Hafızanız zayıf mı? İşte hatırlamayı artırmanın 9 yolu
Nöroloji profesörü Richard Restak, hafızayı geliştirmek için duyuları kullanmak, anlamlı hikayeler yaratmak, büyük ekranlar tercih etmek gibi birçok önemli ipucu paylaştı
Hafızayı güçlendirme yöntemleri yüzlerce, hatta binlerce yıl öncesine dayanıyor. Temel içgörü, kelimeler yerine resimlerle düşünmeyi öğrenmekti. The Guardian'da yer alan habere göre, insanlar kelimelerden ziyade görüntüleri daha iyi hatırlar. Hafızamız (ve zekamız) için asıl zorluk, normalde birlikte düşünülmeyen şeyleri ilişkilendirmek.
Örneğin, hatırlaması zor kelimeleri görselleştirmek hatırlamaya yardımcı olabiliyor. İşte hafızada tutma ve hatırlama için uygulayabileceğiniz birkaç temel ipucu...
1. Tüm duyularınızı kullanın (çoklu kodlama)
Kendinizi kahve içerken hayal edin. Sadece bunu yaptığınızı değil, aynı zamanda onun enfes aromasını kokladığınızı da hayal edebilirsiniz. Hayalinizde kahvenin tadına bakabilir ve tat alma tomurcuklarınızın üzerinden akıp giderken tadını çıkarabilirsiniz. Kahve deneyimi hem sözel (isimlendirme ve tanımlama) hem de duyusaldır (tatma, koklama, vb.) "Sandalye" ve "defter" gibi isimler farklı şekillerde tanımlanabilir ve hayal edilebilir (sandalyenin rahatlığı, defterin yumuşaklığı veya sertliği vb.) Ne kadar çok duyu işin içine dahil edilirse, beynin daha fazla bölgesi işin içine girdiği için uzun süreli bir hafıza oluşturma olasılığı o kadar artar.
2. Anlamlı hikayeler yaratın
Beynimiz anlamla çalışmak üzere tasarlanmıştır. Eğer anlam açık değilse, onu biz yaratırız. Birbiriyle ilgisiz bilgileri organize etmenin en kolay yolu, hatırlamaya çalışılan şeyleri bir hikaye ya da tekerleme gibi bir çerçeveye oturtmaktır. Örnek olarak, bir araba yedi katlı bir garajın 351 numaralı boşluğuna park edildi. Peki sayıyı unutmadan arabayı bulmak nasıl mümkün olur? Kafiyelere dayalı ses benzeri sistemi kullanarak. İngilizce kelimeler düşünüldüğünde "Üç" (three) rakamı "ağaç" (tree) ile, "beş" (five) rakamı "kovan" (hive) ile ve "bir" (one) rakamı "güneş" (sun) ile kafiyelidir. Kızgın güneşin altında, çiçek açmış bir ağaç ve dalları ağırlaştıracak kadar çok ve hantal arı kovanları hayal etmek gerekir. Böylece garaja dönüldüğünde arabanın park edildiği yeri hatırlamak için görüntüleri tekrar sayılara dönüştürmek zor olmaz.
3. Kendi hafıza tiyatronuzu yapın
16. yüzyıl mimarı ve filozofu Giulio Camillo, hafıza tiyatrosunu hatırlamak için imgeleri ve bu imgelerin konumunu (loci) kullanmanın bir yolu olarak önermiştir. Loci yöntemi, anımsatıcılar tarafından kullanılan en popüler yöntemlerden biri olmaya devam ediyor.
Buna birkaç örnek; 1- ev, 2- yakındaki bir kütüphane ve 3- bir kahve dükkanı olabilir. Kişi süt, ekmek ve karpuz olmak üzere üç öğeyi hatırlamak istiyorsa, bunu şu şekilde yapar: Ev - evi, bacasından süt akan, yan çevrilmiş bir bardak süt olarak hayal edebilir. Kütüphane - raflarda kitaplar yerine ekmek somunları hayal edilebilir. Kahve dükkânı - dışarıdaki masanın üzerinde duran dev kahve fincanının içinde bir karpuz var. Kendi locinizin daha uzun bir listesini oluşturun ve içlerine rastgele öğeler yerleştirin. Bulduğunuz imgeler ne kadar tuhaf veya saygısız olursa, hatırlamak o kadar kolay olacaktır.
4. İlişkilendirmeyi kullanın
İki ya da daha fazla şeyin nasıl ilişkilendirilebileceğini düşünmek bile konsantre olmanızı ve dikkatinizi toplamanızı gerektirir. Bu iki beyin aktivitesi kendi başlarına hafızayı güçlendirir. 18. yüzyıl yazarı Samuel Johnson'ın dediği gibi: "Hafıza sanatı dikkat sanatıdır."
