İstanbul Havalimanı'nda 120 milyon için hazırlık
İstanbul Havalimanı (İGA) 2024’te 85 milyon yolcu ağırlamaya hazırlanıyor. 2022’de 64,5 milyon yolcuya hizmet sunan İGA, COVİD-19 sonrasının en iyi rakamı olan 76,2 milyona yolcuya geçen yıl ulaştı. Eğer büyüme her yıl 10 milyondan fazla yolcu artışıyla devam ederse havalimanı ilk etap kapasitesine 2 yıl içinde ulaşacak demektir. Diğer ifadeyle İGA yetkililerinin bir yandan da 120 milyon yolcu/yıl kapasite için ikinci etap çalışmalarına bugünden başlamaları gerekiyor. Peki İGA cephesinde gelecek için nasıl bir hummalı çalışma var? Merak ediyor musunuz?
Hafta içinde İGA CEO Vekili Selahattin Bilgen ile havalimanın dışında, Anadolu yakasında İGA Kurumsal İletişim Direktörü Gökhan Şengül’ün organizasyonuyla iftarda buluştuk. Söz direkt havalimanındaki yeni yatırımlardan açıldı. Bilgen, 2024’te tam 660 milyon Euro yatırım yapacaklarını söyledi. Euro olarak küçük gibi duruyor, ama TL’ye çevirdiğimizde devasa bir rakam ortaya çıkıyor.
Terminal nasıl büyüyecek?
Yolcu rakamları, dünyada ve ülkemizde havacılığın büyüme temposu, sektöre olan ilgi tek çatı altında dünyanın en büyük terminaline sahip olan İGA’da hareketliliğe sebep oluyor. Ancak zaten havalimanı da buna göre kurgulandığı için Bilgen ve ekibi telaşlı değiller. Ne zaman harekete geçmeleri gerektiği konusunda hesap, plan yapıyorlar. Şu an kullanılan terminal, kapasite olarak 90 milyona göre tasarlanmış. Tüm kurgular bu yolcu kapasitesine göre olduğundan, ihale şartnamesini detaylıca bilmeme rağmen Bilgen’e kapasiteyi artırmak için “Yeni bir uydu terminal mi yapacaksınız?” diye sordum. Cevap, “Hayır mevcut terminali 120 milyon yolcu ağırlayacak şekilde tasarımında bazı değişiklikler yapacağız.” Şeklinde oldu. Evet, İGA’nın terminal kapasitesi 2 yıl içinde 90 milyondan 120 milyona çıkacak. Bunu da terminal içinde yeni işletme modeliyle gerçekleştirecekler. Bu çerçevede yani hava trafiği ve yolcu artışına paralel olarak ve yatırım planında yer aldığı üzere Doğu - Batı Pisti’nde inşaat şu an devam devam ediyor. Ancak Bilgen, bu pistin hizmete girmesinin 2026’ya sarkabileceğini söyledi. Ben daha önce bu pistin daha erken devreye girebileceğini yazmıştım.
Duty freeden devasa gelir
Selahattin Bilgen, İGA’nın 2024’te 660 milyon Euro yatırım yapacağına dikkat çekince, “Evet, büyük bir rakam, ama duty free kira gelirlerinden sağlanan gelir kadar bir yatırım.” Cümlesini kurarak İGA ve Unifree ortaklığına, gelir paylaşımına mevzuyu getirmek istedim. Kendi bilgi dağarcığımdaki detaylarla duty free konusunu da konuşmak istedim. Fakat ne mümkün. Malum finans kökenli Bilgen, bu konularda ketum birisi. Üstelik o alan başka bir şirketimizin kontrolünde diyerek, 2023’teki toplam ciro hakkında detay vermedi. Ama Bilgen’de olmasa da başka bilenlerden epeyce bilgi edindiğimi söyleyeyim.
Nihat Özdemir bu iddiayı kazanabilirdi!
Havalimanının duty free gelirleri konusunda 2016’da dönemin İGA ortaklarından Nihat Özdemir ile bir hesap yarıştırmamız olmuştu. Konu iddiaya kadar varmıştı. Ancak havalimanının açılış tarihi konusunda da Nihat Özdemir ile iddiaya girmiştik. Kaybetmesine rağmen Özdemir henüz sözünü tutmuş değil. İtibarı için gereğini yapmasını sabırla beklediğim notunu düşerek diğer konuya geçeyim.
