Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık İyileşmeyen depresyonun nedeni bipolar bozukluk olabilir! | Sağlık Haberleri

        Antidepresan almanıza rağmen bir türlü iyileşmeyen ya da sık sık tekrar eden depresyonlar yaşıyorsanız Bipolar Bozukluk ya da diğer adıyla manik depresif hastalık hastası olabilirsiniz. Gündelik hayatı ve sosyal ilişkileri en çok etkileyen rahatsızlıklardan biri olan Bipolar Bozukluk hastalarının yüzde 80’i hastalık belirtilerinden dolayı sosyal ilişkilerinde sorun yaşıyor. Bu sorun ilişkide çatışma ya da ilişkiyi bırakma olabileceği gibi bazen mani (yükselme) döneminde ani ve gelişigüzel evlilik kararı vermeye kadar da varabiliyor. Psikiyatrist Dr. Hakan Karaş, bipolar bozukluk hakkında bilgi verdi.

        DEPRESYON İYİLEŞMİYOR, SÜREKLİ TEKRAR EDİYORSA...

        Hastalığın depresyon döneminde kişi kendini aşırı çökkün hisseder. Enerjisi çok düşüktür ve hiçbir şeye karşı ilgi duymaz. Normalde keyif aldığı etkinlikler ona cazip gelmez. Ümitsizlik, çaresizlik ve değersizlik düşünceleri zihninde dolaşıp durur. Bipolar Bozukluktaki depresyonun klasik depresyondan farkı antidepresanların işe yaramaması hatta bazen durumu kötüleştirmesidir. Antidepresan almanıza rağmen bir türlü iyileşmeyen ya da sık sık tekrar eden depresyon dönemleri yaşıyorsanız Bipolar Bozukluk Tip II ya da ‘soft’ bipolar bozukluktan muzdarip olabilirsiniz. Bipolar Tip 2 hastaları tip 1 hastalarından farklı olarak tam bir mani dönemi geçirmediklerinden, hastalıklarının kişinin kendisi ve yakınları tarafından tanınması zordur. Bu kişiler, yoğun depresyon dönemlerinin ve kaygılı dönemlerin yanı sıra yükselmiş enerji ve dürtüsel davranışları içeren hipomani dönemleri geçirirler. Hipomani dönemlerinde huy değişiklikleri fark edilse de bu durum insanlar tarafından pek bilinmediği için bir hastalık olarak algılanmaz. Dolayısıyla bu kişiler daha önce yaşamış oldukları depresyon nedeniyle verilen antidepresanlarla yanlış biçimde tedavi edilmeye, çoğu kez de tedavisiz kalmaya devam ederler.

        DUYGULARINI UÇLARDA YAŞAYIP ANİ RADİKAL KARARLAR ALABİLİRLER

        Mani döneminde kişi kendini aşırı mutlu, coşkulu veya sinirli hisseder. Engellendiğinde veya hesabına gelmeyen durumlarda aşırı ve öfkeli tepkiler verebilir. Az uykuya ihtiyaç duyar fakat buna rağmen aşırı enerjili olur. Düşünceleri çok hızlanmıştır ve çoğunlukla buna bağlı olarak da fazla konuşur. Bu dönemlerde sıklıkla kişi kendini diğerlerinden üstün, çok önemli biri olarak görür. Mani döneminde kişi, sonuçlarını düşünmeden radikal kararlar alabilir. Örneğin; hiç düşünmediği halde, normalde istemeyeceği biriyle hızlıca evlenme kararı alabilir. Veya yüklü miktarlarda kredi çekip hiç anlamadığı bir iş için risklerini düşünmeden yatırım yapabilir. Özellikle bu dönemlerde kişi alkol veya madde kullanımına yönelebilir. Bipolar bozukluğu olan kişilerin önemli bir kısmında alkol ve madde bağımlılığı görülür.

        Ayrıca mani ya da hipomani dönemlerinde kişi sonuçlarını düşünmeden dürtüsel davranmaya meyilli olur. Bunun sık gözlendiği alanlardan biri de cinselliktir. Bu dönemlerde kişi normalde yapmayacağı ayartıcı davranışlarda bulunabilir veya gelişigüzel cinsel ilişkiler yaşamak isteyebilir.

