Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan Habertürk'e açıklamalar
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan Habertürk'te Mehmet Yeşilkaya, Kübra Par ve Mehmet Akif Ersoy'a açıklamalar. Bakan Varank, "Seçimin başında hatta bundan 1,5-2 yıl önce Millet İttifakı bir yola çıktı. 'Biz bu sistemden rahatsızız, güçlendirmiş parlamenter sistemi getireceğiz' dediler. Bugün geldiğimiz noktada vatandaşımızın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bir probleminin olmadığı tescillenmiş oldu. Bu sistemi değiştirmekle ilgili bundan sonra yapabilecekleri bir olay yok. Bir referandum varsa ilk turda yaptık" diye konuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan Habertürk'te Mehmet Yeşilkaya, Kübra Par ve Mehmet Akif Ersoy'a açıklamalar...
Bakan Varank'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Sinan Bey'in açıklamalarını pozitif buluyoruz. Bir devlet adamına yakışır tarza. Başından sonuna 20 dakikaya da ulaşan, bütün sürecin serencamını anlatan, bütün maddeler ışığında sayın Cumhurbaşkanımızı, Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini ve kendisine oy veren vatandaşlara desteklemeye yönelik açıklama yaptı. Bunun yansımalarını inşalalh 28 Mayıs'ta görmüş olacağız. ATA İttifakı'nın bileşenlerinin artık ittifak halinde değil; kendi başlarına tutum sergileyeceklerini ifade etmişlerdi. Sinan Oğan'a oy vermiş vatandaşlarımızın bu açıklamayı dikkate alacaklarına inanıyoruz. Sinan Bey'e oy veren vatandaşlarımızın hangi saiklerle verdiğini değerlendirmemiz lazım. Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu'nun terör örgütleriyle aynı dili kullanmış olması endişesi vatandaşlarımızda büyük bir endişe oluşturmuştu. Anadolu'da bu tepkiyi görebiliyorduk. Bu manada endişelerin hala devam ediyor olması, hala vatandaşlarımızın son 1 hafta Millet İttifakı bileşenlerinin keskin söylem değişikliğine gitmesine rağmen geçmişte yaptıkları, ortaya koyduklarının endişesini halen görebiliyoruz. Sinan Bey'in sayın Cumhurbaşkanımızı d destekleyecek olmasının olumlu yansımasını inşallah göreceğiz.
"HİÇBİR ZAMAN PAZARLIK SİYASETİ İÇİNDE OLMADIK"
Ben Sinan Bey'e oy verme refleksinin ne olduğunu az çok sokakta görebiliyorum. Sinan Bey'in özellikle istikrardan yana duruşu, terörle mücadele ile ilgili söylediklerinin etkisinin olabileceğini görüyorum. Biz hiçbir zaman pazarlık siyaseti içerisinde olmadık. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu defalarca söyledi. Biz pazarlık siyaseti yapan anlayışlara açıkçası hoş bakmıyoruz. İlkeler üzerinden ittifaklar kurmaya çalışıyoruz. Sinan Bey de ilkelerden bahsetti. Pazarlık asla söz konusu olmaz. Şunu aldı, bunu verdi şeklindeki ifadeler çok yakışıksız. Şu anda sosyal medyada çok ciddi linç kampanyası var Sinan Bey'e karşı. Eğer mahalle baskısından, linç kampanyasından bahsedeceksek Millet İttifakı'nın maalesef geçmişi çok temiz değil. Aynı şeyi Muharrem İnce Bey'e de yaptılar. Farklı kumpaslar devreye gitti. Karşınızdaki kitle hiçbir şekilde utanmıyor. Yanlış da yapsa, hata da yapsa, seçimi kaybetse de asla utanmıyor, özür dilemiyor, yanlışını kabul etmiyor. Bu psikolojik üstünlük de değil. 21 yıldır devam eden iktidar var. 15-16 seçimde girdiği her seçimi kazanmış iktidar var. Artık bir umutları da kalmadığı için işi hakarete dökmeye başlıyorlar.
"VATANDAŞ NİYE BİZE OY VERMİYOR DEMELERİ LAZIM"
Siyaset üç günde söylem değiştirerek vatandaşı ikna edebileceğiniz bir alan değil. Muhalefetin en büyük sorunu şu; kaybettiğinde yapması gereken 'Bu vatandaş bize neden oy vermiyor?' bunu sorgulaması gerekiyor. Sinan Oğan'ın aldığı oyu görerek Sinan Oğan'a benzemeye çalışarak acaba ben ona benzeyebilir miyim diyor. Taklitler aslını güçlendiriyor. Bir kampanya dönemi yürüttüler, bir tiyatro oyunu oynadılar. Vatandaşlara 'Biz de Recep Tayyip Erdoğan'a benzemeye çalışıyoruz' diyerek vatandaşları kandırmaya çalıştılar. İl Başkanları Canan Kaftancıoğlu diyor ki, 'Biz söylemimizi sertleştireceğiz'. Bu iki günde yapılacak bir şey değil. Baştan oyunu doğru kurmanız lazım.
