Dünyanın en güzel 51 yeri
Uzak dağlardan renkli sıradağlara, ormanlardan şelalelerden kanyonlara, dünyanın dört bir yanından, gerçeküstü hissi veren, tabiat ananın hayran bırakan muhteşem görüntülerinden oluşan 51 yer... Seyahat listenize eklenmeyi kesinlikle hak ediyorlar. Siz önce hangisinden başlamak isterdiniz?
Büyüleyici ve büyük bir gezegende yaşıyoruz. Doğa, muhteşem görüntülerle, benzersiz vesayısız güzelliklerle dolu. Tabiat ananın sunduğu dünyanın en güzel yerlerinden en çok hangisini görmek istediğinizi sorsak, kararvermekte zorlanacağınızdan eminiz.En güzelini seçmek hiç kolay değil. Ancak yine de manzaranın muhteşemliği üzerinden bir sıralama yapabiliriz. Sırası tartışmalı olabilir ancak kesin olan tek bir şey var: O da hepsinin görülmesi gerektiği...Conde Nast Traveler dergisinin yazarı Caitlin Mortan'ın derlediği "Dünyanın en güzel yerleri"nden 2 tanesi Türkiye'den.
Baykal Gölü, Rusya
Dünyanın en eski ve en derin gölü olan Baykal Gölü bazı noktalarda neredeyse 2 km derinliğe ulaşır. İrkutsk şehrinin yakınında bulunan göl, "Sibirya'nın Mavi Gözü" diye bilinir. 22 adası olan gölün yüz ölçümü 31.494 kilometre kare. Baykal’ın bir diğer eşsizliği ise gezegenimizin tek tatlı su fok balığına ev sahipliği yapmasıdır. Kışın, göl buza dönüşür ve gölü çevreleyen sivri uçlu buz mağaraları harika bir manzara yaratır.
Tekapo Gölü, Yeni Zelanda
Ülkemizde acıbakla çiçeği olarak bilinen, mor, pembe ve mavi renkleri ile bilinen Lupin çiçeklerinin en güzel göründüğü yerlerden biri göz kamaştırıcı güzellikteki Tekapo Gölü ve Cook Dağı çevresidir. Lupin çiçeklerinin boyu 15 metreye kadar ulaşır. Kasım-Ocak ayları arasında gitmenizi tavsiye ediyoruz.
Tekapo Gölü'nde çiçekler, ülkenin en çarpıcı manzaralarından birini yaratmak için kristal berraklığındaki suyun fonunda yan yana diziliyor.
Laguna Colorada, Bolivya
Şili’deki San Pedro de Atacama’nın kuzeyine yaklaşık üç saatlik sürüş mesafesinde, And Dağları’nın gölgesindeki bu tuz gölü, aşırı sıcakta gelişen yosunların sonucu oluşan kan kırmızısı sularıyla biliniyor. Gölün suyla dolu olduğu aralık- nisan ayları arasında, fotoğrafçılar için göl daha cezbedici hale geliyor. Gölü günbatımında, rengi kızıla döndüğünde yakalayabilirseniz manzaraya doyamazsınız.
Lençóis Maranhenses Ulusal Parkı, Brezilya
Yeryüzündeki hiçbir yer, Brezilya'nın Lençóis Maranhenses Ulusal Parkı'nın coğrafyasına benzemiyor. Haziran başında yağmur mevsimi başladığında yağışlar çukurlukları suyla doldurur ve gördüğünüz manzara artık tamamen kafa karıştırıcı bir zihin oyunu haline gelir; ya suya boğulmuş bir çöl ya da kumlu bir göl.
Machu Picchu, Peru
Doğa ne kadar imkansızlaştırsa da insanoğlu her zaman bir yolunu buluyor. Machu Picchu'nun taş kalıntıları, 15. yüzyıl İnka Uygarlığından kalma. Bir dağın düzleşmiş zirvesinin tepesine şehir inşa etmek, insanoğlu için yine de mümkün olmuş. Nasıl yapıldığı hala bir sır olan dünyanın 7 harikasından biri olan Machu Picchu And Dağları'nın yüksek bir zirvesinde, 2.430 m yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulmuş. Ayrıca hemen yanında Huayna Picchu isminde 2720 metre yüksekliğinde bir dağ bulunuyor. Dağın zirvesi Machu Picchu'ya bakan bir teras ve aynı zamanda hava olaylarına karşı antik şehri koruyan bir bariyer. Huayna Picchu'nun zirvesinden tüm Machu Picchu şehrini ve çevreyi 360 derece gözlemlemek mümkün.
