Okullar açılıyor! Uzmanından öğretmenlere uyarılar
Yaklaşık 20 milyon öğrenci ile 1 milyonu aşkın öğretmen, 11 Eylül Pazartesi günü itibarıyla ders başı yapacak. 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala Doç. Dr. Macit Bitargil'den öğretmenlere önemli uyarılar geldi. Bitargil, uykusuzluk, uzun saatler hareketsiz bir şekilde ders anlatma ve teneffüs aralarında fazla tüketilen çay ve kahve tüketiminin kalp-damar sağlığı açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi
Üç ay süren yaz tatilinin ardından yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmen, 11 Eylül Pazartesi günü itibarıyla ders başı yapacak. Okulların açılmasına sayılı günler kala öğretmenleri kalp ve dama sağlığı açısından bekleyebilecek tehlikelere dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, uykusuzluk, uzun saatler hareketsiz bir şekilde ders anlatma ve teneffüs aralarında fazla tüketilen çay ve kahve tüketimine karşı uyarılarda bulundu.
Doç. Dr. Macit BitargilÇAY VE KAHVEDE GÜNDE 3 BARDAK SINIRI OLMALI
Doç. Dr. Bitargil, Türk kültürünün vazgeçilmez içecekleri arasında yer alan kahve ve çayın kokusunun dahi çoğu insanda mutluluk hissi oluşturduğunu ve motivasyon ile konsantrasyonu artırdığını söyleyerek, "Yapılan araştırmalar kahve ve çay gibi içerisinde kafein içeren içeceklerin tüketiminin kalp ve damar hastalığına yakalanma riskini düşürdüğünü göstermektedir. Öğretmenler de uzun süren ders anlatma aktivitelerinde motivasyon ve dayanıklılığı artırmak amacıyla ayrıca ders aralarında sosyalleşmek için çokça kahve ve çay tüketiyor. Ancak gereğinden fazla kahve ve çay tüketmek kalpte çarpıntı, elde titreme, uykusuzluk, asabiyet, anksiyete gibi yan etkilere neden olabildiği gibi önlem alınmadığı takdirde önemli olabilecek sağlık problemlerine yol açabilir" dedi.
Bitargil, çay ve kahvenin günde 3 bardaktan fazla içilmemesi gerektiğini belirterek, "İlk kahvenin saat 10’dan önce ve aç karnına içilmemesi, saat 14’ten sonra da artık tüketim yapılmaması tavsiye edilmektedir" diye konuştu.
BU AĞRILARI YAŞAYAN ÖĞRETMENLER DOKTORA GİTMELİ
Sigara içme alışkanlığının da öğretmeni bekleyen tehlikeler arasında yer aldığını kaydeden Doç. Dr. Bitargil, sözlerine şöyle devam etti: "Sigara içmek damar serliğine yol açmaktadır. Böylece sertleşen damarlar zamanla daralır ve tıkanır. Bu olayın gerçekleştiği bölgeye göre kişide kalp krizi, felç ve damar tıkanıklığı gibi ölümcül tablolar ortaya çıkabilir."
Bazı öncü bulguları takip etmenin hayat kurtarıcı olabileceğini vurgulayan Bitargil, "Kalp açısından yolda yürürken göğüs ağrısı yaşamak; beyine giden damarlar açısından yıldızlı görmek, kollarda veya bacaklarda geçici gücsüzlük veya his kaybı hissi; bacak damar tıkanıklığı açısından yolda yürürken bacaklarda ağrı yaşanması gibi bulgular önemli öncü bulgulardır. Bu şikayetleri yaşayan öğretmenlerin mutlaka bir doktora görünmesinde fayda vardır" önerisinde bulundu.
FAST FOOD YİYECEKLER KALP VE DAMAR SİSTEMİ ÜZERİNDE YÜK OLUŞTURUYOR
Zamansızlık nedeniyle en hızlı şekilde hazır olan hazır gıda (fast food) tüketimi alışkanlığı ve sağlıksız beslenmenin zaman içerisinde kalp ve damar sistemi üzerinde ciddi sıkıntılara neden olabileceğini kaydeden Bitargil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu açıdan günde en az 6-8 bardak su tüketimi, sebze, yeşillik ve meyveden zengin, kırmızı et yerine balık ve hindi eti, doymuş ve katı yağ yerine zeytin yağı tüketimi, lif, doymamış yağ, protein, vitamin, mineral ve antioksidan içeriğinden zengin olan ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişleri tüketmek kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalı olacaktır."