"SİSTEM İLK TURDA TESCİLLENMİŞ OLDU"
Seçimin başında hatta bundan 1,5-2 yıl önce Millet İttifakı bir yola çıktı. 'Biz bu sistemden rahatsızız, güçlendirmiş parlamenter sistemi getireceğiz' dediler. Bugün geldiğimiz noktada vatandaşımızın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bir probleminin olmadığı tescillenmiş oldu. Bu sistemi değiştirmekle ilgili bundan sonra yapabilecekleri bir olay yok. Bir referandum varsa ilk turda yaptık. Vatandaşımız Cumhur İttifakı'nı kahir ekseriyetle Meclis'te iktidar yapmıştır. İkinci tur dediğiniz iki adayın yarıştığı seçimden bahsediyoruz. Dolayısıyla vatandaşın şu anda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bir kaygısı yok. Milletimiz inşallah 28 Mayıs'ta sayın Cumhurbaşkanımızı seçtiğinde ne olacak? Peki kenileri ne yapacak? Demek ki sistemi vatandaşımız kabul etti, Cumhurbaşkanımızı yeniden seçti, bizim politik iddiamız ortadan kalktı diyecekler mi? 28 Mayıs sonrasında sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye yüzyılı inşasına devam ettiği, yasama ile yürütmenin ahenk içerisinde çalışacağı bir sistemi Allah'ın izniyle göreceğiz.
"VATANDAŞIMIZ SİSTEMLE İLGİLİ TERCİHİNİ YAPTI"
Sistem tartışması şu anda Türkiye'de bitmiştir. Vatandaşımız sistemle ilgili sıkıntısı olmadığını ortaya koymuştur. Tabii ki sistemin verimliliğiyle ilgili endişesi olan vatandaşlarımız vardır. Biz kesinlikle sabit, bir yerde durmuşuz, ne dersek bu doğrudur diye bir siyaset anlayışında olmadık. Dünya değişiyor, dönüşüyor. Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ile uğraştık. Tabii ki kendimizi güncellemiz gerekirse biz bunları zaten gözardı etmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız işleyişle ilgili farklı bir noktaya evrilmemiz gerektiğini düşündü, bakanlıklar bölündü. Burada sorgulanan sistemin kendisi ise vatandaşımız Cumhur İttifakı'na kahir ekseriyetle oy vererek göstermiş oldu.
"1 OY SEÇİMİ DEĞİŞTİREBİLİYORSA ÖNEMLİDİR"
Tabii ki rehavete kapılmamalıyız. Bu bir seçim, dolayısıyla bu seçimin sonucu 28 Mayıs'ta sandıklar kapandıktan sonra ortaya çıkacak. Asla rehavete kapılmamız lazım. Vatandaşlarımızın sandıklara gitmesi için çalışmalarımızı yapıyoruz. Mutlaka vatandaşlarımız sandığa gitsinler, oylarını kullansınlar. 1 oy seçimi değiştirebiliyorsa çok önemlidir.
"İNANIYORUZ Kİ İKİNCİ TURDA BU İŞ BİTMİŞ OLACAK"
Demek ki biraz daha gönül almamız lazımmış dedi ya sayın Cumhurbaşkanımız. Demek ki ilk turda bize oy vermekten imtina eden vatandaşlarımız varmış. Onlara da ulaşmaya, hasbıhal etmeye devam ediyoruz. Burada vatandaşlarımızın ilk anda imtina etmesinin farklı gerekçeleri olabilir. Belki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin verimsiz olduğu yerler olabilir. Başka adaylara da yönelen oylar var. Burada vatandaşlarımızın endişelerini giderecek şekilde tekrar elimizi uzatıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız kendisini ifade ediyor. İnanıyoruz ki ikinci turda bu iş bitmiş olacak.
"BİZİM EKONOMİDE TEMEL PRENSİBİMİZ BELLİDİR"
Bu korkuyu salanlar bu ülkeye en büyük kötülüğü yapıyorlar. Birtakım bankalarının TL pozisyonlarıyla ilgili açıklamaları oldu. Bunun alternatifi uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye'nin bankacılık sisteminin sağlam olduğunu açıkladı. Bu spekülüsyonları yapmak açıkçası bir ihanet. Bizim zaten ekonomiyle ilgili temel prensibimiz; yatırım, üretim, istihdam, ihracat. Türkiye'nin kalkınma modelinin bu olduğuna inanıyoruz. Bu alanlara dönük politikalarımızı uygulamaya çalışıyoruz. Buna farklı bakanlıklara taalluk eden noktaları olabilir. Bizim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na dönük tarafları olabilir. Bizim bu formülde kararlılığımız var. Ekonomiyle ilgili adım atmamız gerektiğinde, farklı yönlere evrilmemiz gerektiğinde, farklı aktörleri bu sisteme dahil etmemiz gerektiğinde asla çekinmeyiz.
