Bakan Albayrak: Türkiye "V" şeklinde toparlanacak
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye Bankalar Birliği'nin 63. Genel Kurulu açılışında konuştu. Bakan Albayrak, Haziran'a ilişkin öncü rakamların toparlanmaya ilişkin pozitif işaretler verdiğini belirtirken Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin 280 milyar TL'yi aştığını açıkladı. Üzerinde çalışılan istihdam paketinin toparlanmaya destek vereceğini söyleyen Bakan Albayrak, Türkiye'nin V şeklinde toparlanacağını belirtti. Bankalara da mesaj veren Bakan Albayrak, yeniden yapılandırmaların hızlandırılmasını söyledi ve bankaların yerli üretimi desteklemesi gerektiğini vurguladı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Türkiye Bankalar Birliği'nin 63. Genel Kurulu açılışında konuştu. Bakan Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Selden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devletimiz tüm imkanlarıyla bu yaraları saçacak. Normalleşme süreci, dönemi özellikle en başında bankacılık sektörümüzle böyle bir toplantıda buluşmayı çok önemli görüyorum.
- Tüm dünyayı etkisi altına alınan kovid-19 salgını ile mücadele önlemini aldığımız ve süreçten en az etkilenen ülkelerden biri olduk. Tüm paydaş ve kurumlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Koronavirüs kaynaklı yılın 2. çeyreğinde olumsuz ekonomik görünüme rağmen haziran ayındaki toparlanmalar önemli pozitif işaretler vermeye başladı. Salgının etkilerini önlemeye yönelik güçlü tedbirlerin alınması, genel anlamda bir karantina alınmaması mayıs ayından itibaren atılan normalleşme adımları etkili oldu
- Aldığımız önlemler sonucunda normalleşmeye en hazır giren ülkelerden olduk. Haziran ayına ilişkin öncü rakamlar toparlanmaya ilişkin pozitif işaretler verdi.
- İktisadi faaliyetteki toparlanmayı güçlü bir şekilde görüyoruz. Yurtiçi talepte ve beklentilerde iyileşme net bir şekilde gözlemleniyor.
- Çalıştığımız istihdam paketi toparlanmaya destek verecek. Şu ana kadar 101 binin üzerinde vatandaşımıza yaklaşık 25 milyarlık tahsis yapıldı. İstihdamı korumayı ve üretimi güçlendirmeye yönelik ekonomik istikrar kalkanı paketinin tutarı 280 milyar lirayı geçti.
- Mayıs ayında ihracatımız artış kaydetti. Haziran ayı ihracatımız bir önceki yıla yüzde 24.6 oranında artış gösterdi. Trendin haziranda güçlü bir şekilde devam ettiğini ortaya koyuyor. İhracatta da toparlamanın başladığını görüyoruz.
- Alınan tedbir ve açıklanan paketlerle Türkiye'nin bu süreçten V şeklinde bir toparlanmayla çıkarak kısa sürede potansiyel büyümesine yakınsamasını bekliyoruz. Bu büyüme trendine baktığımızda özellikle ihracat istihdama ve yüksek katma değerli üretime dayalı modeli emin adımlarla hayata geçirmeye devam edeceğiz
- Bankacılık sektöründe kur riski söz konusu değil. Türkiye birçok ekonomik değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. İki temel hedefimiz var. Birincisi finansal istikrar ve güvenliğini güçlendirmek. İkincisi yüksek katma değerli üretim yoluyla ihracat ve istihdam yoluyla cari dengeyi güçlendirerek sağlam makroekonomik temeller üzerinde güçlü bir ekonomi inşa etmek. Bu, iki temel ana felsefe.
- Bankacılık sektörü noktasında bazı eski alışkanlıklardan kurtulması ve kabuk değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizin hedeflerine daha uyumlu bir bankacılık bekliyoruz. Bankacılık sektörü çok stratejik bir sektör.
BANKALARA YAPILANDIRMA MESAJI
- Daha çok yerli üretim ve ihracatın finansmanına istihdam oluşturucu alanlara yönelmemiz lazım. Ülke kaynaklarını farklı manada kullanayım motivasyonuyla hareket etmememiz lazım. Ülkemiz kalkınmasını tamamlayıp zenginleştikçe en önce kazanacak sektör bankacılık sektörü. Birçok farklı sektörde yatırımcıları yönlendirecek uzman ekipler oluşturmamız lazım. Yatırımcıyı kendi haline bırakmamamız lazım, bir nevi ortağısınız o projenin. Yerli üretimi destekleyin.
- Yerli markaların yüzüne söyledim. Türkiye'de üretim kapasitesi olan ürünlerin tamamını Türkiye'de üretilmesi lazım. Devlet olarak destekçisi olacağız. Yerli üreticilerle tüketici finansman anlaşmaları yapmamız lazım. Krediyi verdik bırakmamak lazım, takip etmek lazım. Yerli üreticilerle tüketici finansman anlaşmaları yapmamız lazım.
