İran'a karşı sert yaptırımlar mı?

Batı Şeria ve İsrail’in Stratejik Hedefleri

Trump, ilk döneminde İsrail’e verdiği açık destekle dikkat çekmiş ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı almıştı. Şimdi ise Trump’ın ekibinde yer alan isimlerin, İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etme planlarını desteklediği görülüyor. Ancak uzmanlar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin Filistin meselesinde siyasi bir çözüm olmadan İsrail ile normalleşmeye karşı çıkması nedeniyle bu hedefin kısa vadede gerçekleşmesinin zor olduğunu belirtiyor.

Filistin meselesine yönelik olarak Trump’ın “ekonomik barış” stratejisini tekrar gündeme taşıması bekleniyor. Bu strateji, Filistin’in ekonomik olarak iyileştirilmesini öne çıkarırken, siyasi taleplerin geri plana itilmesini amaçlıyor. Uzmanlar, bu yaklaşımın Filistin yönetimi tarafından kabul edilmesinin zor olduğunu, ancak ekonomik baskılarla bu stratejinin dayatılmaya çalışılacağını ifade ediyor.

İran’a Karşı Sert Yaptırımlar

Trump’ın Orta Doğu politikasındaki bir diğer kritik başlık ise İran. Yeni yönetimin, İran’a yönelik ekonomik yaptırımları artırarak, petrol ve petrokimya sektörlerini hedef alması bekleniyor. Bu strateji, İran’ın Hizbullah, Hamas ve bölgedeki diğer vekil gruplara sağladığı finansmanı kısıtlamayı amaçlıyor. Uzmanlara göre Trump, İran’a yönelik “ekonomik boğma” stratejisini yeniden devreye sokarak İsrail ve Körfez ülkelerini memnun etmeyi hedefliyor.

Türkiye ile İlişkiler ve Suriye’den Çekilme Sinyali

Trump, Suriye ve Irak’taki ABD askeri varlığını yeniden gözden geçirerek, bu bölgelerden kısmi bir çekilme sinyali verebilir. Bu adım, NATO müttefiki Türkiye ile ilişkileri geliştirme ve Ankara’nın Suriye’nin kuzeyindeki güvenlik hedeflerine destek verme amacı taşıyabilir. Trump yönetimi, Türkiye’nin stratejik önemini Orta Doğu’daki dengeleri şekillendirmek için kritik bir fırsat olarak görüyor.

“Güce Dayalı Barış” ve Diplomasi

Trump’ın ekibi, diplomasiye askeri baskı araçlarını eşlik ettirme anlayışıyla “güce dayalı barış” stratejisini öne çıkarıyor. Bu anlayış, Trump’ın Orta Doğu’da daha agresif bir ABD politikası izleyeceğini ve bölgedeki krizleri yönetmek için ekonomik ve askeri araçları yoğun bir şekilde kullanacağını gösteriyor.

Bölgesel ve Küresel Yansımalar

Trump’ın ikinci döneminde izleyeceği Orta Doğu politikaları, İsrail’in bölgedeki etkisini artırmayı ve İran’ın faaliyetlerini sınırlamayı hedeflerken, Filistin meselesinde baskıcı bir ekonomik stratejiye dayanacak. Ancak bu politikaların, bölgesel gerilimleri artırması ve uluslararası alanda ABD’nin müttefikleriyle ilişkilerini zorlaması kaçınılmaz görünüyor. Trump’ın bölgedeki bu agresif yaklaşımı, Orta Doğu’da yeni krizlerin kapısını aralayabilir.