Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Konya'daki köpek katilleri hakim karşısında! - Haberler | Son dakika haberleri

        Konya Büyükşehir Belediyesi'ne ait Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde, kürekle köpeğe vurarak öldüren ve haklarında 6'şar yıla kadar hapis cezası istenen sağlık teknisyeni Murat Bacak (27) ile hayvanı sürükleyerek götüren Sefa Çakmak'ın (28) yargılanmalarına başlandı.

        DHA'nın haberine göre, duruşmada savunma yapan Bacak, köpeğin kendisine saldırdığını iddia ederek, "Olaydan önce, 2 arkadaşımızı köpek ısırdı. Videonun öncesinde bir kere vurdum. Öncesi olmayınca gözükmüyor. Hayvanları sevdiğim için veterinerlik lisesini seçtim" dedi.

        TAHLİYE KARARI ÇIKTI

        Davada mahkeme heyeti, köpeğe vurarak öldüren ve haklarında 6'şar yıla kadar hapis cezası istenen sağlık teknisyeni Murat Bacak ile hayvanı sürükleyerek götüren Sefa Çakmak'ın tahliyesine karar verdi. Duruşma 20 Ocak tarihine ertelendi.

        İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

        Konya Büyükşehir Belediyesi'ne ait Hayvan Rehabilitasyon Merkezi'nde sağlık teknisyeni Murat Bacak'ın köpeğe kürekle vurup öldürmesi ve Sefa Çakmak'ın da hayvanı sürükleyerek götürmesine ait görüntüler, 24 Kasım'da sosyal medyada paylaşıldı. 16 Kasım'da yaşandığı belirtilen olayın görüntüleri, tepkilere neden oldu. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında Murat Bacak ve Sefa Çakmak, 'bir ev hayvanı veya evcil hayvanı kasten öldürme' suçundan tutuklandı.

        "BİR SALDIRI OLMADIĞI TESPİT EDİLDİ"

        Şüpheliler hakkında savcılıkça hazırlanan iddianame tamamlandı. 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi´ne sunulan iddianamede, olayın nasıl yaşandığı anlatıldı. İddianamede, "Hayvan barınağında gerçekleştiği tespit edilen olaya ilişkin 11 saniyelik görüntüde işçi olarak çalışan şüpheli Murat Bacak'ın, elinde bulanan kürekle 3 defa sert şekilde köpeğe vurduğu, yine aynı yerde çalışan diğer şüpheli Sefa Çakmak'ın, köpeği yakalama aparatıyla tuttuğu ve hayvanın kaçmasına engel olduğu, Murat Bacak'ın köpeğe 3 defa kürekle vurduktan sonra, köpeğin hareketsiz şekilde yere yığıldığı, Sefa Çakmak'ın hareketsiz kalan köpeği sürükleyerek kenara doğru çektiği görüntülerde köpek tarafından yapılan bir saldırı olmadığı tespit edilmiştir" denildi.

        İddianamede şüphelilerin ifadelerinde de yer verildi. Murat Bacak'ın ifadesinde; kendisine saldırdığı için köpeğe kürekle vurduğunu, Sefa Çakmak'ın yakalama aparatıyla yakaladığını ancak köpeğin yaşadığını ifade etti. Sefa Çakmak'ın savunmasında ise Murat Bacak'ın, köpeğin saldırması üzerine kürekle köpeğe vurduğunu, kendisinin de aparatla köpeği yakaladığını, aşısını yaptıklarını ve köpeğin yaşadığını söylediği kaydedildi.

        İDDİANAMEDE 'CAN DOSTUMUZ' VURGUSU

        Ölen köpek için 'can dostumuz' vurgusu yapılan iddianamede, "Can dostumuz köpeklerin olay günü parazit aşıları yapılmak üzere kafes dışına çıkarıldığı, aşılamalar yapıldığı sırada küpe numarası tespit edilemeyen can dostumuz köpeği şüpheli Sefa Çakmak'ın aparat vasıtasıyla boynundan yakaladığı, diğer şüpheli Murat Bacak'ın da elindeki kürekle defalarca vurmak suretiyle can dostumuz köpeğe işkence edip, acımasız ve zalimce muamelede bulunarak ağır yaraladıkları, bilirkişi raporu ve Konya Büyükşehir Belediyesi Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi veterinerlerince düzenlenen tutanağa göre; zalimce işkenceye maruz bırakılan can dostumuz köpeğin olay tarihinden 1 gün sonra öldüğü tespit edilen Y1765 kulak küpeli olduğu belirlenmiştir" denildi.

