Genel beden sağlığın gerçekten de tam burada başlıyor:
Ağız bakımın, beyninin işleyişinden bağışıklık sistemine kadar birçok şeyle bağlantılı.
Diş hekiminin hayatını kurtarabileceği hiç aklına gelir miydi? Bunları hiç düşünmediysen bu yazıyı okumalısın.
Sıcak ya da soğuk yemekler dişlerini sızlatabilir.
Ancak bu sızıyı çok şiddetli hissetmeye başladıysan bir çürüğün olabilir ve eğer zamanında tedavi edilmezse çevresindeki sinir dokusuna da yayılabilir.
Ne kadar erken farkına varırsan o kadar iyi. Taggart- Burns, "Ciddi bir acı hissetmeye başladığında dolgu yaptırmak için çok geç kalınmış olabilir" diyor.
Sadece estetik açıdan kötü görünmekle kalmayan diş lekeleri, kendi başına zararlı olmasa da tipik şekilde plak oluşumuyla ortaya çıkıyor.
General Denstistry Academy Sözcüsü Diş Hekimi Carolyn Taggart-Burns, bu yapışkan bakteri tabakalarının son derece sağlıksız olduğunu belirtiyor.
Benekli bir gülümseme, ağzında birçok mikrop olduğu anlamına gelir ve bunlar da diş eti rahatsızlıklarına yol açabilir.
Diş konusundaki sohbetler genelde sıkıcı olur, değil mi? Belki de artık önyargılarından kurtulmanın zamanı gelmiştir.
Son araştırmalar gösteriyor ki, ağzının içinde olup bitenler bedeninin bambaşka yerlerinde olanlara dair ipucu veriyor;
hem de beyninden özel bölgelerine kadar! Basit bir diş eti rahatsızlığı, bilişsel zayıflamadan diyabete, hatta cinsel yolla bulaşan hastalıklara kadar birçok korkutucu sorunun habercisi olabilir.
American Dental Association (ADA) Sözcüsü Diş Eti Hastalıkları Uzmanı Sally Cram, "Ağızdaki bir enfeksiyon yalnızca orada kalmaz. Kan dolaşımı yoluyla bedeninde dolaşır, organlarını ve bağışıklık sistemini etkiler" diyor.
ADA tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yetişkinlerin yalnızca çok küçük bir bölümü düzenli olarak diş hekimine gidiyor.
Senede iki kere gitmen gereken diş hekimi randevularını kaçırman, kar topunun büyüyüp büyük bir çığ olmasına izin vermen demek.
Amerikan Periodontoloji Akademisi Başkanı Diş Hekimi Stuart Froum,
Küçük bir oral problem olarak başlayan rahatsızlıklar büyük sağlık sorunlarına dönüşebiliyor" diyor.
Diş hekimi koltuğuna geri dön ve bu uyarı işaretlerine dikkat et.
Tabii ki dün gece yediğin sarımsaklı ekmek yüzünden de olabilir.
Ancak ağız kokun iki haftadır geçmediyse, sebebinin diş eti rahatsızlığı olma ihtimali yüksek.
Froum, "Ağız kokusuna sebep olan bakteriler ağızdaki sağlıklı bakterilerle karıştığında buharlaşabilen sülfür bileşenler oluşturur" diyor.
Bu da kötü bir nefes kokusu demek.
Dişlerini fırçalarken ya da diş ipi kullanırken kanama mı oluyor?
Belki dişlerini çok sert fırçalıyorsundur.
Ancak yine de bu kanamalar düzenli olarak görülmeye başladıysa diş hekimini görmenin vakti gelmiş demektir.
Sağlıklı diş etleri soluk pembedir ve dişlerin için minik kılıflar gibi durur.
Eğer diş etlerin birden gözüne küçülmüş görünmeye başlarsa muhtemelen enflamasyon yaşıyorsun demektir.
Daha büyük görünmesi ya da dişine yakın bölgelerin beyazlaşmış olması ise daha ciddi sorunlara işaret eder.
Froum, "Diş eti çekilmesi bunun en büyük sebebi. Çekilme, dişin hassas üst kısımlarını korunmasız bırakır" diyor.
İğrenç ama gerçek: Normal dil biraz tüylü görünür.
Seninki daha ziyade kel gibi görünüyorsa B Vitamini eksikliği yaşıyor olabilirsin.
Eğer dilin beyazımsı görünüyorsa o zaman da enflamasyon, ağız kuruluğu ya da kandidiyaz (ağız pamukçuğu) problemi söz konusu olabilir.
Bunun çözümü ise doğruca diş hekimine gidip teşhisin konulduktan sonra tedaviye başlamak.
Ağız yaraları (aft) ya da uçuklar dışarıdan görünmese bile son derece rahatsız edicidir. Genelde kendi kendilerine iyileşseler de, dikkatli olmanda fayda var:
Eğer ağız çevrende ya da içinde üç haftadan uzun süredir beyazımsı uçuklar görüyorsan bu oral HPV virüsüne işaret ediyor olabilir. Genç kadınlar arasında görülme sıklığı giderek artan bu durum, daha sonra ağız kanserine bile sebep olabiliyor.
Ağız sağlığına çok dikkat etmen için iyi bir sebep daha: Cancer Prevention Research'te yayımlanan yeni bir araştırmaya göre ağız bakımını iyi yapmamak, oral HPV kapma riskini büyük oranda arttırıyor.
Ağzını Islak Tut - Ağız sorunlarında en önemli silahlarından biri tükürük.
Histatin gibi antibakteriyel proteinler açısından zengin olan tükürük, yaraları iyileştirir ve mikropları öldürür. Ağız yaralarının en hızlı iyileşen yaralar olmasının sebebi budur.
Kuru bir ağız, diş eti sorunu mıknatısı gibidir. Günde en az dokuz bardak su içerek ağzını sürekli nemli tut ve eğer çölleşmeye başladığını hissedersen şekersiz bir sakız çiğnemeyi dene.
Sakız çiğnemek ağzındaki pH seviyesini yükseltir ve tükürük salınımını arttırır, üstelik çürüklere neden olan asitleri de azaltır.
Carolyn Taggart-Burns, eğer sürekli ağız kuruluğu hissediyorsan kullandığın ilaçların yan etkilerine göz atmanı öneriyor. Birçok ilaç, ağız kuruluğuna sebep olabiliyor. Doktoruna alternatifleri sorabilirsin.
Çalkala - Ağzını gün içinde suyla çalkalamak tahmininden daha yararlı!
Taggart-Burns bu sayede ağzında kalan yemek parçalarından kurtulup plak, çürük ve diş eti iltihabına yol açmalarını önleyebileceğini söylüyor.
Her yemekten sonra büyük bir yudum su al ve ağzında dişlerinin, diş etlerinin ve yanak içinin üzerinde dolaştır.
İstersen suyu yutabilir ya da tükürebilirsin. Seçim senin.
Dinlen - Araştırmalar neredeyse her çeşit ağız-diş sağlığı probleminin aynı soruna işaret ettiğini gösteriyor: Stres.
Diş Hekimi Stuart Froum, "Kronik stres bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudunun enfeksiyonlarla savaşmasını güçleştirir.
Buna ağzındakiler de dâhil" diyor. Stres ayrıca vücudunun savaş ya da kaç mekanizmasını harekete geçirerek tükürük oluşumunu yavaşlatıp, bunun yerine sıvı üretimini vücudunun başka bölgelerine yönlendirebilir.
Sonuç olarak ağzındaki asit seviyesi yükselir ve dişlerin çürümeye daha yatkın olur.