Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davada savcı mütalaasını açıkladı
Gaziantep'te 17 yaşındaki Duygu Delen'in ölümüyle ilgili sıcak bir gelişme yaşandı. Duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı ve olayın kaza olup olmadığı, sanığın maktulü iterek veya atarak kasten öldürme suçunu işleyip işlemediğine dair yargılamanın yapıldığını hatırlatarak, sanığın "zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar" suçundan beraatine karar verilmesini talep etti. Savcı ayrıca, Mehmet K.'nın uyuşturucu kullandığı, öfke kontrolü sorunu olduğu ve kıskançlık sebebiyle maktule geçmişte de darp uyguladığını, kontrolünü kaybettiğini, maktulün boğazını sıktığını, darbettiğini ifade ederek üzerine atılı "çocuğu kasten öldürme" suçunu işlediğini değerlendirerek cezalandırılmasını talep etti
Gaziantep'te 17 yaşındaki Duygu Delen'in ölümüyle ilgili "çocuğun kasten öldürülmesi", "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından dava açılan tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi.
AA'da yer alan habere göre, 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Mehmet K. tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı.
Duruşmaya Duygu Delen'in annesi Şenel, babası Bülent Delen, kardeşleri ve taraf avukatlarının yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, KADEM ve Ankara Barosu temsilcileri katıldı.
APARTMAN GÖREVLİSİ DİNLENDİ
Apartman görevlisi Z.A, tanık olarak dinlendi. Duygu Delen'in düşme anını görmediğini ifade eden Z.A, "Apartmanın ön tarafında çimleri suluyordum. Orası bitince arka tarafa geçtim, hortumu arka tarafa çekerken bir ses geldi. Halı düşmesi gibi bir sesti. Oğlum o tarafta bisiklete biniyordu. Ben de sesi duyunca 'oğlum gel' diye seslendim. Ne olduğuna bakmak için sesin geldiği tarafa gittiğimde bayanın yerde yattığını gördüm ve ambulansı aradım. Sanık aşağıya indikten sonra aramızda bir konuşma olmadı. Sanık direk bayanın yanına gitti. Sanık 'arabayla götürelim mi' dedi ben de 'yok ambulans gelsin' dedim." dedi.
"DÜŞTÜKTEN 5-6 DAKİKA SONRA AMBULANS GELDİ"
Soru üzerine Z.A, "Ben sulama yaparken bağırma, yardım vb. şüpheli bir ses duymadım. Sanıkla bir samimiyetim yoktur. Düştükten 5-6 dakika sonra ambulans geldi." ifadelerini kullandı.
Z.A, "Güvenlik kamerasında herhangi bir sorun var mıydı?" sorusuna, "Güvenlik kamerası sürekli çalışıyor, sürekli kontrol ediliyor, 24 saat çalışıyor." diye yanıt verdi.
Tanık D.K. de olayın olduğu dairenin üst katında temizlik yaptığını belirterek, şunları söyledi:
"Evin çocuk odasını temizlerken alt kattaki daireden erkek bağırış sesleri geliyordu, bayan sesi duymadım. Erkek sesiydi, bağıran kişinin ne söylediği anlaşılmıyordu ancak kavga oluyor gibi ses geliyordu. Çalıştığım kadının kızı, pencereden polislerin geldiğini söyleyince aşağı bakınca kızı yerde gördüm hatırladığım kadarıyla. Zaten ambulans gelmişti. Nasıl ve ne şekilde düştüğünü görmedim. Yanımda küçük kız olduğu için onun görmemesi için fazla bakamadım."
"BANA 'KENDİNİ ATTI' ŞEKLİNDE YANIT VERDİ"
Tanık Z.S. de Duygu Delen'in düşme anını görmediğini belirterek, "Bahçede kanlar içinde yattığını gördüğümde sanık başucundaydı. Korktum, sanığa ne olduğunu sordum bana 'kendini attı' diye cevap verdi. Çocuğa (sanığa) sen de korkmuşsundur su iç dedim, 'ne suyu abla' diyerek elinin kanıyla yere vurdu. Sonrasında ben de eve geçtim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme Başkanı Ahmet Yıldız, soruşturma aşamasında çok sayıda tanık dinlendiğini ancak olaya en yakın bu 3 tanık olduğunu belirterek diğer tanıkların duruşmada dinlenmesine gerek olmadığına karar verdi.
MÜTALAA AÇIKLANDI
Duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasında, olayın kaza olup olmadığı, sanığın maktulü iterek veya atarak kasten öldürme suçunu işleyip işlemediğine dair yargılamanın yapıldığını hatırlatarak, sanığın "zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar" suçundan beraatine karar verilmesini talep etti.
Sanığın "Hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından cezalandırılmasına isteyen savcı, Mehmet K'nin uyuşturucu kullandığı, öfke kontrolü sorunu olduğu ve kıskançlık sebebiyle maktule geçmişte de darp uyguladığını, kontrolünü kaybettiğini, maktulün boğazını sıktığını, darbettiğini ifade ederek üzerine atılı "çocuğu kasten öldürme" suçunu işlediğini değerlendirerek cezalandırılmasını talep etti.
Söz alan Duygu Delen'in annesi Şenel Delen, "Çocuğumu geri versin, ben çocuğumun ayağı taşa değse üzülürken, o param parça etti. Her gün beyin hücrelerimi öldürdü, adalet yerini bulsun, beni çiğnemeden serbest kalamazsın. Benim çocuğumu toprağa verdi, o orada nefes alıyor." dedi.
Sanık Mehmet K, savunması sırasında mahkemenin baskı altında olduğunu öne sürünce Başkan Yıldız, "Kimse mahkemeleri baskı altına alamaz. Mahkemelerle ilgili ifadelerine dikkat et." diyerek sanığı uyardı.
Sanık, devamında şöyle savunma yaptı:
"Keşke şu an benim canım alınmış olsaydı da şu iğrenç manzarada kalmasaydım. Duygu'nun ismini ağzına almaması gerekenler reklam peşinde. Ben hayatımı burada bitirsem bile belki ailelerinin içi soğumayacak. Kendilerini haklı gibi gösteriyorlar. 15 aydır dört duvar arasında tek başımayım. Bütün ülke olarak insan haklarına karşı çok duyarlı çok merhametliyiz ya 14 gün karantinada kalamazken ben 15 aydır dört duvar arasında kalıyorum. Keşke Duygu beni de alıp götürseydi de orada haklı olarak kazanırdım."
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Gaziantep'te 13 Ağustos 2020'de Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi'ndeki 5 katlı apartmanın 4'üncü katından bir kişinin düştüğü ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edilmiş, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden kişinin 17 yaşındaki Duygu Delen olduğu belirlenmişti. Evde bulunan Mehmet K. (20) tutuklanmıştı.
Mehmet K. hakkında "çocuğun kasten öldürülmesi" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından çeşitli oranlarda ceza istemiyle açılan davada mahkeme keşif kararı vermiş ve olay yeri inceleme uzmanı, fizik mühendisi, adli tıp uzmanı ve bilgisayar teknolojisi uzmanından oluşan heyet, 19 Mart'ta olayın meydana geldiği sanık Mehmet K'nin evinde keşif yapmıştı.
Tutuklu sanık Mehmet K'nin 16 Haziran'da "ev hapsi" kararıyla tahliyesine karar verilmiş, Cumhuriyet Başsavcılığınca karara itiraz edilmişti. İtirazı değerlendiren 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla ikametinde gözaltına alınan sanık 22 Haziran'da tutuklanmıştı.