Bakan Tunç: DEM'in dilekçesini değerlendiriyoruz
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti'nin İmralı ile görüşme talebi ile ilgili, "Dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçlusu olduğu için Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi" açıklamasında bulundu
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti yöneticilerinin PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusuna ilişkin, "Dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçlusu olduğu için Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Bu konuyu değerlendiriyoruz. Makul bir zamanda yanıtı verilir" dedi.
DHA'nın haberine göre Adalet Bakanı Tunç, TBMM'de AK Parti grup toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Tunç, DEM Parti eş genel başkanlarının PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile yüz yüze görüşme başvurusuna ilişkin, "Cezaevlerinde hükümlü ve tutukluların nasıl görüştürüleceğine dair bizim yönetmeliğimiz var. Bu kapsamda, cezaevlerindeki görüşmeler kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşiyor. Geçtiğimiz ay, terörist başıyla bir DEM Parti milletvekili görüşmüştü. Dün de DEM Parti Genel Başkanı ve Eş Başkanı dilekçe verdiler. Bu dilekçe değerlendiriliyor. Terör suçlusu olduğu için Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Bu konuyu değerlendiriyoruz. Makul bir zamanda yanıtı verilir" dedi.
"ADAM GİBİ İZİN İSTERSİNİZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklanıp, Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer ile görüşme taleplerine yanıt verilmemesiyle ilgili eleştirilerine ilişkin Tunç, şunları söyledi:
"Hükümlü ve tutukluların cezaevinde görüşme usulü, ilgili yönetmeliğin 40'ıncı maddesinde açıkça belli. Milletvekilleri cezaevindeki hükümlü ve tutuklularla cezaevi idaresine bilgi vererek görüşebilirler. Terörle ilgili hükümlü ve tutuklular ise Adalet Bakanlığı'nın iznine tabi. Dolayısıyla bu izin bir takdir yetkisi, zorunluluk değil. Esenyurt'la ilgili olarak soruşturma başladığı andan itibaren, sürekli yargıya yönelik, soruşturmayı yürüten savcılara yönelik, dün de bakanlığımıza yönelik, şahsımıza yönelik hakaret içeren cümleler kullanıldı. Her şeyin bir yolu yordamı var. Bu ülke hukuk devleti. Dolayısıyla her şey kanun ve yönetmelik çerçevesinde gerçekleşir. Öyle bağırarak, çağırarak, hakaret ederek izin istenmez. Dün grup toplantısında yaptığı konuşmayı kabul etmek mümkün değil. Burada, 'Adalet Bakanlığı'nın imamı', 'FETÖ imamı' vesaire gibi lafları bir kere reddediyoruz. 17-25 Aralık sürecinde, o FETÖ imamları emniyetteyken onları ziyarete giden bir genel başkanın bunu bize söylemeye hiçbir hakkı yok. Dolayısıyla her şeyin bir yolu yordamı var. İzin istiyorsanız adam gibi izin istersiniz. Hukuk devleti çerçevesinde, kanun ve yönetmelik çerçevesinde Adalet Bakanlığı da bu takdir yetkisini kullanır. Her gün çıkacaksınız; o soruşturma ile ilgili soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek, sürekli burada soruşturmayı yürüten savcılara hakaret içeren, ağza alınmayacak laflar edeceksiniz. En son da Adalet Bakanı ile ilgili ağza alınmayacak hakaretler söyleyeceksiniz. Önce kendinize bakın, siyasetinizi düzeltin. Hakaret siyaseti ile bir yere varılmaz. İzin istiyorsanız düzgün bir biçimde izin istersiniz, adam gibi istersiniz. Öyle sağa sola sataşarak, hakaret ederek, Cumhurbaşkanımıza hakaret ederek, yargı mensuplarımıza yok 'Giyotindir', yok 'FETÖ imamıdır', yok 'Şudur, budur' diye hakaret ederek izin istenmez. Dolayısıyla, herkes önce kendine baksın, nasıl izin istediğine baksın."
"GÖREVİYLE BAĞDAŞIR PAYLAŞIMLAR DEĞİL"
Bakan Tunç, Antalya'da bir savcı hakkında disiplin sürecindeki teğmenlere destek paylaşımı nedeniyle soruşturmaya ilişkin, "Hakimler ve Savcılar Kurulu 1'inci Dairesi, bir inceleme başlattı. Bu inceleme neticesinde Teftiş Kurulu bir rapor hazırladı. Bu rapor 2'nci Daire tarafından değerlendirilecek. Şu anda süreci devam ediyor. Sadece teğmenlerin disiplin soruşturması ile ilgili bir paylaşım değil, sosyal medyada yapılan paylaşımları ile ilgili. O paylaşımlar tabii hakimlik göreviyle bağdaşır paylaşımlar değil" diye konuştu.