        CEZALAR YARI ORANINDA ARTIRILDI

        İki şüpheli hakkında da 'Bir ev hayvanına veya evcil hayvanı kasten öldürme' suçundan 6'şar aydan 4'er yıla kadar hapis cezası istendi. Bu cezanın Hayvan Hakları Kanunu'nun 'suçların veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak yahut onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında artırılır' maddesi gereğince yarı oranında artırılarak, 6'şar yıla çıkartılması talep edildi. Tutuklu Murat Bacak ve Sefa Çakmak'ın yargılanmalarına bugün başlandı. 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya; tutuklu sanıklar SEGBİS aracılığıyla katılırken, başta Konya Barosu olmak üzere bazı baroların Hayvan Hakları Komisyonu'nda görevli avukatlar da hazır bulundu.

        "DİREK YÜZÜME DOĞRU SALDIRDI"

        Murat Bacak, savunmasında köpeğin kendisine saldırdığı için vurduğunu öne sürdü. Bacak, şunları anlattı:

        "10 yıldır bu işi yapıyorum. İlaçlamayı makineyle yapıyoruz. Diğer arkadaşların elinde sopa ve demir vardı. Benim elim boş olunca, köpek bana saldırdı. Direk yüzüme doğru saldırdı. Sefa tutmaya çalıştı. Sonra da olay gerçekleşti. Küreğin uzunluğu nedeniyle bana yaklaşmasını engellemek için vurdum. Kafasına vurmak istemedim. Olaydan önce, 2 arkadaşımızı köpek ısırdı. Videonun öncesinde bir kere vurdum. Öncesi olmayınca gözükmüyor. Hayvanları sevdiğim için veterinerlik lisesini seçtim. Hayvan bayıldıktan sonra enjeksiyona gitti. Baygındı ve birkaç dakika sonra kendine geldi. Sonra Sefa bana getirdi, ilacını yaptım. Köpek koşarak ayrıldı. Ertesi gün köpeği de gördüm, yaşıyordu. Olayın ardından belimdeki rahatsız nedeniyle 3-4 gün rapor aldım. Keşke köpek beni ısırsaydı da böyle bir olay yaşanmasaydı."

        İŞTE ZANLININ DURUŞMADAKİ TAM İFADESİ

        Zanlı savunmasında şunları kaydetti: "Biz köpekleri dışarıya bırakmıyorduk, bu yüzden hayvanları 200-300 kişilik kafeslerde tutuyorduk. Burada hayvanları tedavi ediyorduk. Bütün hayvanları 200-300 metrekarelik bir alana sıkıştırarak enjeksiyon yapıyorduk, benim görevim enjeksiyon yapılan hayvanlara uyuz ilacı atmaktı. Enjeksiyon yapmakla başka teknisyen arkadaşlar görevliydi. Benim elimde hiçbir şey yoktu. İş kıyafetimiz de kendimizi koruyacak şekilde değildi. Bize sadece koruyucu ve ucu demirli ayakkabı veriliyordu. Başka bir koruyucu kıyafetimiz yoktu. Büyük kafesteki köpekleri dışarı çıkarıyorduk benim bu esnada kendimi savunabileceğim elimde herhangi bir alet yoktu. Köpek üzerime gelince ben hayvanla göz göze geldim ve çok korktum, ben hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım.