Nihat Özdemir, Nisan 2016’da Hürriyet’ten Sefer Levent’e İGA’nın duty free mağazalarından yıllık 500 milyon Euro kira beklediğini açıklamış, o da “Yok böyle kira!” diye başlık atmıştı. Bazı teknik ve maddi hatalar görünce ben de “Evet bu hesapta yanlışlık var. Böyle kira olmaz.” diye yazmıştım. Özdemir de yazımı okuyup beni aradığında, istersen iddiaya girebiliriz, demişti. Ama bu konuda iddiaya girmedik. Şayet girmiş olsaydık, kaybetmiş olacaktım. Çünkü 2023 rakamlarıyla İGA, dutyfree mağazalarından kira olarak yaklaşık 600 milyon Euro kazandı. Toplam duty free cirosunun yine yuvarlak rakamla ifade edeyim; 1,2 milyar Euro olduğunu, bunun takriben yüzde 49’unun da İGA'ya geldiğini farz edersek durum ortada. Tebrikler Nihat Abi…
Otel ve genel havacılık 2025’te
Havalimanında bir yandan yoğun uçak, kargo ve yolcu trafiği olurken diğer taraftan da yatırımlar, inşaatlar devam ediyor. 2025’in ilk çeyreğinde İGA’da Hilton Oteli hizmete girecek. Aynı dönemde Genel Havacılık Terminali ve paralelinde genel havacılık hizmetleri de devreye girecek. İş jetleri için hangar alanları tahsis edilecek. Ama farklı bir genel havacılık deneyimi sunmak için hazırlıklar yapılıyor. Özel bir mimariye sahip olacak genel havacılık terminalinde sadece iş jetlerine değil, yolcu uçaklarıyla seyahat eden özel yolculara da çok farklı kategorilerde hizmet sunulacak. Dünyada şu an bin civarında havalimanı projesi var, fakat İGA gibi her açıdan küçük dokunuşlarla büyümeye hazır, gelen büyük talepleri sorunsuz yönetecek meydan bir elin parmaklarını geçmiyor.
3’lü iniş-kalkış 50 bin dakika kazandıracak
Selahattin Bilgen’den havalimanında 3’lü iniş kalkış yapılması için devam eden hazırlıkları da öğrendim. Dünyada sadece ABD’de gerçekleşen aynı anda 3 uçağını iniş kalkış yapabileceği pist, taksi yolu, terminal işletmeciliği ve toplamda bunların hava seyri seferle birlikte yönetimi oldukça zor bir iş. Ciddi deneyim, uzmanlık istiyor. 2022’de başlayan “Eş Zamanlı Bağımsız Üçlü Paralel Pist Operasyonları” için çalışmalar devam ediyor. Bu yılın son çeyreği veya gelecek yıl hizmete girebilir. Böylece İGA bu alanda da dünyaya know-how/deneyim, tecrübe satmaya başlayabilir.
Bu sistem dünyada sadece ABD’de uygulanıyor. Türkiye’de devreye girmesiyle Avrupa’da ilk olacak, dünyada ise ikinci ülke olacağız. Hizmete girdiğinde ise haftada yaklaşık olarak 50 bin dakika zaman kazanılacağını Bilgen’den öğrendim. Tabi uçakların taksi ve devir daim süreleri de azalacak. Ciddi bir ekonomik katkı, meydanın verimli kullanımı söz konusu olacak.
THY – İGA birlikte büyüyor
Türk Hava Yolları (THY) hali hazırda İGA kapasitesinin yaklaşık yüzde 82’sini kullanıyor. Dolayısıyla THY’nin büyüme oranları, gelecek planları da İGA’yı etkileyen, motive eden en önemli husus. THY, 2023’te 83,4 milyon yolcuyu uçurdu. Bir önceki yılın rakamı ise 71,8 milyon yolcu. İGA ve THY’nin büyüme oranları da doğal olarak birbirine yakın. İGA ne kadar yabancı, farklı havayolunu İstanbul’a çekerse o kadar büyümesine ilave katkı sunabiliyor.
