Prof. Dr. İftihar Köksal Covid-2021 tehlikesine dikkat çekti!
Koronavirüs vaka sayısı 30 bine dayandı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, insan hareketliliğinde bir iyileşmenin olmamasının ve virüsün giderek daha dirençli, daha mücadeleci bir hale gelmiş olmasının vaka sayılarını artırdığını söyleyerek uyarılarda bulundu. Hindistan'daki çift mutant varyantına da değinen Köksal, "iki değil çok daha fazla mutasyon olup, bizim majör mutasyon dediğimiz yani tamamen yepyeni bir Covid-19 virüsü de ortaya çıkabilir. Umarım bunun adı da Covid-21 olmaz. Bu mümkün çünkü virüs mutasyonlar konusunda o kadar hızlanmış durumda ki... Şimdiye kadar hiç tanımadığımız yepyeni bir suş ortaya çıkabilir" dedi
Sağlık Bakanlığı'nın dün açıkladığı yeni koronavirüs tablosuna göre 29 bin 762 yeni vaka tespit edildi, 146 hasta ise hayatını kaybetti. Vaka sayısı 30 binlere dayanırken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
AĞIR HASTA SAYISINDA ARTIŞ
Prof. Dr. Köksal, "Vakaların artışını hep birlikte görüyoruz. Bu çok beklemediğimiz bir şey değil; çünkü hem insan hareketliliğinde bir iyileşme yok hem de virüs giderek daha dirençli, daha mücadeleci bir hale gelmiş durumda. Bunun sonucu olarak da vakalar artıyor. Bu gidişle vakaların biraz daha artacağını öngörebiliyoruz. Sadece vakaların artmadığını, ağır hasta sayısının giderek arttığını, hastanelere yatış oranlarının giderek arttığını ve yoğun bakıma yatan hasta sayılarının da fazlalaştığını görüyoruz" dedi.
"HASTALIK BAŞTAKİ KADAR AĞIR DEĞİL DEMEK ÇOK DOĞRU DEĞİL"
"Virüsün mutasyona uğramasıyla birtakım kazanımlar elde ettiğini biliyoruz" diyen Prof. Dr. Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kazanımlar değişik boyutlarda olabiliyor. Meydana gelen mutasyonlar şu an daha çok spike dediğimiz virüsün konağa girdiği zaman ilk tutunduğu alanda meydana gelen mutasyonlar. Bu, virüsün hücreye daha kolay tutunması, daha kolay yayılması anlamına geliyor.
Hastalık baştaki kadar ağır değil demek çok doğru değil. Aslında olayın nedeni hastalığın başlangıç aşamasında hedef gruplar, yani hastalığı geçirdiği zaman daha ağır seyredecek olan gruplar ilk periyotta hastalığı geçirdiler. İleri yaş, 65 yaş üzeri, daha ileri yaşlar, birlikte kronik hastalığı olan kişilerin daha fazla enfekte olduğunu gördük. Gençler hastalığı daha hafif, ayakta geçirdiler. Çoğunluk belirtisiz olarak geçirdi. Bunlar ağır vaka grubunun büyük bir kesimini oluşturdu ve maalesef can kayıpları da o dönem çok daha fazla olmuştu; çünkü bu konakların hastalıktan etkilenmesi genç popülasyon gibi olmuyor.
Prof. Dr. İftihar Köksal
İkinci faktör, aşı özellikle risk gruplarına yapılıyor. Şu anda 65 yaş altına geçemedik. Aşının koruyucu olduğu kesin, aşı olanlar hastalığı geçiriyor ama hafif geçiriyor. Aşısız dönemde olduğu gibi ağır geçirilmiyor. Bu faktörleri birleştirdiğimiz zaman sanki hastalık daha az ciddi seyrediyormuş gibi bizi rehavete sürükleyecek bir görüş içinde olmayalım. Çünkü şu aşamada bu çok mantıklı değil. Tespit edilemeyen çok sayıda mutasyon olduğunu da biliyoruz. Özellikle Brezilya ve Güney Afrika mutantlarının daha ağır klinik seyir yaptığı yapılan çalışmalarda gösterilmiş durumda. İngiliz mutasyonu ise çok daha hızlı çok daha kolay bulaşıyor; çünkü bu mutasyon sonucunda hem virüsün konak hücreye daha kolay tutunması mümkün hale geldi hem de kişi virüsü daha uzun bulaştırıyor."
