Mehmet Çilingiroğlu'nun Koç Üniversitesi'ndeki misafirliği Ocak'ta bitmiş
Koç Üniversitesi'nden kovulduğunu öne süren Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu'nun üniversitede kadrosunun olmadığı, "misafir" statüsünün de T24'ün haberine göre Ocak'ta sona erdiği ortaya çıktı. Prof. Çilingiroğlu, Türkiye'nin Nabzı programına konuk olup birlikte yayına çıktığı doktorları yok saymasıyla gündeme gelmişti...
Habertürk TV'de yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin son gelişmelerin değerlendirildiği Türkiye'nin Nabzı programında tansiyonu yükseltip yayından ayrılmasıyla gündeme gelen Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu, Koç Üniversitesi tarafından kovulduğunu öne sürdü. Ancak ABD'de yaşayan Çilingiroğlu'un Koç Üniversitesi'nde sözleşmeli bir kadrosunun bulunmadığı, "misafir öğretim üyesi" konumunun da ocak ayında sona erdiği öğrenildi.
"MİSAFİRLİK" OCAKTA BİTTİ
T24'te yer alan habere göre Koç Üniversitesi kaynakları, Prof. Çilingiroğlu için yapılan işlemin, "ocak ayında biten misafir profesörlük" konumu nedeniyle adının üniversite web sitesinden kaldırılmasından ibaret olduğunu söyledi. Kaynaklar, sona eren "misafirlik" için statü ve sözleşme olmadığından "fesih ve kovulma"nın söz konusu olmadığını, durumun Prof. Çilingiroğlu'na da bildirildiğini belirtti.
"KOVULDUM" DİYE AÇIKLADI!
Prof. Çilingiroğlu, dün akşam katıldığı CNN Türk canlı yayınında Koç Üniversitesi'nden kovulduğunu öne sürdü. "Beni atsan ne olur atmasan ne olur" diyerek ABD'de yaptığı çalışmaları anlatan Çilingiroğlu, "Benim hiç kimseye ihtiyacım yok" ifadelerini kullandı.
27 MART'TA TEŞEKKÜR YAZISI
Öte yandan Milat yazarı Serdar Arseven, YouTube hesabında Koç Üniversitesi tarafından Çilingiroğlu'na 27 Mart'ta gönderilen yazıyı paylaştı. Yazıda, Çilingiroğlu'nun 27 Mart'ta "misafir öğretim üyesi" görevinin sona erdiği belirtilirken, kendisine "verdiği katkılardan dolayı teşekkür edildiği" aktarılıyor.
"MAİL 3 NİSAN 21.27'DE GELDİ"
Çilingiroğlu daha sonra Twitter'dan bir açıklama yaparak "Söz konusu işe son verme maili 3 Nisan, Türkiye saatiyle 21.27’de gönderildi. Daha önce tarafıma bu yönde böyle bir tebliğ de yapılmamıştı" ifadelerini kullandı.
DİĞER DOKTORLARA SAYGISIZLIK
Prof. Çilingiroğlu, Türkiye'nin Nabzı programındaki tutumuyla gündeme geldi. Sözünün kesildiğini öne süren ve diğer konuklara da saygısızlık derecesinde ifadeler kullanan Çilingiroğlu, moderatör Didem Arslan Yılmaz'ın müdahalesine karşın diğer konukları yok saymayı sürdürdü. Didem Arslan Yılmaz'ın sabrının taştığı anlar ekranlara yansırken Çilingiroğlu'nın yayından ayrılmasıyla birlikte program diğer konukların sakin yorumlarıyla devam etti.
KONUŞMA SÜRELERİYLE YANIT
Çilingiroğlu, sözünün kesildiğini iddia ettiği programda da en çok konuşan isim olmuştu:
45 dk. Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu
20 dk. Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan
18 dk. Prof. Dr. İlyas Dökmetaş
12 dk. Prof. Dr. Derya Uludüz...
Ertesi gün sosyal medyadaki Çilingiroğlu'nun yayından ayrılması ile ilgili yapılan yorumlara Didem Arslan Yılmaz, yukarıdaki konuşma sürelerini paylaşarak şu yanıtı verdi:
"Mehmet Çilingiroğlu, Türkiye'yi terk etti, 27 yıldır ABD'de sırça köşkünde yaşıyor. Burada Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu gibi kendisinden 10 misli değerli hekimler şehit oluyor, 600'ü enfekte olmuş durumda... Türkiye'yi sevme konusund buradaki hekimlerimize kimse ABD'den ders vermeye kalkmasın. Kaldı ki Türkiye'nin Nabzı'nı izleyen hakkaniyet sahibi izleyiciler programın yarısından daha fazla konuşan, yayındaki diğer profesör konuklara saygısızlık derecesinde ifadeler kullanan Mehmet Çilingiroğlu'na gereğinden fazla tolerans gösterdiğimize tanıklık ettiler. Ama hangi ruh halinde olduğunu bilemediğim Prof. Mehmet Çilingiroğlu, buna rağmen yayını terk ettiyse oturup ağlayacak halimiz yoktu. Kendi tercihi. Tartışma programında itirazlarını saygı çerçevesinde dile getiren bilim insanlarına 'Varsa bilimsel kurulunuz yapsın ne yapacaksa, Türkiye'den bu yüzden kaçtım' diyen birinin ne bana ne de çok değerli konuklarıma had bildirmesini halen daha kabul edilemez olduğunu düşünüyorum. Bazı troller sosyal medyadan, güya hükümeti övücü ifadeler kullandığı için kavga ettiğimizi ileri sürerek saldırmışlar. Bir önceki yayını ve dün akşamki yayını izleyenler bu iftiranın sahiplerine yakışır bir yalan olduğunu anlayacaklardır."