İGA Premium Lounge geliyor
İGA’da özel yolcu salonlarında (lounge) marka çeşitliği olması gerektiğini ve mevcut lounge sayının da böyle bir terminale az geldiğini zaman zaman gündeme getiriyorum. Bilgen bu konuda da çalışmalar yaptıklarını, bir yandan mevcut lounge’u büyürtürken diğer taraftan da yeni lounge’lar için çalışmalar yaptığına dikkat çeker, THY lounge’larının çaprazına üst segmente hitap edecek İGA Premium Lounge yapacaklarını söyledi. Gördüğüm kadarıyla İGA özellikle elit, premium yolcuları ağırlamak için ciddi bir çalışma içinde. Selahattin Bilgen, Çin’den dünyanın çeşitli ülkelerine geçen yıl 154 milyon insanın yolculuk ettiğini, bunun sadece 400 binin Türkiye’ye İGA’ya geldiğine dikkat çekti. Ama bir Çinli yolcu havalimanlarında Avrupalının 2,5 katı para harcıyormuş. Bilgen daha fazla Çinli yolcu çekmemiz gerektiğine vurgu yapıyor.
Ayrıca Kuzey Amerika’dan Türkiye’ye geçen yıl 1,5 milyon turist gelmiş, ama bunun yarıdan fazlası Avrupa aktarmalı olarak Türkiye’ye ulaşmış. Yani THY ile gelmemiş. Dolayısıyla daha fazla Amerikalıyı, THY ile direkt olarak ülkemize getirmemiz için çaba sarf etmemiz gerekiyor. THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat da ekibiyle de zaten bunun için gayret gösteriyor. Büyük ihtimalle bu yıl önemli neticeler ortaya çıkacaktır.
Japon Haneda İGA’dan danışmanlık istiyor
Dünyanın çeşitli yerlerinden, değişik havayollarının İstanbul gelmesi için İGA ekipleri çalışıyor. Japon havayolu şirketi ANA (All Nippon Airways) bu yılın son aylarında İGA’ya seferlere başlayacak. Bu uçuş tarihi anlamda önemli. İlk defa bir Japon şirketi ülkemize uçuşlara başlamış olacak. İGA’nın başka havayolları ile de görüşmeleri devam ediyor. Ancak bazı havalimanı otoriteleri de İGA’nın kapısını çalıyor, danışmalık istiyorlar. Bunlardan birisi de Japon Haneda Havalimanı. İGA’nın tek çatı altında büyük bir terminalde yaptığı işletmecilik modeli hakkında Haneda yetkilileri İGA’dan danışmanlık almak için başvurmuşlar. Tek terminalde verilen işletmecilik modeline yakında “İGA Modeli” denirse şaşmamak lazım.
İGA’da kapı yapanları Almanya transfer etti…
Bir başka ilginç bilgi ise İGA’da terminal kapısı yapan 17 kişinin bu tecrübeleri sebebiyle Almanya tarafından transfer edilmiş olması. Ben de Bilgen’den duyunca şaşırdım. Sadece İGA’ya terminal kapısı yapabilmek bile önemli bir özellik olmuş.
Başka yatırımlar da var. Mesela “Bölgesel Hava Trafik Kontrol Binası” İGA’da yapılıyor. Yakında da hizmete girecek. Ayrıca Eskişehir’de devam eden Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımıyla İstanbul Havalimanı’nın tüm elektrik ihtiyacı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacak.
Hedef kargoda “Global HUB”
Selahattin Bilgen, İGA’nın en önemli hedeflerinden birisininde kargoda da “Global HUB” olmak olduğuna özellikle vurgu yaptı. İGA’da FEDEX, DHL, UPS ve Trendyol gibi büyük, uluslararası kuruluşlara ait özel tesisler olduğunu söyleyen Bilgen, önemli bir hususa daha dikkat çekti. O kadar önemli bir konu ki sadece havalimanı değil, ülkenin tüm deniz limanları ve kara gümrük noktalarının ihracat ve ithalatta ciddi sorunu. Bilgen diyor ki; kargonun gelişmesi için bürokrasinin azalması ve dijitalleşmeye geçilmesi gerekir. Kendileri İGA kargo kapasitesini artırmak için 3 ve 4’ncü pistin arasına yeni kargo tesisleri kuracaklarmış. Türkiye’nin gelişimi için taşımacılıkta dijitalleşme önemli. İGA’da bu sıkıntı yaşanıyor.