- Şunun altını çok net çizeyim, devletimiz şu an itibariyle Cumhuriyet tarihinde görülmemiş seviyede piyasa gözetim kabiliyetine ulaştı. İlgili kurumlarımız ülkemizin finansal ve ekonomik istikrarını tehdit edecek her girişime karşı teyakkuzda ve gereken her önlemi almaktan çekinmeyecek bir düzeye kavuştu. Finansal olarak güvenliğiniz sağlanmış durumda. Aktif rasyosu hedefini tutturmak için ihtiyacı olmayanlara kredi verilmemeli. Bankalar düzenlemelerin ruhuna uygun hareket etmeli.
- Ekonomik aktiviteye zarar vermeden bu süreci yönetmemiz lazım. Firmalar zarar görürse banka, bankalar zarar görürse firmalar yani herkes zarar görür. Müşteri memnuniyetine ve sadakatine performans hedefleri verelim.
- Bankacılık, güvene dayalı müşteri memnuniyeti ve güven sizin için hayati öneme sahip. Böyle dönemde rekabet pozitif ayrışacak bir süreç doğuruyor. Müşteri şikayetlerini titizlikle takip ve çözümlemeye dikkat etmemiz lazım. Sizlerden ricamız yeniden yapılandırmaları hızlandırmalarımız lazım. Müşterinin ödeme gücüne uygun yapılandırma yapılmalı.
- Eğer tüm paydaşların kazandığı etkin ve hızlı çalışan kurumsal yönetim seviyesi yüksek ve şeffaf bir model ortaya koyarsanız biz de devlet olarak böyle bir yapıya gerekil desteği sağlarız. Amacımız üzüm yemek.
BDDK BAŞKANI AKBEN: KREDİLERİN TAKİBE DÖNÜŞÜM ORANI MAKUL
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, 16 Mart'tan başlayarak 50'ye yakın aksiyon ve tedbiri hayata geçirdiklerini belirterek, "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, sağlam bir bankacılık sektörüne sahip olmanın önemini hatırlatması açısından da oldukça manidardır. Yaşanan bu süreç, bankalarımızın ekonominin çarkları içinde ne kadar önemli bir yerde durduklarını, ülkemizin ekonomik refahın sürdürebilmesi noktasında kilit rol oynadıklarını bir kez daha göstermiştir." dedi.
Akben, Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 63. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, küresel ölçekte oldukça yoğun gündeme sahip bir dönemden geçildiğini söyledi.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yalnızca bir sağlık sorunundan ibaret kalmadığını vurgulayan Akben, salgının, ekonomiden siyasete birçok alanı uluslararası boyutta derinden etkilediğini kaydetti.
Akben, salgına ilişkin gelişmeler ve belirsizliklerin, küresel risk iştahının gerilemesine ve uluslararası piyasalarda oynaklığın artmasına neden olduğuna işaret ederek, "Ülkemizin mücadele sürecinde kaydettiği gelişmeler, hem sağlık hem de ekonomik görünümde bizleri pozitif ayrıştırmış, geldiğimiz noktada hepimizin geleceğe umutla bakmasını sağlamıştır." dedi.
BDDK'nin; bugüne kadar olduğu gibi Kovid-19 sürecinde de mücadeleye proaktif katılım sağladığını, bankacılık sektörünün yerel ve uluslararası düzeyde güven duyulan yapısını muhafaza etmek için azami gayret gösterdiğini ifade eden Akben, şunları kaydetti:
"İstikrarlı olarak büyüyen ve risklerini en gelişmiş yaklaşımlarla yöneten bankalarımızın uluslararası standartlara uygun bir ortamda faaliyet göstermeleri, finansal otorite olarak en öncelikli görevimiz olmaya devam edecektir.
Nitekim Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızla pandemi sürecinde uyguladığımız mikro ve makroihtiyati tedbirler, finansal sektörümüzde olumlu gelişim patikasını muhafaza etmeyi başarmıştır. Ülkemiz finansal mimarisinin neredeyse yüzde 90'ını oluşturan bankacılık sektörü; son 18 yıllık dönemde sadece niceliksel değil, niteliksel olarak da önemli bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Sektörün 2002 sonunda 213 milyar TL seviyesinde bulunan aktif büyüklüğü, 2015'te ilk kez milli geliri aşmış ve son bir yıllık dönemde yüzde 21,9 büyüme kaydederek Nisan 2020 döneminde 5,2 trilyon TL'ye ulaşmıştır."
"ÖZKAYNAK YAPISI GÜÇLÜ"
BDDK Başkanı Akben, 33 mevduat, 14 kalkınma ve yatırım ve 6 katılım finans kuruluşu olmak üzere toplam 53 bankanın 203 bin 865 personel ve 11 bin 335 şubeyle faaliyetlerini sürdürdüğünü, bu yönüyle istihdama da önemli bir katkı sunduğunu söyledi.