Milford Sound, Yeni Zelanda
Yeni Zelanda’nın doğal ve korunmuş Güney Adası'nın batı kıyısında nefes kesici manzaralardan biri olan Milford Sound, Yüzüklerin Efendisi filmlerini hatırlatan dağlık bir fiyort.
Klimanjaro Dağı, Tanzanya
Afrika'nın en yüksek zirvesi olan Klimanjaro Dağı, diğer pek çok ünlü dağdan daha çarpıcı görünüyor, çünkü herhangi bir dağ sırasının parçası olmayan eski bir stratovolkan. Bu, 5791 metrelik zirve, her yönden geniş, düz ovalara iner. Dağın zirvesine çıkmak için teknik dağcılık becerisi gerekmiyor. Dolayısıyla bölge amatörlerin de ilgi gösterdiği bir yerdir. 1987 yılında UNESCO tarafından Dünya Doğa Mirası olarak ilan edilmiştir
Fuji Dağı, Japonya
3775 metrelik Fuji Dağı ve kiraz çiçeği ağaçlarının manzarasına eşlik ettiği Kawaguchiko Gölü adeta yaşayan bir kartpostala benziyor. Temmuz ve ağustos aylarında hevesli yürüyüşçüler için Fuji’nin karları geçmenize izin verecek kadar erimiş olur.
Namib Çölü, Namibya
Namib Çölü, 50 bin km²'lik bir alana yayılır. Benzersiz Namib kumullarının denizle buluşma hikayesi burayı sonsuz bir kum plajına dönüştürür. Çölün 1600 kmlik kısmı Atlas Okyanus'u ile birleşir. Namib Çölü, Güney Afrika ülkesi Namibya'ya adını veren doğal bir oluşum. Dünyanın en ıssız yerlerinden biri. Gergedan, zürafa ve filleri saymazsanız, kırmızı kum tepeleri ve iskelet ağaçları Güneybatı Afrika yerine Mars'a ışınlandığınızı düşünmenize sebep olabiir.
NaPali Sahili, Hawaii
Kauai, yükselen şelaleleri ve izole plajlarıyla dünyanın en muhteşem sahil şeritlerinden biri. Ancak görülmesi son derece zahmetli. Bu muhteşem manzarasıyla NaPali’yi yalnızca bir helikopterden, katamarandan veya oldukça zorlu bir yürüyüşten sonra görmeniz mümkün.
Okavango Deltası, Botsvana
Kuzey Botsvana'da 49 milyon dönümlük bir nehir deltası olan yemyeşil Okavango vahşi yaşam metropolünü andırıyor. Çitaların, zebraların, bufaloların ve gergedanların özgürce dolaştığı gerçek bir cennet gibidir. Afrika'nın kışı boyunca delta taşkınlarına neden olan yağmurlardan sonra gitmenizi tavsiye ediyoruz; savanın otları düşükken, su yollarındaki büyüme tonlarca yaban hayatı kendisine çeken bir mıknatısa benziyor.
Pamukkale, Türkiye
Beyaz cennet Pamukkale’nin katmanlı havuzları ve travertenlerini boyayan su benzersiz bir manzara yaratır. Mükemmel görüntüsünün altında yatan kireçtaşı oluşumlarının dünyada eşi benzeri yoktur. Pamukkale, her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği kar beyazı travertenleri dışında şifalı termal suları, büyüleyici Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ve görkemli antik tiyatrosu ile ünlü.