Bir iki yıl sonra yeni liderlik
İstanbul Havalimanı, hali hazırda dünyada 102 havayoluna ev sahipliği yaparak, en fazla havayolunun uçtuğu 3’ncü havalimanı konumunda. Ancak İGA aynı zamanda dünyada en fazla havalimanına uçulan lider havalimanı konumunda. Bu özelliğini elbette THY’ye borçlu, ama diğer taraftan kendisini, kendine has özelliğiyle de bu alanda zirveye taşımaya hazırlanıyor. Yakın bir zaman dilimi içinde İGA dünyada en fazla havayolunun uçtuğu havalimanı olabilir. Çünkü şu an birinci sırada 107 havayolu ile Thai Airways’in merkezi Bangkok Suvarnabhumi Havalimanı bulunuyor. İkinci sırada ise 105 havayolu Air France’ın üssü Paris Charles De Gaulle Havalimanı var. Yani liderliği için birazcık sabretmesi yetecek. Büyük ihtimalle 2025’te zirveye yaklaşacaktır.
*****
Uzun bir uçuş sonrası otelinize girdikten sonra çoraplarınızı çıkardığınızda ayaklarınızı tanımakta zorluk çekersiniz. Uzun bir uçuştan sonra şişen bacaklar ve ayaklar rahatsız edicidir, ancak nadir olan bir durum da değildir. Kapalı bir alanda, hareketsiz olarak çok fazla zaman geçirdiğinizde, bacaklarınızdaki damarlar kanı tekrar kalbinize doğru dolaştırmakta zorlanır. Bu da bacaklarınızın alt yarısında basınç ve şişmeye neden olur.
Son dönemlerde uçuş sırasında kompresyon yani varis çorabı giymek, uçuş sonrası şişliği önlemenin popüler bir yöntemi haline geldi. Varis çoraplarının uçak yolcuları için faydaları olsa dahi denemeden önce bilmeniz gereken bazı hususlar var. Çorap türleri ve kimlerin giyip giymemesi gerektiği de dahil olmak üzere uçuş sırasında varis çorabı giymek hakkında önemli bilgileri, daha sağlıklı bir yolculuk için paylaşmak faydalık olacaktır.
Kompresyon çorapları baldırlarınızı ve ayaklarınızı sıkan ve dolaşımı uyaran giysilerdir. Bu tür çoraplar vücudunuza sıkıca oturur ve şekillerini korumaları için kumaşlarında biraz esneme payı bulunur. Üç temel kompresyon çorabı türü bulunuyor
1-Dereceli kompresyon çorapları
Dereceli kompresyon çorapları ayak bileklerinize basınç uygulayarak dolaşımı teşvik eder. Çoraplar bacağınızda yukarı doğru hareket ettikçe daha az sıkı hale gelir. Dereceli kompresyon çorapları genellikle reçete ve profesyonel bir prova gerektirir. Genellikle esneklik, güç ve uzunluk açısından belirli tıbbi standartları karşılayacak şekilde tasarlanır.
2-Tıbbi olmayan destek çorapları
Tıbbi olmayan destek çorapları, dereceli kompresyon çoraplarından daha esnek olacak şekilde tasarlanmıştır. Reçete gerektirmez ve mağazalardan kolayca temin emek mümkündür. Tıbbi olmayan destek çorapları genellikle yorgun bacakların tedavisinde ve dolaşımı teşvik etmek için kullanılır.
3-Anti-embolizm çorapları
Anti-embolizm çorapları, derin ven trombozu adı verilen durumu önlemek için tasarlanmıştır. Bu çorapların sunduğu kompresyon seviyesi değişebilir. Genel olarak, anti-emboli çorapları hareket kabiliyeti sınırlı olan kişiler için üretilmiştir. Dereceli kompresyon çoraplarına benzer şekilde, bu çorapların satın alınması için reçete gerekir.