ÇOCUK HASTA POPÜLASYONU GİDEREK ARTIYOR
Değişik grupların enfekte olduğunu gördüklerini söyleyen Prof. Dr. İftihar Köksal, "En başta çocuk hastaların enfekte olduğunu görmedik, hastalık daha çok erişkin yaş grubunda risk oluşturmaktaydı ama son yayınlarda çocuk hasta popülasyonunun giderek arttığını görüyoruz. Tüm dünya bir paralellik içerisinde gidiyor virüse karşı" şeklinde konuştu.
"DÜNYANIN HER YERİNE YAYILABİLEN CANLILARA VİRÜS BULAŞTIĞINDA KONTROL ALTINA ALMAK ZORLAŞACAK"
Yeni yayınlanan bir araştırmaya değinen Prof. Dr. Köksal, "Şimdiye kadar virüslerin çoğu hayvanlardan insanlara bulaşırdı. Malesef koronavirüs burada da farklılık gösterdi. İnsanlardan hayvanlara geçtiği gösterildi. Kedi, köpek gibi evcil hayvanlara bulaştığı gösterildi. İngiltere'de ve Amerika'da yapılan çalışmalarda Brezilya ve Güney Afrika mutantlarını farelere aktarmayı başardılar. Deniyorlar çünkü insanlığın geleceğini düşünmek durumundalar. Bakıldığında farelerin çok rahatlıkla enfekte ettiği görüldü. Fare gibi çok hızlı çoğalan, dünyanın her yerine yayılabilen canlılara bu virüs bulaştığında konrol altına almak giderek zorlaşacak. Koronavirüs ve Covid-19 enfeksiyonu cephesinde işler zorlaşacak gibi geliyor" dedi.
"VİRÜSÜN YAŞAMA İSTEĞİ SON DERECE FAZLA"
Antiviral ilaçlara karşı da direnç gelişirse mücadele etmenin zor olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köksal, "Bu virüs şimdiye kadar gördüğümüz virüsler gibi değil. Son derece akıllı, yaşama isteği son derece fazla. O nedenle daha çok can yakacak gibi duruyor biz gerekli önlemleri almazsak. Hindistan'da iki değil çok daha fazla mutasyon olup, bizim majör mutasyon dediğimiz yani tamamen yepyeni bir Covid-19 virüsü de ortaya çıkabilir. Umarım bunun adı da Covid-21 olmaz. Bu mümkün çünkü virüs o kadar hızlanmış durumda ki mutasyonlar konusunda. Şimdiye kadar hiç tanımadığımız yepyeni bir suş ortaya çıkabilir" dedi.
HASTALIK NE ZAMAN SONLANACAK?
Türkiye daha ne kadar bu salgınla uğaraşacak sorusuna ise Prof. Dr. Köksal, "Her adımımızı temkinli atmak zorundayız. Yaza kadar bu hastalığın bitmesini söylemek hayalden öte bir şey değil. Mart ayını bitirdik, nisan ayına giriyoruz ve vaka artışlarını hep birlikte görüyoruz. Mümkün değil. Haziran, Temmuz'a kadar bu hastalığın bitmesi veya azalması imkansız. Tatile gidilebilir ama koşulları yerine getirilecek şekilde. Eğer tatile gitmek istiyorsak kurallarına göre hareket edeceğiz yoksa virüs bitmeyecek, devam edecek, 2021'de bizi bırakacak gibi durmuyoruz. Yazın belki biraz azalabilir ama sonbaharda ne olacağını öngöremiyoruz; çünkü baharda azalacak derken nerdeyse tsunamiye doğru gidiyoruz. Bütün toplumun hastalığı geçirip de herkesin antikor geliştirmiş olması da birkaç seneyi alır. Aşı herkese henüz yapılmadı, aşı olan herkes de hastalıktan korunmuyor. Bu dolaşım hızını azaltmazsak virüsün yeni mutasyonlara gebe olduğunu da görüyoruz. O zaman belki öyle bir hale geleceğiz ki aşı da korumayacak hale gelebilir. Aşı, kişinin kendisini korur. Eğer aşılanmış kişi virüsü alırsa başkasına bulaştırabilir. O kişi maskesiz olarak ortalıkta hapşırdığı öksürdüğü zaman virüsü etrafa yayabilir. Çok dikkat etmek lazım. O nedenle yaz tatilini rehavet içerisinde tatil havasında geçirilebileceğini çok umut etmiyorum " şeklinde konuştu.