Pitonlar, St.Lucia
Karayiplerin muhteşem manzarasını oluşturan Pitonlar, aslında iki ayrı volkanik zirve. Gros Piton ve Petit Piton adındaki iki dağ, adanın en ünlü yerleri. Dağlara doğru yürüyüş yapmak ya da ikisinin arasındaki Sugar Plajı’nda denize girmek size kalmış.
Playa de Las Catedrales, İspanya
İber Yarımadası'nı kaplayan İspanya, ada cennetleri ve kumlu plajları ile ünlüdür. Galiçya kıyısındaki küçük bir kum şeridi olan ve gelgitlerle doğal taş kemerlerin yürünebilir bir "katedral" oluşturduğu Playa de Las Catedrales'in hayranı olmamak mümkün değil.
Plitvice Gölleri Milli Parkı, Hırvatistan
Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'e yakın bir yerde konumlanan Plitvice Gölleri Milli Parkı’nda 16 teraslı göl, şelalelerle birbirine bağlanıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde de yer alan Plitvice Tabiat Parkı özel olarak koruma altında. Gerçek bir doğa harikası Plitvice Tabiat Parkı Hırvatistan'ın en popüler yerlerinden.
Provence, Fransa
Sonsuzluğa uzanıyormuş gibi görünen lavanta tarlaları ile Provence, Fransa'nın en olağanüstü ve dünyanın en muhteşem kokulu yerlerinden. Her ne kadar çiçeklerden elde edilen uçucu yağın şişelendiği ve sabun, losyon ve krem yapımında kullanıldığı bir sanayi bölgesine dönüşmüş olsa da menekşe manzaraları da lavantalarla yarışıyor.
Raja Ampat Adaları, Endonezya
Batı Papua'nın batı kıyısındaki yaklaşık 1.500 adadan oluşan bir zincir olan Raja Ampat doğanın yarattığı en harika yerlerden biri. Yeşil ormanlarla kaplı sivri uçlu lav tepeleri, dik uçurum duvarlarından filizlenen palmiyeler ve derin kanyonlar...
Reynisfjara, İzlanda
Ayda bir kıyı şeridi olsaydı, muhtemelen Reynisfjara'ya benzeyecekti. Güney İzlanda'daki Vik'ten arabayla 20 dakika uzaklıkta, simsiyah kum ve muhteşem şekilli bazalt sütunlar, bu sahili gerçek dışı ve hatta dünya dışı bir manzaraya çeviriyor.
Salar de Uyuni, Bolivya
Dünyanın en büyük tuz düzlüğü olan Güneybatı Bolivya'nın Salar de Uyuni vadisinde manzara tam anlamıyla gerçeküstü. Kuruduğunda, düz ve göz kamaştırıcı beyaz tuz karolarından oluşan bir tabaka meydana geliyor. Yağışlı mevsimde, sığ göl yüzeyi gökyüzünü yansıtıyor ve rüya gibi bir sonsuzluk yanılsaması yaratıyor.
Serengeti Milli Parkı, Tanzanya
Doğanın vahşi yaşama ev sahipliği yaptığı Tanzanya'nın Serengeti bölümü, Afrika macerası için idealdir. Yılda 2 bin km’lik göç yolu boyunca 1,5 milyon antilop Doğu Afrika'yı geçiyor. Büyük Göç adı verilen bu yaşam mucizesine tanık olmak için Ocak ve Mart ayları arasında gitmeyi tercih edebilirsiniz. Singita Mara Nehri Çadır Kampı’ndan ve Mwiba Lodge lüks bir safari kulübesinden hayvanları izleyebilirsiniz.
Svalbard, Norveç
Kuzey Işıkları’nı izlemek için gideceğiniz en iyi yer, Norveç kıyılarındaki kuzey takımadaları olan Svalbard olacaktır. Gökyüzü, kuzey kutup dairesi içindeki konumu nedeniyle ekimden şubata kadar tüm gün ve gece zifiri karanlıkta kalır. Svalbard, günlerini derin fiyortlar ve buz tabakaları arasında geçiren kutup ayıları ve kutup tilkileri de dahil olmak üzere vahşi yaşamıyla tanınır.