"İSTEDİĞİMİZ SONUCU ALDIĞIMIZ YATIRIMLAR VAR"
Bu seçimde parti programımızın yazılmasında aslında Numan Bey de bu işin içerisinde. Cevdet Bey, Lütfü Bey, Mehmet Şimşek bakanımızın katkılarıyla ana omurgayı arkadaşlarımız yazdı. Her bakanlık da kendi katkılarını bu programa dahil etti. Bu arkadaşlarımız zaten hep sistemin içerisinde. Katkılarını ellerinden geldiğince sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, partimize vermeye devam ediyorlar. Sermayenin, paranın, fonun yatırıma gitmesi. Burada istediğimiz sonucu aldığımız yatırımlar var. İstediğimiz verimi alamadığımız unsurlar da var. Bugün sanayicilerimizle toplantıdaydım. En fazla söyledikleri 'yatırım yapacağız yer bulamıyoruz, istihdamda kalifiyeli eleman bulmakta zorlanıyoruz'. Ekonominin genel gidişatından memnun değilseniz, yatırım yapar mısınız? Arazi bakar mısınız? Bakmazsınız.
"İSTİŞARE MEKANİZMALARIMIZ HEP ÇALIŞIYOR"
Biz kendi içimizde istişare mekanizmalarımızı çalıştırıyoruz. Buna önem veren partiyiz. 9 saat kendi bakanlarını, danışmanlarını dinleyen başka hiçbir lider yoktu. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu yapmaktan çekinmez. Hedefimizin ne olduğu ortada. Kendimizi güncellememiz gerekirse güncelleriz. Sayın Cumhurbaşkanımız yeni aktörler devreye girecekse bunları devreye sokar. Kendi aramızda istişare mekanizmalarımız hep çalıştı, çalışmaya devam ediyor. Gündemimiz enflasyonu düşürmek olduğunu defalarca söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız bununla ilgili her toplantıda yaptıklarını söylüyor, çekincelerini gündeme getiriyor. Yeni mekanizmalar kurguluyoruz, maliyetlerle ilgili sıkıntılar olduğunda aşağı çekecek tedbirleri alıyoruz, vergi indirime gidiriyoruz. Sistem şu anda işliyor. Bir sıkıntı olmayacak. Şoklarla vatandaşı korkutmak gerçekten siyasi fırsatçılık. İnşallah seçimden sonra çok daha fazla kendi işimize odaklanacağız.
"VATANDAŞIMIZ SAMİMİYETE OY VERİYOR"
Biz devlet imkanlarını hiçbir seçim çalışmasında kullanmıyoruz. Makam araçlarını arkadaşlarımız seçim dönemlerinde başka araçlarla değiştirip onu kullanıyorlar. Dolayısıyla devletin resmi aracını seçim kampanyasında zaten kullanmıyoruz. Başka araçlarla seçim çalışması yapıyoruz. Bizim vatandaşlarımız da sokaklarda 'Her tarafta bu Kılıçdaroğlu'nun afişlerini görüyoruz, niye bizim afişlerimiz yok' diye söyleyenler oldu. Burada adil bir yarış vardı. Herkes bu yarışta kendini ortaya koydu. Neticeyi de milletimiz takdir etti. Vatandaşımız risk alacak pozisyonda değil. İstikrara oy veriyor. En önemli ikinci husus vatandaşımız samimiyete oy veriyor. Sayın Cumhurbaşkanımız milletine kendini güzel ifade ediyor. O samimiyeti vatandaşımız hissediyor, buna göre de tercihini kullanıyor.
"SEMBOLİK TÖRENİN ÜSTÜNDE TEPİNDİLER"
CHP'li Tekirdağ Belediyesi ne yaptı. Depremzede vatandaşlarımız sayın Cumhurbaşkanımıza oy verdiği için otellerden vatandaşlarımızı atmaya kalktılar. Vatandaş bunu anlıyor. Demek ki siz bize tiyatro oynuyormuşsunuz diyor. Dün Defne Hastanesi'nin açılışını yaptık. Orada oyumuz yüzde 8'lerde. O bölgenin hastaneye ihtiyacı vardı. 60 günde tamamladık. Neler dediklerini de hatırlayın. Burada sembolik töreni alıp, adeta üstünde tepindiler. 'Teşekkür ediyoruz hükümeti, buraya hastaneyi yapmış' diyorlar mı? Her türlü yalanı söyleyip, iftirayı atıp, kulp takıp, hiçbir şey olmamış gibi tavana bakıyor insanlar. Aynı şeyi seçim gecesi yaşadık. İki tane belediye başkanı 4-5 kere ekranlara çıktı 'Öndeyiz, AA sizi kandırıyor, bu seçimi aldık, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olacak' dediler. Her bir azizdir. Vatandaşlarımız doğru tercihle, ferasetle oy kullanacaklar. Sayın Cumhurbaşkanımız 28 Mayıs'ta bu seçimi bitirecek.