Bazı isimler vardır ölümsüzdür...
Kuşakları yoktur, yaptıkları yüzyıllarca konuşulur, duruşları hiç değişmez ve tavrı, karakteri neyse odur.
İşte Selda Bağcan da onlardan... Ne zaman usta ile buluşsam, hayran hayran dinliyorum. Yaşadıklarını anlamaya çalışıyorum, fakat asla bunu başaramam. Çünkü inanılmaz bir hayat Selda Bağcan'ın hikayesi... "Koçero" şarkısı yüzünden 33 yaşında 40 gün hapis yatıp 1972'de yasaklandığı ülkede çok uzun yıllardır ayakta alkışlanıyor. Bir dönem yasaklanan şarkısı "Koçero"yu da sahnede aslanlar gibi seslendiriyor. Düşününce çok garip geliyor ama Türkiye'nin tarihine baktığımız zaman inanılmaz normal artık ve sadece "Vay be" deyip geçiyoruz. Ve ne zaman bir mekanda buluşsak, insanların sevgi seli akıp taşıyor. Mevkii siyasi görüşü ne olursa olsun 7'den 70'e herkes ustanın yanına gelip sevgisini dile getiriyor fotoğraf çektiriyor. Selda Bağcan'da tüm bu sevgi seline karşı, güler yüzle karşılık veriyor.
Bodrum Torba'da Cenk Eren'in düzenlediği bir yemekte buluştuk bir yaz akşamı ustayla. Üstelik küçük bir örümceğe basmamak için düşüp bacağında ciddi bir hasar oluştuğu halde yüzünde gülücükleri eksik etmeden aramıza katıldı. Özlem giderdik ki, uzun süredir görüşmüyorduk. Hatırlarsanız Cenk Eren, Selda Bağcan albümü yapıp "Adaletin Bu Mu Dünya"dan girip, "Öyle Bir Yerdeyim Ki"den çıkıp "Gesi Bağları"nı dolaşıp, "Çemberimde Gül Oya" işlemişti. Ustanın şarkılarını inci gibi seslendirip, hakkını vermişti. Hala sahnede söylediğinde izleyiciler tarafından ayakta alkışlanıyor. Ki Cenk Eren'in yorumunu, sesini, sahnedeki duruşunu ve ustaların şarkılarını nasıl sahiplendiğini anlatmama gerek yok. Ne söylesem az kalır ki, "Tanju Okan" ve "Ferdi Özbeğen" şarkıları ve albümleri de bunlardan biri. Önemli ustaların şarkılarını yorumlamak her babayiğidin harcı değil gerçekten. Yeniden ve tekrar bravo Cenk.
Ayrıca Cenk ve Selda ikilisinin dostlukları çok acayip gerçekten. Birbirlerini hiç bırakmıyor ve sahip çıkıyorlar. Cenk Eren, neredeyse her gün Selda Bağcan ve menajeri eski gazeteci Ferhan Uçoklar ile telefonda konuşuyor. Sık sık bir araya gelip durum değerlendirmesi yapıp laf aramızda mini mini magazin dedikodusu yapıp geçmişin tozlu sayfalarını karıştırıyorlar. Ve bunu yaparken de çok eğleniyorlar. Hatta her konuda çok ciddi bilgili olan Selda Bağcan'a hukuksal durumları dahi danışıyor Cenk Eren. Ara ara da bu buluşmalara eski dostlar katılıyor. Bunların en başında da Ajda Pekkan geliyor. Ah ki ne ah... Zamanımızda böyle güvenli dostluk bulmak zor. Bizler de önceki akşamda böyle dost meclisinde ve güvenli limanda muhabbetimize Niyaze-Hasena Mete, Handan Taşkın, Ferhan Uçoklar ile yaptık. Her demden sohbetin en baş konusu Selda Bağcan olduğu için çoook eskilere daldık. Hatta burada yazamayacağım çok anıyı tozlu raflardan çıkarttık.
İyi geldi mi, harika geldi... Böyle sevimsiz günlerden geçerken iki saat bile olsa gülmek, bir şey düşünmemek, öğrenmek, bilgi sahibi olmak, güzel anılara yenisini eklemek paha biçilmez. Bundan büyük zenginlik var mı? Gerçekten çok çalıştım, mesleğime emek verdim. Ama böyle anlarda daha da büyük şükrediyorum. Böyle güzel ustalarda sohbet edip, her defasında bir şeyler öğrenmek çok kıymetli.
***
Cem Adrian albümünde Selda Bağcan sesi
Geçtiğimiz haftalarda "Cem Adrian albümünde Selda Bağcan ile düet yapacak" haberleri çıkmıştı. En doğrusunu direkt, en doğru ağızdan verelim.
Meraklısına; düet yapmayacaklar ama Selda Bağcan bir şarkısında şiir okuyacak. Ki bence bu bile çok keyifli. Çünkü Cem Adrian da gerçekten kıymetli ve kaliteli bir isim.
İşte Selda Usta gençleri ve bu mesleğe değer verenleri hiç geri çevirmiyor.
Geçtiğimiz senelerde yaptığı DJ albümüne genç yetenek bir arkadaşımı önermiştim. Selda Bağcan hemen dinledi, hatta beğendi ve dünya çapında yayınlanan ve dünyaca ünlü DJ'lerin olduğu albümünde yer vermişti.
Yani diyeceğim odur ki, gelen her fikre, her güzel projeye ciddi açık ve gençlere de her zaman destek usta.
O yüzden de, yüzyıllarca şarkıları ülke ülke dolaşacak, dillerden düşmeyecek ustanın. Bu arada en son İzmir Efes'te konser veren Selda Bağcan şimdi de 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Bodrum Antik Tiyatrosu'nda senfonik bir konser vermeye hazırlanıyor. Anadolu ezgilerinden modern dokunuşlarla harmanlanmış; müziğin ve özgürlüğün sesini dinletecek usta. Meraklısına...
***
Cenk ve sahnesi
Ebru Gündeş'in "Sahnelerin en efendi ismi, şahane yorumuna söyleyecek söz yok" diye anons ettiği; sosyeteden halka, gençten yaşlıya her kesimin yıllardır izlediği Cenk Eren sahnesine her zaman;
-Eğlendiriyor, coşturuyor, keyif veriyor.
-Hatta yaptığı esprileri ile kahkahalara boğuyor.
-Her masa ile tek tek ilgilenip, göz teması kuruyor.
-Bir gün sonra kendisini izlemeye gelen tanıdığı dostlarını, arayıp teşekkür ediyor.
-Hassas konuları asla es geçmiyor.
-Seyircisi ile dostluk kuruyor.
-Yenilikleri takip ediyor.
-Gülben Ergen'in "Sahnelerin en şık giyinen erkek solisti" dediği gibi şık giyiniyor, kıyafetlerine özeniyor.
-Ustalara saygı göstermeyi ihmal etmiyor.
-Özel doğum günlerinin vazgeçilmez ismi.
-Kısacası Cenk Eren sahnesi diye bir gerçek var. Çıktığı her mekanı tıklım tıklım dolduruyor. Şahsına münhasır bir havası ve tavrı var ve asla bunu da bozmuyor.
-Şimdi yeni bir şarkı üzerinde çalışıyor. Yine, yeni, farklı bir proje ile sevenlerinin karşısına gelmeye hazırlanıyor.