Türk iş dünyasından Suudi Arabistan açıklaması
Türkiye ile Suudi Arabistan arasında bir süredir yaşanan gerginlik, son olarak Suudi Arabistan'ın Türk firmalara karşı başlattığı olumsuz uygulamalar ile yeniden gündeme geldi. Gelişmeler üzerine 8 sivil toplum kuruluşundan (STK) yapılan ortak açıklamada, "Birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Türk ve Suudi ekonomilerinin kalkınması ve büyümesinin, ülkelerimiz arasındaki ticaretin kazan-kazan ilkesi çerçevesinde sürdürülmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Suudi Arabistan'da ülkemiz firmalarına yönelik giderek artan bir menfi tutum sergilenmeye başladığını üzülerek takip ediyoruz. Ayrıca, firmalarımızdan mal tedarik eden birçok Suudi firmasına, Türkiye'den ithalat yapılmaması için taahhütname imzalatıldığı da ifade edilmektedir" denildi
Suudi Arabistan'ın Türk firmalara karşı olumsuz tutumuna yönelik sivil toplum kuruluşlarından (STK) ortak açıklama geldi.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİM Başkanı İsmail Gülle, DEİK Başkanı Nail Olpak, TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, TMB Başkanı Mithat Yenigün ve YASED Başkanı Ayşem Sargın'ın yaptığı ortak açıklamada, Suudi Arabistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerin sorunsuz bir şekilde sürdürülmesine önem verildiği vurgulandı.
Açıklamada, "Birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Türk ve Suudi ekonomilerinin kalkınması ve büyümesinin, ülkelerimiz arasındaki ticaretin kazan-kazan ilkesi çerçevesinde sürdürülmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Zira ticaretin halkları zenginleştiren ve refahı artıran en önemli unsur olduğunu biliyoruz. Tüm bunlara rağmen, Suudi Arabistan’da ülkemiz firmalarına yönelik giderek artan bir menfi tutum sergilenmeye başladığını üzülerek takip ediyoruz. Firmalarımızdan aldığımız ve basına da yansıyan şikâyetlerde, Suudi yetkililer tarafından Türkiye’den ithalat yapılmamasının ifade edildiğini görüyoruz. Ayrıca, firmalarımızdan mal tedarik eden birçok Suudi firmasına, Türkiye’den ithalat yapılmaması için taahhütname imzalatıldığı da ifade edilmektedir" denildi.
'LOJİSTİK FİRMALARI MÜŞTERİLERİNİ UYARIYOR'
Son dönemde küresel lojistik firmalarının, Suudi Arabistan’da Türk ürünlerine karşı uygulanan engeller hususunda müşterilerini uyardığına dikkat çekilen açıklamada, "Suudi gümrüklerinde sadece Türkiye’den gelen ürünler için çok uzun süre bekletilmeye hazır olmalarını ve hatta Türkiye’den ithalatın engellenebileceğini belirtmektedir. Dolayısıyla bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir" ifadeleri yer aldı.
İş dünyası temsilcilerinin ortak açıklamasında, Suudi Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın 3 Ekim 2020 tarihinde kendi sosyal medya hesabından Türk ürünlerini boykot etmenin tüm Suudi vatandaşların görevi olduğuna dair paylaşımına da değinildi.
Bu paylaşımın her iki ülke iş insanlarında büyük hayal kırıklığına neden olduğu vurgulanırken, "Yukarıda dikkat çektiğimiz tüm bu olumsuz gelişmeler, yıllardır Suudi Arabistan ekonomisine katkı sağlayan ve bugüne kadar ülkede yüzlerce önemli projeyi başarıyla tamamlamış bulunan Türk müteahhitlik firmaları için de geçerlidir. Müteahhitlerimiz uzunca bir süredir açılan önemli ihalelere davet edilmemekte, kendilerine yeni büyük proje verilmemektedir" bilgisi paylaşıldı.
'SUUDİ FİRMALARIN GELİRLERİ DÜŞEBİLİR'
Açıklamada, Türk firmaların Suudi Arabistan’da maruz kaldığı ayrımcı muamelelere dikkat çekilerek, "Ülkelerimiz arasında ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamalar, aramızdaki ticari ilişkilere menfi yansıyacak, her iki ülke ekonomisine ve halkına zarar verecektir. Türkiye’den mal tedarikinin azaltılması, Suudi firmaların da iş hacimlerini ve gelirlerini düşürecek, kalite, fiyat ve güven anlamında Türk ürünlerini tercih eden Suudi Arabistan vatandaşlarının alım gücünü olumsuz etkileyecektir. Bu çerçevede Türk iş insanları olarak, ticari ve ekonomik ilişkilerimizdeki sorunları çözmek için Suudi yetkililerden somut adımlar atmasını bekliyoruz. Yapıcı diyalog ve karşılıklı işbirliği ile her türlü sorunu çözebileceğimize ve tüm engelleri birlikte aşabileceğimize içtenlikle inanıyoruz" ifadeleri kullanıldı.