Geçen yılın üçüncü çeyreği sonrası iyileşen enflasyon verileri ve fonlama maliyetlerindeki düşüşün, diğer yapısal tedbirlerle birlikte bankaları kredi vermeye daha istekli hale getirdiğine dikkati çeken Akben, "Bu çerçevede, sektörün kredi hacmi son bir yıllık dönemde yüzde 26,5 artışla 3,2 trilyon TL seviyesine ulaşmıştır. Geleneksel olarak mevduat ağırlıklı kaynak yapısına sahip sektörümüzün mevduat hacmi ise son bir yıllık dönemde yüzde 31,4 artışla altın mevduatı dahil 3 trilyon TL'ye yükselmiş durumdadır." dedi.
Akben, bankacılık sektörünün öne çıkan özelliklerinden birisinin güçlü öz kaynak yapısı olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Nisan 2020 itibarıyla 511 milyar TL'ye ulaşan ve kaliteli unsurlardan oluşan banka öz kaynakları, yüzde 18,7 sermaye yeterliliği oranıyla gücünü korumaya devam etmektedir. Banka karlarının bünyede tutulmasına yönelik kurumumuzca sürdürülen politikaların olumlu etkisi, böyle dönemlerde daha net anlaşılmaktadır. Sektör, sağlam ve güven veren yapısıyla 1980'li ve 1990'lı yılların aksine Türkiye ekonomisi için önemli bir istikrar çıpası haline gelmiştir. Kredilerin takibe dönüşüm oranı, likidite göstergeleri, yabancı para pozisyonu ve kaldıraç oranı makul düzeylerde seyretmekte, sermaye yeterliliği rasyosu uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde bulunmaktadır."
50'YE YAKIN TEDBİR HAYATA GEÇİRİLDİ
Mehmet Ali Akben, bankacılığın, tüm dünyada ve Türkiye'de en detaylı şekilde düzenlenen ve denetlenen sektörlerin başında geldiğini vurguladı.
Bankacılık sisteminin kriz ve şoklara müdahale konusunda uluslararası normlarla uyumlu, proaktif düzenleme yaklaşımı ve denetim metodolojisiyle donanımlı bir düzenleyici otoriteye sahip olduğunu belirten Akben, "Bugün tek başına bir halk sağlığı problemi olmaktan çıkıp küresel ekonomik mücadelenin birincil konusu haline gelen Kovid-19 salgınında yaşanan süreçten de takip edileceği üzere, bu donanım sayesinde salgının etkilerinin görülmeye başlandığı ilk günden itibaren hem bankalarımız hem de tasarruf sahipleri için gerekli tedbirler ivedilikle ve ileriye dönük bir yaklaşımla alınmıştır." ifadesini kullandı.
Akben, salgın döneminde gerekli esnekliklerin sağlandığına, piyasanın ve ekonominin bu süreci az hasarla atlatmasına katkı sağlanmasının amaçlandığına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Süreci önceden ve yerinde bir düzenleme yaklaşımıyla yürütmenin sağladığı esneklik ve hızlı hareket edebilme kabiliyetinin finansal sistemimiz üzerindeki riskleri sınırlandırmada kritik öneme sahip olduğunun farkındayız. Bu anlayışla 16 Mart'tan başlayarak 50'ye yakın aksiyon ve tedbiri hayata geçirmiş bulunuyoruz. Mart ayından bu yana geçen 3 aylık sürede aldığımız onlarca aksiyon ve tedbir, iş dünyamızın ve vatandaşlarımızın Kovid-19 salgını sürecini en az hasarla atlatabilmesi içindir. Kovid-19 salgını, sağlam bir bankacılık sektörüne sahip olmanın önemini hatırlatması açısından da oldukça manidardır. Yaşanan bu süreç, bankalarımızın ekonominin çarkları içinde ne kadar önemli bir yerde durduklarını, ülkemizin ekonomik refahın sürdürebilmesi noktasında kilit rol oynadıklarını bir kez daha göstermiştir. Ancak yaşadığımız dönemde artık stratejik öneme sahip, yüksek katma değerli ürünler üreten, ihracat, teknoloji, bilgi ve siteme dayalı üretimi önceliklendiren ve destekleyen, büyüme ve istihdama pozitif katkı sağlayan sektörler oyunun kurallarını belirlemeye başladı. Bu gelişme hiç şüphesiz bankalarımıza da yeni sorumluklar getirdi. Zira kaynaklarımızı ne kadar çok bu sektörlere yönlendirebilirsek pandemi gibi dış olumsuz etkenler bizleri o kadar az etkileyecektir. BDDK olarak gelişmiş ilk 10 ekonomi arasında yer alma hedefi doğrultusunda ülkemizin refahına katkı sağlarken, sizlerin yanında olduğumuzu bilmenizi, sizlerin de asli fonksiyonunuzun bir gereği olarak aynı bilinç ve şevkle inisiyatif almanızın ülkemiz kalkınmasında çok değerli olduğunu belirtmek isterim."
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, konuşmasının sonunda TBB'nin 63. Olağan Genel Kurulu'nun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilecek toplantının basına kapalı bölümünde, TBB'nin faaliyet raporu, finansal tabloları, 2020-2021 faaliyet dönemi bütçesinin görüşüleceği ve yönetim kurulu seçiminin yapılacağı bildirildi.