        "BİZE SALDIRDIKLARINDA KENDİMİZİ KÜREK VE DEMİR SOPAYLA KORUYORDUK"

        "Bu esnada diğer arkadaşların elinde kürek ve demir sopa gibi aletler vardı, benim elimde yoktu. Muhtemelen benim elimde bir şey olmadığı için köpek bana saldırdı. Benim dizime doğru saldırdı, köpekler bize saldırırsa ya da üzerimize doğru gelirse genellikle kendimizi kürek ve demir sopa tarzı aletler ile koruyorduk. Köpek bana saldırdıktan sonra arkadaşım Sefa onu yakalama aparatı ile yakalamaya çalıştı ancak yakalayamadı. Ben o anda orada bulunan bir küreği alarak bana saldıran köpeğe bana yaklaşmaması için kafasına vurdum. Aslında özellikle kafasına vurmadım, köpekle aramdaki mesafe ve küreğin uzunluğu nedeniyle kafasına vurmuş oldum. Arkadaşım Sefa köpeği yakaladıktan sonra neden iki kez daha vurduğumu hatırlamıyorum, videoda köpeğin bana saldırdığı an gözükmemektedir. Köpek bana saldırdıktan sonra Sefa köpeği yakalamadan önce bir kere vurmuştum.

        "ALANLARINI DARALTTIĞIMIZ İÇİN SALDIRGANLAŞTILAR"

        Köpek sersemleyince Sefa onu yakalamıştı, köpek yakalandıktan sonra üç kez vurduğum doğrudur. Bu olaydan iki gün önce başka çalışan arkadaşlara da köpekler saldırmıştı. Köpeklerin alanını daralttığımız için hayvanlar saldırganlaşmaktadır. O yüzden bu olay yaşandı, Sefa hayvanı sürükleyerek enjeksiyon yaptırmaya götürdü. Hayvanı ilk götürdüğünde baygındı daha sonra kendisine geldi ve enjeksiyon yapıldı. Daha sonra ben köpeğin ayaklandığını gördüm. Sefa arkadaşımız bana köpeği getirdi ben de ilaçlamasını yaptım daha sonra köpek kafesine bırakıldı.

        Köpek kafese bırakılınca kendisi koşarak kafesin içerisine gitti, ben olaydan sonra ertesi gün köpeği renklerinden dolayı tanıdım ve kafeste gördüm, köpeğin renklerinden dolayı ayırt edici özellikleri vardı o yüzden eşgalinden dolayı köpek belli olur. Barınakta ertesi gün çalışmaya devam ettim, benim o sıralar belimde rahatsızlık vardı olaydan yaklaşık 8-9 gün sonra bu sebeple rapor almıştım. Köpeği G3 kafesinde görmüştüm çünkü parazit ilacı bazen köpeklerin ölümüne neden olabilmektedir. O yüzden hayvanları kontrol ederken görmüştüm, barınakta tedavi gören ve sağlıklı bir şekilde kafese konan köpeklerden ölenler olmakta. Günlük ortalama 15-20 arasında köpek ölmektedir, bu ölüm rakamları her gün değişiklik göstermekte. Köpeğin kanaması vesaire hiçbir şeyi yoktu biz sağlıklı bir şekilde saldık.

        "MESAFE OLUNCA ARKADAŞLAR MÜDAHALE ETMEDİ"

        Ben böyle bir olay ile karşınıza geldiğim için üzgünüm, hayatımda ilk defa böyle bir olay başıma geldi. Biz hayvanları kalabalık veteriner grubuna teslim ederdik. Herkesin kıyafeti aynıydı bu nedenle hangi veterinere teslim edildiğini hatırlamıyorum. Benim köpeğe vurduğumu orada bulunan veterinerlerden mutlaka gören vardır. Özellikle köpeğin başına vurduğumu veterinerlere söylemedim, veteriner teknisyenlerinin hayvanlara enjeksiyon yapma yetkisi vardır. Hayvanlara enjekte edilen ilaçların takibini, kaydını veteriner hekim yapmaktadır. Olayın gerçekleştiği sırada bütün veteriner hekimler oradaydı. Video uzaktan çekildi, köpek direk benim üzerime gelmişti. Köpeğin bana saldırması anlık oldu. Arkadaşlar ile aramızda baya mesafe vardı. O yüzden köpeğin bana saldırmasına tepkisiz kalmış olabilirler."

