Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İslam Çupi aykırı spor yazıları ile dönemin en etkili isimlerinden birisiydi. Futbolun Ölümü adını verdiği kitabı usta yazarın eski ile yeniyi kıyaslamasını içeriyordu. İslam Çupi, kendi dönemindeki futbolcuların bireysel yeteneklerinin daha üst düzeyde olduğunu, sonradan gelenlerin ise göze hoş gelen oyun yerine makineleşmiş bir sistemin parçası olduklarını dile getirmişti.

        Günümüzde, bu tartışmanın yanı sıra çok yoğun maç programları gündemde. Hatta, Avrupa’nın önde gelen futbolcuları bu duruma tepki gösteriyorlar fiziksel yorgunluk çözülemez hale geliyor diyerek. Bahis oyunları başta olmak üzere; daha çok para kazanma ısrarı, oyuncuları neredeyse 3 günde bir maç oynamaya zorluyor.

        Manchester Cityli Rodri, Barcelonalı Kounde, Almanyalı Kross , “çok fazla maç oynuyoruz. Dinlenme zamanımız gittikçe kısalıyor..” diyerek seslerini yükseltmekten çekinmiyorlar.

        Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki futbolcu sendikaları da, “ futbolcular köle mi?” sorusu ile tartışmaya katıldılar.

        Bu tepkilerin artmasının nedeni, organizasyonların çoğalması elbette. Avrupa kupalarındaki format değişikliğinin yanı sıra, FIFA’nın düzenlediği Kulüpler Dünya Kupası’nda takım sayısının artması.

        Bilindiği gibi, UEFA turnuvalarında yeni bir format, oluşum var. Takımlar 8 ayrı takımla maç yapıyor. 2025 yazında ABD’de yapılacak Kulüpler Dünya Kupası’nda ise 32 takım yer alacak.

        Bazı takımların bir sezonda 70 maç oynayacak olmasını “çılgınlık” olarak niteleyen bir çok oyuncu sendikası FIFA’ya karşı yasal işlem başlattı bile.

        Dünya Şampiyonası, Avrupa Şampiyonası, Avrupa Ligi, Kulüpler Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlar bir yana, ülkelerin lig ve kupa maçları da düşünüldüğünde futbolcuların işinin çok zor olduğunu söylemek mümkün.

        Yalnız futbolcular mı? Kulüpler de bu durumun altından nasıl kalkacaklarını düşünüyorlar. Geniş kadro hatta, iki iyi 11’in bile yetersiz kalacağı söz konusu.

        Sonuç dönüp dolaşıp paraya geliyor. Parası olan dilediği kadroyu kurabilir. Ve yoğun maç trafiğini lehine çevirebilir. Getirisi ne olur? Orası belirsiz. Başarıyla orantılı. Kolay mı? Tartışılır.

        Futbol endüstrisi bu olguyu dayatıyor ister istemez. Daha çok harca, daha fazla kazan.

        Ancak, futbolcuların da etten, kemikten olduğu unutuluyor. Mental ve fiziksel yorgunluk tüm bu kazanma taleplerini nereye kadar karşılayabilir?

        Güzel oyun, kaliteli maçların yerini “önemli olan sonuç” mu alacak?

        Sporseverlerin seyir zevki geri planda mı kalacak? Teknolojiyle birlikte yaşamımıza giren robotları yeşil sahada mı göreceğiz! Yoksa, futbolcular robotlaşacak mı?

        İslam Çupi’nin yıllar önce dediği gibi, bu gidiş futbolun ölümü mü?