Sahurda salam, sosis, sucuk ya da füme et yiyorsanız dikkat!
Sahurda ve iftarda ne yemeliyiz? diye düşünüyorsanız bu önerileri dikkate alın. Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Derya Fidan, Ramazan ayı için hem sağlıklı hem de pratik beslenme önerilerinde bulundu
Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Derya Fidan, Ramazan ayı için hem sağlıklı hem de pratik beslenme önerilerini sizler için yazdı.
Orucunuzu çorba ile açın!
Uzun süre aç kalan mideyi sıcak veya ılık içimi ile rahatlatan tek besin çorbadır. Çorbanın yavaşça içilmesi; uzun süreli açlıkta oluşan, yemeği bir anda yeme isteğini de engeller.
Haftada üç kez ton balığı tüketin!
Sindirimi kolay olan ton balığı sofralarımızda bulunması gereken protein kaynağıdır. Okyanus balığı olduğu için ağır metal içermez. Susatmayan ve gün içinde sürekli tok hissetmenize olanak sağlayan bir besindir. İftardan doyarak kalkmak istiyorsanız, ton balığı denemelisiniz.
Günde üç litre su için!
Oruç tutarken vücudu susuz bırakmanın en büyük tehlikesi, iftara kadar aç kalınan süreçte yorgunluğun nüksetmesidir. Bu nedenle iftara bol su içerek başlamak, sahura kadar su içmeyi unutmamak ve sahuru su içerek bitirmek yorgunluğu önleyen en pratik yoldur.
Şarküterileri kaldırın!
Salam, sosis, sucuk, füme etler ve jambon gibi besinler oruç süresince içerdiği fazla sodyum ve nitratlar sebebi ile susuzluğun artmasına neden olur. Sahurdan sonra, özellikle yaz aylarında, vücudun su ihtiyacı arttığı düşünülecek olunursa oruç tutmak zorlaşır.
Taze sebze tüketin!
Kana yavaş geçen ve kan şekerini çok az yükselten, nişasta içermeyen sebzeler; bolca yenilebilecek düşük kalorili, sağlıklı besinlerdir. Nişasta içeren patates, tatlı patates, mısır, havuç ve balkabağı özellikle püre ya da haşlama şeklinde yenilmemelidir.
Oruç tutarken bu besinleri yediğinizde karnınız doysa dahi kan şekerini hızlı yükseltip sonra düşürmesi nedeniyle yemek sonrasında uyuklamaktan ve sabah yorgun kalkmaktan kurtulamazsınız.
Hurmadan vazgeçmeyin!
Hurma; potasyum içeriği oldukça zengin bir meyvedir. Ramazan ayında sinir sisteminin ve kasların düzenli çalışmasında, vücutta sıvı-elektrolit dengelenmesinde oldukça aktif rol alıyor.
İçerdiği demir oranı ile de kırmızı hücrelerin yapımını destekliyor ve kansızlığa iyi geliyor.
İftar yemeklerini, sahurda tüketmeyin!
Genelde gün içinde tok kalmak için iftardan artan yemekleri sahurda yeme alışkanlığı bulunur. Bu durum mide problemi yaşanması riskini oluşturur.
Sahur öğününü; az yağlı, bol protein ve sağlıklı karbonhidratlı ama pratik hazırlanacak besinlerden oluşmasına özen gösterin.
Tam buğday ekmeği ile yapılacak tost ve yanına ayran; ton balıklı sandviç ve yanına açık çay; menemen, yanında yoğurt, tam buğday ekmeği ya da çorba tüketebilirsiniz.
Aşırı egzersizden uzak durun!
Oruçluyken gün içinde herhangi bir egzersiz yapmak doğru değildir. En doğrusu iftar öğünü yedikten sonra 20-30 dakikayı geçmeyecek hafif yoğunlukta ve haftada üç kere egzersiz yapmaktır.
İftar sonrası yapılan yürüyüş bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığın oluşmasını önler ve gece rahat uyumanızı sağlar.
Papatya çayı için!
Flavonoit içeren papatya çiçeği hafif yatıştırıcı ve kas gevşetici etkiye sahiptir. Ramazan boyunca kaliteli uyumanıza yardımcı olur.
İçine limon dilimleri ekleyerek yatmadan önce büyük bir fincan için. Bitkisel çaylar dışında açık siyah çayın da; hem iftar, hem sahurda mutlaka içeceğiniz sağlıklı su alternatifi olduğunu unutmayın.
Sütlü tatlılar tercih edin!
İftara doğru kan şekerinin düşmeye başlamasıyla oluşan açlık hissi, tatlı yeme arzusunun artmasına yol açar. Ramazan sofralarında bulunan yemekler, genellikle karbonhidrat ve yağ yönünden zengindir.
Bu nedenle haftada üçü geçmeyecek şekilde iftardan en az 45 dakika sonra kilo alımını önlemek için enerji yoğunluğu düşük olan; güllaç, sütlaç, muhallebi, kazandibi ve keşkül gibi sütlü tatlıları tercih edebilirsiniz.