Kan sulandırıcı kullanan erkekler dikkat! O yöntemde ilacınızı kesmeniz gerekmiyor
Son yıllarda prostat ameliyatlarında kullanılan lazer teknolojisinin gelişmesi hastalara önemli avantajlar sağlıyor. Uygulanan yöntemler cinsel fonksiyon bozukluğuna ve idrar kaçağına neden olmuyor, hastanede yatış süresi daha az iyileşme süresi daha hızlı oluyor, tek seansta ve kısa sürede tamamlanması ise olası riskleri en aza indiriyor. Bununla da kalmıyor ve kansız oluşu nedeniyle kan sulandırıcı kullanan hastaların ilaçlarını kesmelerine gerek kalmıyor. Ceyda Erenoğlu'nun haberi.
Erkeklerin en önemli sorunlarının başında gelen prostat hastalıklarında lazerle kansız ameliyat en etkili tedavi yöntemi olarak ön plana çıkıyor. Daha hızlı iyileşme olanağı sağlayan lazerle prostat ameliyatı kanamasız bir operasyon olduğu için kan sulandırıcı kullanan hastaların ilaçlarını kesmesine gerek kalmıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Prof. Dr. Turhan Çaşkurlu, iyi huylu prostat hastalıklarında kullanılan lazer teknolojisi hakkında önemli noktalara dikkat çekiyor.
HER PROSTAT BÜYÜMESİ SORUN ANLAMINA GELMEZ
Bütün erkeklerde bulunan prostatın büyümesi genellikle 50'li yaşlardan sonra meydana geliyor. Her büyüme kanser anlamına gelmediği gibi soruna da yol açmayabiliyor. Genellikle idrar yapmakta zorlanma, gece idrara kalkma, çatallı veya kesik kesik idrar çıkarma, sık aralıklarla tuvalete gitme gibi belirtilerle ortaya çıkan prostat büyümesi şikayetlerin şiddetine göre tedavi ediliyor. İlaç tedavisine rağmen düzelmeyen ve sosyal hayatı olumsuz etkileyen şikayetlerin yanı sıra hiç idrara çıkamamak, idrarı zorlanarak yapmak, mesanede kalan idrarın böbrekleri etkilemesi, kanama ve enfeksiyona neden olması gibi durumlarda hastalara cerrahi tedavi seçenekleri öneriliyor.
CERRAHİ YÖNTEM HASTAYA GÖRE BELİRLENİYOR
Prostat ameliyatlarında cerrahi yöntemler hastaya ve hastalığa göre değişiklik gösteriyor. Prof. Dr. Turhan Çaşkurlu, "Prostat ameliyatlarında açık cerrahi yöntemler daha çok 140 gram ve üzerindeki büyük hacimli prostat büyümelerinde kullanılmaktaydı. Bunun haricinde uzun yıllardır prostat ameliyatlarında Transüretral Prostat Rezeksiyonu yani TUR ameliyatı yapılıyor. Elektrik enerjisi kullanılarak yapılan TUR ameliyatları özellikle büyük ebatlı prostatlarda çok uzun sürebildiği için hem hasta hem doktor için sorun yaratabiliyor.Lazer kullanılarak gerçekleştirilen prostat ameliyatları ise büyük hacimli ve iyi huylu prostat büyümelerinde etkili ve güvenilir bir tedavi olarak gündeme geliyor" diyor.
LAZERLE PROSTAT AMELİYATININ AVANTAJLARI
Son yıllarda prostat ameliyatlarında kullanılan lazer teknolojisinin gelişmesi Holmium lazerle prostat enükleasyonu (HoLEP) ve Thulium lazerle prostat enükleasyonu (ThuLEP) adlı yöntemlerin ön plana çıkartılmasına yol açıyor. Her iki lazerle gerçekleştirilen prostat ameliyatları anestezi altında idrar kanalından girilerek yapılıyor.
1 - Holmium Lazer ve Thulium lazer ile kapalı olarak gerçekleştirilen prostat ameliyatında büyüyen doku, hastanın prostat kapsülünden ayrılıp tamamen çıkarılıyor. Lazerle prostat ameliyatları sonrasında büyüyerek kanalı sıkıştıran doku kalmıyor. Uzman ellerde gerçekleştirildiği zaman prostatın büyümesinin tekrarlama riski yok denecek kadar az oluyor.
2 - Holmium lazerle prostat enükleasyonu (HoLEP) ve Thulium lazerle prostat enükleasyonu (ThuLEP) açık ameliyata uygun (büyük hacimli) prostat büyümeleri için daha ideal bulunuyor. Ancak bu yöntem, 60 gram üzerindeki bütün prostat büyümelerinde hasta talebiyle kullanılabiliyor.
3 - Ameliyat olma riski bulunan veya kan sulandırıcı kullanan hastalarda Holmium Lazer ve Thulium lazer yöntemleri ile prostat ameliyatı yapılabiliyor. Kanamasız kapalı yöntemli bu ameliyatlarda operasyon kan sulandırıcı kullanan hastaların ilaçlarında yapılan düzenlemenin ardından gerçekleştiriliyor.
5 - Cinsel fonksiyon bozukluğuna ve idrar kaçağına neden olmuyor.
4 - Hastanede yatış süresi daha az iyileşme süresi daha hızlı oluyor.
5 - Tek seansta ve kısa sürede tamamlanması olası riskleri en aza indiriyor.
AMELİYATTAN SONRA AĞIR KALDIRMAYIN
Prostat ameliyatı olan hastaların 2-3 hafta süreyle ağır kaldırmamaları öneriliyor. İyileşme sürecinden sonra hastalar normal yaşantılarına dönebiliyorlar. Prostat ameliyatı sonrasında tuvalete çıkılamadığı veya idrarda aşırı kan görüldüğü durumlarda doktora danışılması gerekiyor.