        MANİ DÖNEMLERİNDE HALÜSİNASYONLAR GÖRÜLEBİLİR

        Bazı kişilerin mani dönemlerinde hezeyan veya halüsinasyon yaşantıları olabilir. Gerçekte olmayan kişilerin görüntülerini görüp bunlarla konuşabilir veya olmayan kişilerin seslerini duyup bunlara karşılık verebilir. Mani dönemlerinde halüsinasyonlar genellikle hayatta olan veya yaşamayan çok önemli kimselerle ilgilidir. Bunun yanı sıra; kişi kendini çok önemli bir dini figür, bir devlet adamı, ünlü bir şarkıcı veya oyuncu zannedebilir. Bazen kendisine çok önemli kurumlardan mesajlar geldiği şeklinde hezeyanlı inanışları olabilir. Bunlardan açık biçimde söz ediyorsa yakınları fark edebilir. Fakat bunları açığa vurmuyorsa fark edilmeyebilirler.

        ÇILGINCA ALIŞVERİŞ YAPANLAR DİKKAT!

        Hastalığın yükselme dönemlerinde dürtüselliğin artmasının bir sonucu da kişilerin bütçelerini göz önüne almadan fazla miktarda harcamalar yapmasıdır. Bu harcamalar kişinin işine yaramayacağı şeylerle ilişkili olabilir. Örneğin: kişi hiç kullanmayacağı bol miktarda giysi alabilir. Veya sırf görüntüsü hoşuna gittiği için kendisiyle hiç ilgisi olmayan özel işlerde kullanılan makineler veya cihazlar alabilir. Ya da aynı eşyadan birkaç adet satın alabilir. Nasıl ödeyeceğini hiç düşünmeden ve endişelenmeden kredi kartlarının limitlerini sonuna kadar kullanıp, üstüne bir de zevk için harcama yapmak üzere bankalardan kredi çekebilir. İşte bu yüzden özellikle tedavi edilmeyen Bipolar Bozukluğu olan kişiler ciddi ölçüde maddi sıkıntılar yaşayabilirler.

        GELİŞİGÜZEL ANTİDEPRESAN KULLANMAK RİSKLİ

        Bipolar Bozukluğu olan kişiler yükselmeler (mani) ve çöküşler arasında gelgitler yaşarlar. Hem mani hem depresyon dönemleri haftalar ya da aylar boyu sürebilir. Klasik depresyonda uygulanan antidepresan ilaçlar burada tek başına işe yaramadığı gibi manik döneme kaymaya ve hastalığın alevlenmesine neden olabilir. Sırf bu yüzden bile depresyonda olduğunu düşünen birinin psikiyatriste başvurmadan, kendi başına antidepresan kullanması oldukça risklidir.

        TEDAVİ EDİLMEYEN BİPOLAR BOZUKLUK YAŞ İLERLEDİKÇE ŞİDDETLENİYOR

        Tedavi edilmeyen bipolar bozuklukta yaş ilerledikçe hastalık dönemlerinin sıklığı artar. Tedaviye başlandıktan sonra ise ataklar ya çok azalır ya da bir daha hiç yaşanmaz. Tedaviye rağmen ortaya çıktığında ise bu duygudurum atakları genellikle öncekilerden daha hafif biçimde yaşanır. Psikiyatrist ile işbirliğinin iyi olduğu bipolar bozukluk hastalarında atak ortaya çıksa bile hızlı müdahale imkanı olduğundan daha hastalık tablosu oturmadan tedavi edilme imkanı vardır. Unutulmaması gereken şey; bipolar bozukluğun bir psikiyatrik rahatsızlık olduğu ve tedavisinin bir psikiyatrist tarafından sürdürülmesi gerektiğidir. Antidepresanlar bu hastalıkta asla tek başına kullanılmaz. Hastanın durumuna ve hastalığın özelliklerine bağlı olarak genellikle duygudurum dengeleyici ilaçlar ya da kişinin durumuna göre farklı ilaçlar kullanılır. İlaçların yeterli olmadığı ya da hızlı iyileşme gereken durumlarda ise beyin uyarım yöntemleri kullanılabilmektedir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