Dokunan yanar!

Bu konuda büyük bir bilgi açlığı olduğunu belirten Daşdan, gerek ağır ceza mahkemesinde, gerekse diğer mahkemelerde bu tür davranışlara ceza vermekle suçu önleyemediklerini vurguladı.

İnsanların verilen cezalardan habersiz olduğuna değinen Daşdan, şöyle devam etti:

''Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarının adam öldürme suçundan daha ağır cezası var. Ama suçu işleyenler bunun farkında değil. 15 yaşındaki bir mağdureye tam cinsel birleşme olmaksızın dokunma, sürtünme şeklindeki bir cinsel istismar suçu nedeniyle mağdurun ruh sağlığı bozulmuşsa 15 yıl cezası var. Bununla da kalmıyor, 6 ila 9 yıl da hürriyeti kısıtlama suçu ekleniyor. Yani sadece dokunma ve öpmeyle bir sanık 24 yıl ceza alabiliyor. 16 yaşındaki gençlerimiz flört yaptıklarını zannederek gençlik yıllarını cezaevinde geçirmek zorunda kalıyor. 17 yaşındaki bir delikanlı 15 yaşındaki bir genç kızla flört yapıyor. Bunların kafeteryada veya herhangi bir yerde öpüşmesi, sarılması, birbirine sürtünmesi suçtur. Bu olayla ilgili taraflardan biri veya anne babalar şikayetçi olmasa dahi ne yazık ki 24 yıla varana kadar hapis cezası çıkıyor. Biz adliyeye yansıyan olaylarla sorumluyuz. Bu şekilde adliyeye yansımayan 3-4 katı fazlası eylem var.''

Çocukluk döneminin henüz cinsel gelişim ve bilgilenmenin tamamlanmadığı bir süreç olması nedeniyle bu dönemde yaşanacak hadiselerin, ileriki yaşlarda travma oluşturabileceğini, bu nedenle cinsel istismar suçuna ağır cezalar getirildiğini belirten Daşdan, şunları söyledi:

''16 yaşından gün almamış bir erkek veya kıza cinsel amaçlı dokunmak, öpmek suçtur ve ruh sağlığı bozulmuşsa eylemi gerçekleştiren kişi 25 yıla kadar ceza alabilir. Kişiler arasında evlilik de olabilir. 17 yaşındaki erkekle 15 yaşındaki kız evlendiriliyor. Bu, ağır cezalık suçtur. Kızın ruh sağlığı bozulduğunda alınacak ceza 20-25 yıl arası. Yani çocuklar evlenmişler, damat cezaevinde, mağdur dışarıda, aile perişan. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor. Kızların en azından 16 yaşından gün aldıktan sonra evlendirilmesi gerekiyor. Maalesef bu, bizim kanayan yaramız. Anne babalar da suça iştirak etmekten dolayı ceza alıyor. Tabiri caizse küçük yaştaki çocuklara dokunan yanar.''

''Suçu işleyene yardım edenlerde ceza alıyor''

Sadece suçu işleyen kişinin değil suça ev temin eden, suçun işlenmesini kolaylaştıran, arabasını veren, her türlü yardımı yapanların da 1/2 oranında cezalandırıldığına dikkati çeken Daşdan, ''Sanık 10 yıl ceza almışsa yardım eden de 5 yıl ceza alır'' dedi.

Daşdan, diğer suçlara nazaran cinsel saldırı suçlarında mağdurun ifadesine itibar edildiğini belirterek, bazen tek mağdurun ifadesiyle dahi sanıklara ceza verildiğini hatırlattı.

Bu tür olaylarda mağdurları cesaretlendirdiklerini ve kendilerine cinsel saldırı eylemi olduğu taktirde çekinmeden adli mercilere bildirerek haklarını aramalarını istediklerini vurgulayan Ağır Ceza Hakimi Necati Daşdan, şunları kaydetti:

''Aksi taktirde bir eylemin cezasız kalması başka eylemlere kapı açacaktır. Başkalarının canının yanmasına vesile olacaktır. Genelde bu tür suçların mağdurları tecrübesiz olur. Sanıklar ise tecrübeli, profesyonel olur. Nasıl kaçacaklarını, nasıl korkutacaklarını, mağdurları nasıl sindireceklerini iyi bilirler. Genellikle de 'Nasıl ispatlayacaksın, bir de ispatlayamazsan rezil olursun, hayatın kararır, evlenemezsin' gibi tehditlerle mağdurları yıldırmaktadırlar. Mağdurlar bunlara aldanmasın. Cinsel istismar veya saldırı suçlarında zaman konusu da çok önemli. Adam öldürme suçunda 6 ay sonra da delil aramaya çıksanız delil bulabilirsiniz. Ancak cinsel istismar suçunda saatler dahi önemli. O nedenle, mağdurların zaman kaybetmeden, kıyafet değiştirmeden, banyo dahi yapmadan derhal adli birimlere veya hastaneye gidip durumu bildirmeleri gerekiyor.''

AA