5. İçinize bakın
Bir adım ötesi, içe dönük durumsal egzersizlerdir. Kendini keşfetmeyi içeren durumsal egzersizler yaratıcı yazarlık seminerlerinde kullanılır. Sosyal bir ortamda tanımadığı kişilerle karşılaşan yazar adayından, bu kişileri bir roman ya da kısa öykünün konusuna dahil etmesi istenir. Tanımadığınız bir grup insanı hatırlamak için bir egzersiz olarak, onların etrafında görsel olarak canlı bir hikaye icat edebilirsiniz. Benzer bir içe bakış yöntemi psikanalistlerin eğitiminde de kullanılır. Buna öz-analiz denir.
6. Sayıları hatırlamak için 'öbeklemeyi' deneyin
Bir dakika boyunca bu uzun rakam dizisine bakın:
3493705272227500454680208713456553700678192165234456807561450359492340096067659087
Şimdi arkanızı dönün ve soldan başlayarak hatırlayabildiğiniz kadarını yazın. Kaç tane hatırlayabildiniz? Nöropsikolojik tarama testleri arasında altın standart olan Montreal Bilişsel Değerlendirme'ye (Moca) göre, beş veya daha fazlasını hatırladıysanız performansınız kabul edilebilirdir. Peki rastgele seçilen bir grup insan tarafından hatırlanabilecek sayıların üst sınırı nedir? 1940'larda Harvard'lı psikolog George Miller, insanların rakamlara yönelik kısa süreli hafıza kapasitesini ölçmüş ve çoğu insanın beş ila dokuz harften oluşan dizileri tekrarlayabildiğini bulmuştur. Peki ilk denemede 20'den fazla rakamı nasıl tekrarlayabilirsiniz?
Ezberlemeye çalıştığınız rakamlara bir kez daha bakın ve onları şu şekilde düzenleyin:
349-370-5272
227-500-4546
802-087-1345
655-370-0678
192-165-2344
568-075-6145
035-949-2340
096-067-6590-87
İlk üç telefon numarasını bulmanız sadece birkaç dakikanızı alacaktır. Ancak ilk üç numaradan yalnızca ikisini hatırlayabilseniz bile, standart nöropsikolojik testteki beş numaradan çok daha yüksek olan 20 numarayı ezberlemeyi başarmış olursunuz. Burada iş başında olan organize edici ilkeye yığınlama denir. Rastgele sayıları telefon numarası gibi akılda kalıcı bir diziye dönüştürürseniz böylece beyniniz anlamsız bir diziye anlam yüklemenin bir yolunu bulabilir.
7. Daha büyük bilgisayar ekranları kullanın
En yüksek netlikte zihinsel görüntüler oluşturmak için, bu görüntüleri üst üste gelmeyecek şekilde ayırmak daha iyi olur. Büyük ekranlı bir masaüstü bilgisayarla aynı görüntüleri görürsünüz. Ancak iş bunları hafızaya kaydetmeye geldiğinde arada büyük bir fark vardır. Bu nedenle bir dahaki sefere önemli bir makale, iş belgesi okurken veya bir harita ya da fotoğrafı hafızaya kaydederken, kullanabileceğiniz en büyük ekranı seçin. Daha büyük ekranlar hayal gücünde daha iyi hatırlanır. Daha küçük ekranlar daha dar bir görsel odağa ve sonuç olarak daha az hafıza oluşumuna yol açar.
8. Zekayı artırmak için 'çalışma belleğinizi' güçlendirin
Genellikle "hafızanın kraliçesi" olarak tanımlanan çalışma belleği, esasen siz dikkatinizi başka bir şeye yöneltirken bir bilgiyi dikkatinizin ön planında tutma becerisidir. Örneğin, Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak ile başlayıp olabildiğince geriye giderek kaç tane başbakan düşünebileceğinizi görün. Şimdi isimlerini alfabetik sıraya göre listeleyin. Bunu yapmak için isimleri zihinsel olarak hareket ettirmeniz ve yeniden düzenlemeniz gerekir. Yaptığınız şey, bir öğeyi kodlarken, dakikalar önce hatırlanan öğelere erişimi korumaktır. Bu, işleyen hafızadır. Uzmanlar bunun genel zeka ve muhakemenin temeli olduğunu düşünüyor. Genel olarak, en fazla sayıda öğeyi akılda tutabilen insanlar, bir sorunun birden fazla yönünü aynı anda değerlendirmede en iyisidir.
9. Kendinizi test etmeye devam edin ve pes etmeyin
Son olarak, hafızanızı geliştirmek için oldukça etkili bir teknik, hatırlamak istediğiniz materyal üzerinde kendinizi tekrar tekrar test etmektir. Bir şeyi öğrendikten sonra bile, onu hatırlamak için kendinizi tekrar tekrar zorlarsanız, ona ilişkin uzun vadeli hafızanız güçlenecektir.