Okul öncesi öğretmeni Mehmet Bilgin görenleri hayran bıraktı

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümü mezunu Bilgin, işe velileri ikna ederek başladı. Aile katılım çalışmaları kapsamında velileri toplayıp desteğini istedi. Daha önce yapılan basit deney, boyama gibi etkinlikler yerine farklı çalışamalar önerdi. Hayal ettiklerini velilerle paylaştığını söyleyen Bilgin, "Birçoğu bunların yapılamayacağını ya da çok çok zor olduğunu söylediler ama ben vazgeçmedim. Zamanla bu fikir kırıldı ve çok güzel işler başardık" diye anlattı.

Bilgin, her etkinlik için velilerin önerilerini aldı, hayallerini de velilerle paylaştı. Ortaya ise çok farklı ve eğlenceli manzalar çıktı. Bilgin, yaptığı çalışmaları şöyle anlattı:

SINIFI TAŞ DEVRİNE, HAVAALANINA ÇEVİRDİ,

ÖĞRENCİLERİNİ UZAYA ÇIKARIP TÜRK BAYRAĞI DİKTİRDİ

Şu ana kadar pek çok çalışma yaptık; sınıfımızda taş devrini canlandırabileceğimiz bir ortam oluşturduk, sınıfımıza bir hastane kurduk, bir hava alanı ve pist oluşturduk, robotlarla ilgili keyifli bir çalışma yaptık, kutupları sınıfımıza taşımaya çalıştık, uzaya çıkıp gezegenleri tanıdık, aya bayrağımızı diktik, boyacı olup sınıfımızda başladığımız boyamalara, bahçeye çıkarak okul duvarlarını gönlümüzce boyayarak devam ettik, arkeolog olup topraktan dinozor kemikleri çıkardık ve onları birleştirip arkeoloji hakkında konuştuk, kültürel değerlerimiz ve yöresel zenginliklerimizi çocuklarımıza tanıttığımız çok özel bir etkinlik yaptık. Yangın ve itfaiyecilerle ilgili bir çalışma yaptık. Geri dönüşüm kostümleriyle sürdürülebilirliği çocuklarımıza anlattık.Daha pek çok çalışma yaptık ama bunlar en akılda kalan çalışmalar oldu sanırım.

HATRININ GEÇTİĞİ VELİLERDEN, ESNAFTAN DESTEK ALIYOR

Peki bu kadar renkli ve çeşitli etkinliğin maliyeti nasıl karşılanıyor? Bilgin, etkinliklerin gerçekte çok maliyetli olmadığına dikkat çekerek diğer okul öncesi öğretmenlerin de rahatlıkla yapabileceğini söyledi. Bilgin, "Mesela, led ışıkları 3 farklı etkinlikte , farklı amaçlar için kullandık. Ayrıca pek çok materyali mahallemizde tanıdığımız başka velilerden, esnaftan, hatırımızın geçtiği kişilerden ödünç alıp geri veriyoruz. Her etkinliği 2 ya da 3 velim bir araya gelerek yapıyor ve etkinlik masraflarını bölüşüyor. Ama velilerimizi maddi anlamda zora sokacak maliyetler asla olmuyor. Olsa bile ben her zaman destek olmaya çalışıyorum. Okulumuz Gebze'de oldukça alt sosyo ekonomik seviyeye sahip bir bölgede. Velilerimizin pek çoğu asgari ücretle çalışıyor, bazıları ise çalışmıyor. Zaten bu şartlarda çok yüksek masrafları karşılayamazlar" diye anlattı.

Bilgin, ekinlikleri gerçekleştirmek kadar hazırlanmanın da eğlenceli olduğunu söylüyor. Hem öğrenciler hem veliler hem de Mehmet Hoca gecelere kadar beraber hazırlık yapıyor. Bilgin, örnek vererek anlatıyor: "Mesela taş devri etkinliği için, sadece çocuklarımıza diktiğimiz kostümlerin kumaş ve iplikleri ile fondaki meşalelere para verdik. Kıyafetleri, velilerimizle birikte tasarladık ve tamamen velilerimiz tarafından hazırlanıp dikildi. Kağıtlarla, zemini ve fonu kapladık, tanıdıklarımızdan bulduğumuz kumaşlarla diğer aksesuarları oluşturduk. Pek çok kişiden pek çok malzeme ödünç aldığımızı hatırlıyorum. Sabah çocuklarımızın taş devrine açılan bir kapıdan içeri girmeleri için 4-5 veli gece 12'ye kadar çalışmıştık.

ETKİNLİK İÇİN HASTANEDEN ÖDÜNÇ MATERYALLER ALDILAR

Mehmet Bilgin sadece öğrenci ve velilerin değil tüm ilçenin de göz bebeği oldu. İstediği hiçbir yardım geri çevrilmedi. Öyle ki hastane çalışanları bile öğrencilerin etkinliği için seferber oldu. Bilgin, "Hastanede çalışan bir velimiz oradan pek çok malzeme bize ödünç aldı. Bazı şeyleri mahallemizdeki sağlık ocağından bir kaç saatliğine kullanmak için istedik. Hasta başı monitörü, görme keskinliği tablosu, tepe aydınlatmaları gibi detayları da kendimiz tasaladık" diye anlattı.

Mehmet Hoca'nın bir diğer etkinliği ise havaalanı. Öğrencileri gerçek anlamda uçuran Bilgin, "Kuzenimle beraber haftasonu 4-5 saat boyunca sınıfta çalıştık. mekanizmayı kurduk" dedi.

"HAYAL ETMEKTEN VAZGEÇMEMELERİ GEREKTİĞİNİ ÖĞRETİYORUM"

Çalışmalarını yaşayarak ve hissederek yaptığını söyleyen Bilgin, "Çocuklarımızın o anın bir parçası olmasını sağlayarak hazırladığımızda, inanın hiçbir şey öğretmemize gerek kalmıyor. Öğrencilerimizin hepsi pırıl pırıl, ben sadece onlara rehberlik ediyorum. Sürekli yeni şeyler keşfetmeye çalışmalarını ve uçsuz bucaksız hayallerini benimle paylaşmalarını izlemek bu etkinliklerin en büyük katkısı bence" diyerek duygularını paylaştı.

YURTİÇİNDEN VE YURT DIŞINDAN TEBRİK YAĞDI

Bilgin yaptığı çalışmaları sosyal medya hesabında da paylaşıyor. Yurtiçinden ve yurtdışından çok güzel mesajlar aldığını söyleyen Bilgin, "Yurtdışındaki Türk vatandaşlar, orda bile bu seviyede çalışmalara rastlamadıklarını yazdılar" diye ekledi.