        "MURAT, KORKUDAN KÜREKLE VURDU"

        Köpeği sürükleyen Sefa Çakmak da savunmasında 14 Eylül'de hayvan bakım elemanı olarak barınaktaki görevine başladığını belirtti. Çakmak, "Kafesteki köpekleri aşılayıp, tekrar kafeslere koyuyorum. Köpeği kafesten çıkardıktan sonra Murat'a saldırdı. Normalde köpekleri öyle sürüklemiyoruz. Köpek kendisi geliyor. Köpek saldırınca Murat elinde bir şey olmayınca yanındaki kürekle vurdu. Bir kez vurdu. Köpek sersemleyince, o sırada yakaladım. Murat sanırım korkudan kürekli vurdu. Hiç kimse tepki göstermedi. İşe 2 ay oldu başlayalı ve ilk kez böyle bir olay gördüm. Veterinerler de bizleri gördü ama bir şey söylemediler. Elinde sopa veya buna benzer bir şey olanlara köpekler saldırmıyor. Köpek bayıldıktan sonra 2-3 metre götürdüm. Sonra müdahale edildi. Köpeği ilaçladıktan sonra bıraktım. Pişmanım. Nasıl olduğunu bende bilmiyorum. Çevremizdekiler o an şokla bir şey söylediler mi? Bilmiyorum" dedi. Duruşma, avukatların savunmaları ile sürüyor.

        TANIKLAR DİNLENDİ: BENİM ÜSTÜM OLMADIĞI İÇİN TEPKİ VERMEDİM

        Duruşmada 5 barınak çalışanı da, tanık olarak dinlendi. Veteriner Faruk Köse, "Olayı görmedim. Görseydim müdahale ederdim. Gerekli işlemler için idareye bildirirdim" dedi.

        Veteriner Muhammed Mustafa Kapan ise "O darbeyi alan hiçbir canlının hayatta kalmayacağını düşünüyorum" diye konuştu. Veteriner Muhammet Ali Öz de "Ben 'Vurma' diye bağırdım. Aramızda yaklaşık 60 metre vardı" dedi. İşçi Murat Bakırtaş da, "Ben kapıya doğru bakıyordum. Olayı görmedim" diye konuştu.

        İşçi Ramazan İnce ise "Olayın öncesini görmedim. Kapıya geldim. O sırada gördüm. Benim üstüm olduğu için tepki veremedim" dedi.

        "HUKUK MÜCADELEMİZ BOŞA ÇIKTI"

        Duruşma çıkışı Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Tuğba Gürsoy da, açıklama yaptı. Tahliye kararını eleştiren avukat Gürsoy, "Duruşmaya ilişkin meslektaşlarım ile uzun bir hukuk mücadelesi verdik ancak bu mücadelemizin boşa çıktığını söylemekten çok üzgünüm. Videoyu izlediyseniz göreceksiniz bu video kayıtlarında sessiz kalan, gayet olağan bir durummuş gibi sanki her dakika barınakta olan bir şeymiş gibi sessiz kalan birçok kişi görüyoruz. Bu kişilerin tanık olarak ifadesini başvuruldu. Kamera kayıtlarında görmelerine rağmen 'Ben olayı görmedim' dediler. Veteriner hekimlerin 17 Kasım tarihli ölüm olayına ilişkin 25 Kasım'da geçmişe yönelik belgede sahtecilik suçunu işleyecek şekilde geçmişe dönük tutanak düzenledikleri de ortaya çıktı. Bütün ifadelerimiz ve beyanlarımız mahkemede dinlendi ancak buna rağmen katılma taleplerimiz reddedildi. Katılma talebimizin reddedilmesi de şu demek oluyor; biz ne dosya da dinlenen tanık ifadelerine müdahale edebildik. Buradan çıkacak olan tahliye kararına itiraz edebileceğiz. Tamamen bütün barolardan katılan meslektaşlarımız katılma kararı verilmeyerek dosyadan diskalifiye edildiler. Netice itibarıyla savcı, 6 aydan 4 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılmasını istedi. Sanık vekili yazılı beyanda bulunmak için süre istediğinden duruşma, 20 Ocak´a bırakıldı. 20 Ocak günü karar çıkacak fakat dediğim gibi sadece bu 2 sanık ile ilgili karar çıkacak" diye konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