Uzun uçuşlarda varis çorabı ne işe yarar?
Özellikle uzun uçuşlarda kompresyon çorabı giymenin ciddi faydaları söz konusu. Uzun bir uçuşta çok fazla hareket edebilecek pozisyonu veya imkanı bulamayabilirsiniz. Küçük bir alanda sıkışıp kaldığınızda ve hareket etmediğinizde, kalbiniz ve bacaklarınızın altı bölümü arasındaki dolaşım yavaşlar. Baldır kaslarınız vücudunuzun alt yarısından gelen kanı dolaşım sisteminiz aracılığıyla kalbinize geri gönderir. Bu kaslar daraldığından dolaşım verimli bir şekilde gerçekleşmez. Şişme, karıncalanma ve rahatsızlık hissedebilirsiniz.
Dolaşımın azalması sizi pulmoner emboli ve kan pıhtılaşması açısından da daha yüksek bir risk altına sokabilir. İşte böyle durumlarda varis/kompresyon çorapları çok işi yarar. Eğer bu çorapları almak için reçeteniz yoksa, tıbbi olmayan destek çoraplarının kullanmanız sorunlarınızı azaltır. Genellikle seyahat için önerilen varis çoraplarını internetten veya eczanelerden kolayca size uygununu satın alabilirsiniz.
Varis çorabını ne zaman giymeli?
Uçuşta kompresyon çorabı giymek için uçuştan önce birkaç kez giyme alıştırması yapmalısınız. Çorapları ayağınıza geçirmek, özellikle de uçağın dar ortamında çok zor olur. Bu durum havalimanında da aynıdır. Evde çantanızı hazırladıktan sonra en son yapacağınız eylem varis çorabını giymek olabilir. Böylece seyahat esnasında uğraşmak zorunda kalmazsınız.
Tek ayağınıza giymeyin!
Bacaklarınızda damarlarla ilgili bir sorun varsa, varis çorabı uzun uçuşlarda size rahatlatır. Özellikle emboli atma riskine karşı korur. Daha önceden herhangi bir bacağınızda kan pıhtılaşması oluşmuşsa sadece önlem almak için tek taraflı varis çorabı giymeyin. Çünkü çoraba alışınca üzerinizde bir ağırlık oluşturmuyor. Ama sadece sorunlu olan ayağınız için kullanırsanız alışmanız zor oluyor ve hemen çıkarmak istiyorsunuz. Ayrıca vücutta kan dolaşımının dengeli çalışması ve çoraplara bedenin alışması için iki ayağa da giymek gerekir.
Uçuşta pıhtılaşmayı önleyen diğer hususlar!
Kompresyon çorapları seyahat sırasında kan pıhtılaşmasını önlemek için tek seçenek değildir. Yapılması gereken farklı hususlar da bulunuyor. Sağlıklı kan dolaşımını teşvik eden, yardımcı olan bol ve nefes alabilen giysileri tercih edin. Tüm eşyalarınızı baş üstü bölmelerine yerleştirerek uçak içi diz mesafesini en üst seviyeye çıkarın! Ayaklarınıza engel olacak eşyaları koltuk altında ve kenarlarda bulundurmayın. Uçuştan önce ve uçuş sırasında bol miktarda su için!
Seyahat öncesinde, havalimanında ve uçuş sırasında yüksek sodyumlu ve tuzlu yiyeceklerden kaçının! Her saat başı uçak içinde yürüyüş yapın!
- Ziraat Bankası Troy'un neresinde?12 dakika önce
- Çayırhan'da doğrular ve yalanlar8 saat önce
- Madencilikte geriyseniz gelişmeniz zor!5 gün önce
- Çok tıklanıyor, ama görülmüyor, okunmuyor!1 hafta önce
- THY de TROY'u keşfetti!1 hafta önce
- Türkiye'nin F-35'e dönmesi doğru mu?1 hafta önce
- Uçak kazaları azalıyor!2 hafta önce
- Oreşnik engellenemez mi?2 hafta önce
- Siber Güvenlik için önemli adım!3 hafta önce
- Eurofighter ve Bayraktar TB2 yarışı!3 hafta önce