Sokotra, Yemen
Yemen’in güney kıyısından yaklaşık 500 km açıkta bulunan Sokotra adeta uzak bir gezegenin sürrealizmini anımsatır. Sokotra'nın en göze çarpan bitkilerinden bir tanesi, garip görünüşlü ve şemsiye şekilli bir ağaç olan ejderin kanı ağacıdır. UFO’lara benzeyen bu ağaçlar adanın en dikkate değer özelliği. Sokotra, bitki örtüsüyle eşsiz bir özelliğe sahip. Araştırmalar Sokotra'da bulunan 800 veya daha fazla bitki türünün üçte birinden daha fazlasının Sokotra dışında bulunmadığını göstermiştir.
Torres del Paine Ulusal Parkı, Şili
Granit sütunları, masmavi gölleri ve otlayan guanakolarla dolu bozkırlarıyla Torres del Paine, tüm Güney Yarımküre'deki en etkileyici yerlerden. Yürüyüş severler için son derece popüler olan bu parkı 9 gün içinde baştan sona yürüyebilirsiniz.
Trolltunga, Norveç
Ringedalsvatnet Gölü'nün yaklaşık 700 metre yukarısına gezginleri davet eden Trolltunga’nın doğal güzelliğine hayran kalacaksınız. Çevresindeki dağlık alana gelerek fotoğraf çekmeye çalışan turistler, yerel halkın tepkisini çekiyor. Nedeni ise bu güzelliğin turizm adı altında bozulması endişesi. Bölge son yıllarda sosyal medya sayesinde büyük bir popülarite kazanmış durumda.
Ubud, Bali
Düzinelerce sessiz köye ve huzurlu kırsal manzaraya sadece birkaç dakika uzaklıktaki Ubud’da yapılacak en iyi şey, bir motosiklet veya bisiklet kiralamak ve önceki nesillerin binlerce yıldır yaptığı gibi teraslara bakan çiftçiler tarafından canlı tutulan köylerdeki mandalina bahçelerinde ve pirinç tarlalarında kaybolmaktır.
Uluru, Avustralya
700 milyon yıllık Uluru, diğer adıyla Ayers Kayası, yukarıdan sıcak hava balonuyla görülebileceği gibi çölün karşısındaki yollardan motosikletle de izlenebilir.
Victoria Şelaleleri, Zambiya ve Zimbabve
Dünyanın en büyük şelalesinin tam 1,6 km boyunca önünde hiçbir şey durmaz! Her 60 saniyede bir şelalenin üzerine 500 milyon litre su dökülüyor. Bu muazzam şelaleyi ziyaret etmenin en doğru zamanı, yağmur mevsiminden sonra, şubat ve mayıs ayları.
Wulingyuan Manzara Alanı, Çin
Buraya manzara demek yetersiz kalır. Çin'in Hunan Eyaletindeki bu 160 km karelik cazibe merkezi, binlerce kumtaşı sütunuyla adeta gökdelenlerin doğada yarattığı versiyonuna benziyor. Bazıları Empire State Binası'nın yüksek noktasından bile daha uzun.
Zakynthos, Yunanistan
Kardeş adalar Mikonos ve Santorini'den çok daha sakin olan Zakynthos, Yunan Adaları'ndaki en güzel plajlardan Navagio Plajı'na ev sahipliği yapar. Kayalıklarla korunan Navagio'ya yalnızca tekneyle erişilebilir. Adının anlamı "Gemi Enkazı". Bu adı karaya oturan, terk edilmiş ve bugün hala plajın beyaz kumları arasında kalan bir yük gemisinden alıyor.
Zhangye Danxia Landform, Çin
Bu çizgili, çok renkli dağlar, Tabiat Ana'nın Photoshop'a cevabı gibidir. Doğanın Çin’e bahşettiği mucizelerden Gökkuşağı Dağları Çin’in Zhangye Danxia Jeolojik Parkı sınırlarında yer alıyor. Bu manzaraya sebep olan şey kumtaşı ve maden yatakları. Çin'in Danxia Landform Jeoloji Parkı'nda 20 milyon yıldan uzun bir süredir biriken bu madenler gerçeküstü katmanlı görüntüye neden oluyor.