACAK'
- 'Adliye saraylarına giren tüm insanlar, avukatlar da dahil hepsi aranmalıdır' dedim. Vakanın olduğu günde adalet sarayına girerek 'Bizi arayamazsınız' türü ifadeler kullanmaya başladılar. Bağlı oldukları baro ve barolar da 'Asla buna müsaade etmeyeceğiz' dedi. 'Yargının susturulması' dediler. Çok açık söylüyorum evet herkes aranacak, aranmalıdır.
'HANİ SÖZÜN DİNLENİYORDU?'
- Ey baro başkanı sen de teröristlerle görüştün hangi neticeyi aldın? Hani sözün çok dinleniyordu. Bu terörist bu olayın faillerinin terörist olduğunu göreceksin. Sen de bulunduğun makam sebebiyle gazetelere ilan vermekle kimseyi ürkütemezsin. O eski Türkiye'deydi. Sen ayrıca tüm avukatları temsil etmiyorsun. Yargı olayının üçte birinin bir bölümünü temsil ediyorsun. 'Yargı adına konuşuyorum' havasına girme.
'TERÖRİSTE TERÖSİST DİYEMEYEN ORTAKTIR'
- Birileri hem Gezi olaylarını hem de 17-25 Aralık darbe girişimlerini meşrulaştırmaya çalışıyor. Muhalefet başta olmak üzere kimse masum talepler olarak gösterme gayretini devam ettirmemelidir. Teröriste terörist diyemeyen teröristin ortağıdır. CHP'ye HDP'ye bakıyorsunuz güvenlik güçlerini devlet terörüyle itham ediyor. O güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum onlar görevlerini yaptılar.
'NE KADAR ONURLU BİR SAVCI Kİ...'
- 8 saat boyunca her yola başvurdu güvenlik güçlerimiz başvurdu. Babayı getirtti, baro başkanını getirtti. Hiçbir netice alınmadı niye bunların bağlı oldukları yerler var. Ne kadar onurlu bir savcı ki onların elinden bir bardak suyu dahi içmedi.
- Savcının ailesine başsağlığına gitmeyenlerin teröristin ailesine başsağlığına gittiğini gördük. Israrla arama yaptırmadan o binaya girmek isteyenlere de şahit olduk. Bu eylemi açıkça kınamak yerine kem küm edenleri ama diyenleri ibretle takip ettik. Partilerin genel başkanlarının o cenaze merasiminde birlikte saf tutması gerekmez miydi? İktidar partisinin genel başkanı dışında geçmişten gelen temsilci yoktu? Acaba niye gelmediler? Milletimiz bunları görüyor.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
- Türkiye'nin yeni bir sisteme ihtiyacı olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Yeni anayasa artık bir
zarurettir. Yeni anayasayla birlikte millet başkanlık sistemi diyor.
'BUNLARI GÖREN MÜKEMMEL PARLAMENTER SİSTEM VAR SANIR'
- 40 yılımız darbe ve koalisyonlarla adeta heba oldu. Krizlere meydan vermeyecek yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Yeni anayayasa arayışlarını önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Biz başkanlık deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyor. Bunları gören de Türkiye mükemmel bir parlamenter rejim deneyimi yaşıyor sanır.
'MEVCUT SİSTEMLE BURAYA KADAR'
- Mevcut sistemle buraya kadar. Daha ileri gitmek istiyorsak sistemi değiştirmek zorundayız. Neymiş efendim Türkiye'ye mahsus başkanlık sistemi olmazmış niçin olmasın? Kendimize güvensizlik niye? Nihayetinde hesap verilecek merci millet değil mi, millet. Başkanlık sistemine karşı çıkanlar milli iradeyle yüzleşmeye korkuyor.