Organ bağışı hakkında yanlış bilinenler
3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası'nda, akıllara takılan konulara Prof. Dr. Murat Tuncer açıklık getirdi
Ceyda ERENOĞLU / GAZETE HABERTÜRK
Organ bağışıyla ilgili hâlâ kafalarda cevabını bulamayan sorular var. 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası’nda, akıllara takılanlara Prof. Dr. Murat Tuncer açıklık getirdi.
Organ Bağışı Haftası’nda ülkemizde ciddi bir organ yetersizliği sorunuyla karşı karşıya olduğumuz açık. Hastaların yakınlarının organ bağış oranının bile son derece düşük oluşu bunun göstergesi. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi Nefroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, “Biz hekimler bir yandan organ açlığına çare ararken bir yandan da topluma yönelik organ nakliyle ilgili kandırmacalarla uğraşıyoruz” diyerek yanlış bilinenleri açıkladı.
KANDIRMACA 1: “Takılan böbreklerin ömrü ortalama 5-10 yıl olduğu için organ nakli diyalize göre üstünlük taşımaz.” Bilimsel verilere göre her yaş grubunda organ nakli, diyalize göre 3 kat daha uzun ömür sağlar. Son kullanılan ilaçlarla başarılı bir organ naklinde takılan organın hasta yaşadığı sürece baki kaldığı gösterilmiştir.
KANDIRMACA 2: “Böbreklerinin birini verirsen yarım olursun.” İki böbrekle tek böbrekli olmak arasında hiçbir fark yoktur. Tam aksine yapılan bilimsel çalışmalarda ikiz kardeşleriyle kıyaslanan organ vericilerinin düzenli olarak kontrolleri yapıldığı için daha uzun süre yaşadıkları gösterilmiştir.
KANDIRMACA 3: “Böbrek nakli ilaçları kanser yapar.” Son yapılan çalışmalar yeni kullanılan ilaçlarla 10 yılı aşkın süreyle takip edilen 4 bin civarı organ nakli hastasında kanser gelişiminin yüzde 0.7 olarak saptandığını ve bu rakamın yüzde 1.5 2.5 olan genel popülasyon rakamıyla benzer olduğunu gösterir.
KANDIRMACA 4: “Sakın eşine böbrek verme, böbrek yetmezliği ırsi olduğu için ileride çocukların hastalandığında onlara kim böbrek verecek?” Böbrek yetmezliğine neden olan hastalıkların çok azı genetiktir. Hastaların büyük çoğunluğunun çocukları ileride sağlıklı bireyler olacaklardır.
KANDIRMACA 5: “Böbrek nakli olursan diyabet (şeker) hastalığın 1-2 yıl içinde, takılan böbreğinin bozulmasına neden olur.” Böbrek nakli geçiren kişilerin üçte biri şeker hastasıdır ve düzenli kontrollere rağmen kontrol altına alınamayan şekerde dahi böbrek bozukluğu ortalama 20 yıl sonra gelişmektedir.
KANDIRMACA 6: “Kadavradan böbrek dağıtımlarında torpil yapılıyor.” Türkiye’de tüm hastalar bekleme süresi, diyaliz süresi, yaşları ve vefat edenle doku uyumlarına göre puan aldığı için bu mümkün değildir. Bu puanlamaya göre organların kime hangi sırayla takılacağı Sağlık Bakanlığı’nın bilgisayar sisteminde belirlenmektedir.
KANDIRMACA 7: “Özel merkezlerde yapılan nakillere çok para veriliyor.” Sağlık Bakanlığı yıllardır kamu ve özel merkezlerde organ nakli ameliyatlarını ücretsiz yapıyor.
KANDIRMACA 8: “Çocukları kaçırıp böbreklerini çalıyorlar. İnsanlar küvette uyanıp kendilerini nakil ameliyatı olmuş buluyorlar. “ Organ nakli ameliyatları ekip çalışması ve yatırım gerektiren operasyonlar olduğu için dünyada polis kayıtlarına geçmiş böbrek çalma veya kaçırma vakası yoktur.
KANDIRMACA 9: “Yakınının organlarını bağışladığında vefat eden kişinin bedeni estetik açıdan bozulacak.” Bu organ nakli hekimlerinin en hassas olduğu konudur. Ameliyatların canlı bireye yapılanlardan farkı yoktur. Operasyon beden bütünlüğü açısından organlar alındıktan sonra her zaman estetik dikişlerle sonlandırılır.
KANDIRMACA 10: “Eğer organlarını bağışlayıp organ bağış kartı alırsan, herhangi bir kazada organlarını kimseye sormadan alırlar.” Yasalarımıza göre organ bağışında bulunarak kart almak, sadece yaşamınızı kaybettiğinizde organlarınızı bağışlamak istediğinize dair bir vasiyet anlamına gelir. Birinci dereceden yakınların yazılı izni olmadan organ bağışı yapılamaz.
KANDIRMACA 11: “Organ bağışı ve nakli dinen uygun değildir.” Tüm dinler insanı yaşatmak ve iyilik adına organ bağışı ve naklini özendirir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığının açıklamaları olduğu gibi Kuran’da Maide Suresi’nde “Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur” buyrulur.