ÖĞRETMENLERE DERS SIRASINDA VARİS ÇORABI ÖNERİSİ
Hareketsiz bir şekilde ayakta uzun süre ders anlatmanın da zararlarına değinen Doç. Dr. Bitargil, "Kalpten çıkan temiz kan atardamarlarla vücudun her yanına dağılır. Kan kalbe toplardamarlar vasıtasıyla geri döner. Ayakta durduğumuzda yer çekimi etkisiyle kan aşağı düşmeye meğillidir bu çekim etkisine karşı koyabilmek için toplardamar sisteminin içerisinde kapaklar bulunur. Ayakta uzun süre hareketsiz kalındığında yer çekimi etkisiyle toplardamar sistemi büyük bir basınç yüküne karşı çalışmak zorunda kalır ve zamanla bu kapaklar bozulur ve kan artık aşağıya düşmeye başlar. Basınç etkisiyle damarlar genişler ve artık top şeklinde ele gelmeye başlar. Bu nedenle de varis hastalığına 'öğretmen hastalığı' denir. Bu bakımdan ders sırasında öğretmenlerin bacağında koruyucu varis çorabı olmalıdır. Ayrıca bacak kaslarının koruyucu etkisinden faydalanmak için dersi hareket halinde yürüyerek anlatmak tavsiye edilmektedir" ifadelerini kullandı.
AZ VE KALİTESİZ UYKU KALP KRİZİ NEDENİ
Az ve kalitesiz uykunun yine kalbi olumsuz yönde etkilediğini aktaran Doç. Dr. Bitargil, şu önerilerde bulundu: "Uzun çalışma saatleri, fazla çay ve kahve tüketimi, öğrencilerin sınav kağıtlarını gece geç saatlere kadar değerlendirmek gibi alışkanlıklar nedeniyle bazı öğretmenler uykularından fedakarlık yapabilmektedir. Fakat az uyumak ya da kalitesiz uyku direkt olarak kalbin iş yükünü artırır ve kalp krizi riskini yükseltir. Bu bakımdan öğretmenlerimizin 7-8 saat kaliteli uyku uyuması önemlidir. Saat 18.00-19.00’dan sonra akşam yemeği yememek, uyumadan en az 1 saat önce mavi ekran ve ekran ışıklarından kaçınmak, yatmadan ılık bir duş almak, kısa bir meditasyon, her gün aynı saatlerde uyuyup uyanmak kaliteli bir uyku için gereklidir."
STRES SEVİYESİNİ DÜŞÜRECEK TAVSİYELER
Doç. Dr. Bitargil, gün içerisinde birçok öğrencinin her türlü sıkıntısıyla birebir ilgilenmenin, bunlara çözüm üretmenin ve uzun süren derslerin öğretmenlerin günlük bir rutini haline geldiğini söyleyerek, şunları söyledi: "Bütün okul sezonu boyunca devam eden bu uzun ve yoğun maraton fiziksel ve mental olarak çoğu zaman yorucu olabilir ve dolayısıyla öğretmenlerimizde stres ve baskı yaratabilir. Özellikle kortizol gibi stres hormonları devreye girdiğinde vücutta tansiyon, şeker ve kolesterol miktarları ciddi şekilde artış gösterir. Bu da kalp ve damar sisteminde tıkanıklığa yol açacak ciddi hastalıkların oluşumuna zemin hazırlar."
Tükenmişlik sendromu yaşamamak için önerilerde bulunan Doç. Dr. Bitargil, "İş paylaşımı yapmak, gerektiğinde meslektaşlardan yardım istemek, öğle aralarında veya ders aralarında dinlenmeye çalışmak, vakit buldukça açık havada güneş görecek şekilde kısa yürüyüşler yapmak, haftada 3-4 kere spor yapmak, müzik dinlemek, meditasyon yapmak, kaliteli uyku uyumak, sevdiklerinizle vakit geçirmek stres seviyesini ciddi şekilde düşürebilecek tavsiyelerdendir" diye konuştu.
DERSİ OTURARAK DEĞİL YÜRÜYEREK ANLATMAK DAHA SAĞLIKLI
Öğretmenleri tehdit eden bir başka faktörün ise gün boyunca uzun süre oturarak ders anlatmak olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bitargil, "İş dışında da sedanter yani hareketsiz bir şekilde yaşamak, öğretmenler için ciddi bir risk oluşturur. Her yıl 3 milyon insan hareketsizliğin zemin hazırladığı hastalıklara bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybediyor. Ayrıca harektsizlik sonucu oluşan kilo problemleri de ciddi bir hayat kalitesi düşüklüğüne neden olur. Bu bakımdan ders anlatırken yürüyerek ders anlatmak, hareketli olmak, iş çıkışı haftada 3-4 kere 40-45 dakika tempolu yürüyüş yapmak ya da günlük en az 5 ila 7 bin arası adım atmak kalp ve damar hastalığı riskini yarıya düşürür" dedi.