İstanbul Boğazı'ndaki deniz çayırları şamadıralarla korunuyor: Marmara için hayati bir kaynak
Türkiye İş Bankası'nın Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile birlikte hayata geçirdiği 'Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları' projesi kapsamındaki çalışmalarına devam ediyor. Proje, özellikle İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'ndeki deniz çayırlarını korumayı ve deniz ekosisteminin devamlılığını sağlamayı amaçlıyor
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk'ün katılımı ile gerçekleştirilen basın buluşmasında Beykoz'da proje kapsamında yerleştirilen şamandıralar ziyaret edilirken, sürece dair de açıklamalar yapıldı.
"DENİZ ÇAYIRLARININ KORUNMASI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk "Marmara'nın temel sorunu oksijen eksikliği. Bu nedenle deniz çayırlarının korunması ve yaşatılması büyük önem taşıyor. Deniz çayırları, oksijen üretiyor ve bu da Marmara için hayati bir kaynak" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL BOĞAZI BİR BİYOLOJİK KORİDOR"
İstanbul Boğazı'nın çok kritik olduğunu ve biyolojik bir koridor olduğunu ifade eden Öztürk "Bu ne demek? Eğer İstanbul kirlenirse, İstanbul Boğazı bozulursa hem Marmara bozuluyor, hem Karadeniz bozuluyor, hem Ege Denizi bozuluyor. Neden? Çünkü şu an bu suyun 40 metre altından su almaya kalkarsak bu Akdeniz'in suyu. Üstündeki su Karadeniz'den geliyor, Ege'ye akıyor, alttan Ege'den geçiyor Karadeniz'e çıkıyor. 2 tabakalı bir akım var burada ve bu 2 tabakalı akımdan alttan gelen buraya oksijen taşıyor. Ege Denizi'nden Saroz'dan gelenin oksijen oranı yüksek. Ege'den gelen oksijen miktarı düşerse Marmara Denizi çabuk ölecek. Eğer Ege Denizi'ndeki oksijen miktarını sağlayabilirsek Marmara Denizi yaşayacak" diye konuştu.
"TOPLUMU BİLİNÇLENDİRMEYE YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ MEVCUT"
TÜDAV olarak toplumu bilinçlendirmeye yönelik çalışmaları da sürdürdüklerini belirten Öztürk "Bilinçlendirmeye yönelik videolarımız var. Türkçe, İngilizce olarak YouTube sayfamızda deniz çayırları ile ilgili videolarımız var. Örneğin bu sene Paşalimanı'na gittik, Marmara Adası'na gittik, Bandırma'ya gittik. Oralarda milleti topluyoruz ve herkese bunları gösteriyoruz. Yasa dışı balıkçılık, çöp gibi başka bir sürü şeyi de anlatıyoruz. Mesela yaptığımız bizim en iyi işlerden birisi Şile ile Beykoz arasındaki dağ köylerinde hiç deniz görmemiş çocuklara denizi gösteriyoruz. Samsun'dan İstanbul'a çocuklar gelecek, onlara İstanbul'un boğazını gösterip bilgilendiriyoruz" dedi.
"SON DERECE UMUT VERİCİ BİR GELİŞME"
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem projeye ilişkin "100 yıl önce ülke ekonomisine, refahına, toplumsal yaşamına katkı sağlamak hedefiyle yola çıkmıştık. Bu hedef doğrultusunda eğitimden, kültür sanata, spordan çevreye yaşamın her alanına dokunan projelerin içinde yer aldık, almaya devam ediyoruz. Faaliyetlerimizin her adımında sürdürülebilirliği odağımıza alıyor; doğal yaşamı, ekolojik dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruma bilinciyle hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı
'Dünya bizim, gelecek bizim' yaklaşımıyla yürütülen sürdürülebilirlik çalışmalarında denizlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Erdem, "Yaklaşık bir yıl önce Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ile başlattığımız 'Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projemiz bu çalışmaların en kıymetlilerinden biri. Bu projeyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip Posidonia oceanica deniz çayırlarının bulunduğu alanların haritalandırılmasını, üzerindeki atıklardan temizlenmesini ve korunmasını hedefliyoruz. Denizlerin akciğeri olarak nitelenen deniz çayırları günde 14 litre oksijen üretebiliyor. Bir hektarı ise yılda 1024 ton karbon tutabiliyor. Projemizin ilk yılında iki yeni deniz çayırı alanının keşfi bizleri çok mutlu etti. Bu keşfi, Marmara Denizi'nin azalan oksijen seviyeleri için son derece umut verici bir gelişme olarak görüyoruz. Son olarak projemizin etkisini artırmak için mapa ve şamandıralama etabını gerçekleştirdik. İstanbul Boğazı’na ve Marmara Denizi’ne yerleştirilen 10 adet şamandıra, deniz çayırlarının olduğu deniz tabanına teknelerin çıpa atmaması konusunda uyarıyor" şeklinde konuştu.