Umut Kaplan: Sibel Can ve Ercan Saatçi, benim için birer okul
Yeni şarkısı 'Akşamcı' ile müzikseverlerle buluşan Umut Kaplan birçok konuda açıklamada bulundu. Sibel Can ve Ercan Saatçi gibi usta isimlerle de çalışan Kaplan, müzik yaşantısına nasıl başladığını ve en büyük hayalini anlattı
Yeni şarkınız 'Akşamcı' hayırlı olsun. Şarkıyla ilgili nasıl yorumlar alıyorsunuz; bizimle hislerinizi paylaşır mısınız?
Aslında gerçek bir akşamcıyım. Akşamcılık, neresinden bakarsan bak, insana iyi gelen bir durum. Kendinle kalıp dertleştiğin, hüzünlendiğin, öz eleştiri yaptığın anların adıdır bana göre. Bu sebepten, herkesin içinde bir akşamcı vardır. Bu yüzden güzel yorumlar ve geri dönüşler alıyoruz.
Sibel Can'a uzun zaman vokalistlik yaptınız. Kendisiyle çalışmak size neler kattı? Kendisinin en çok hangi özelliği sizin dikkatinizi çekti?
Sibel Can tam anlamıyla bir okul. Repertuvar, sahne hâkimiyeti, jest, mimik... İnanılmaz bir duayen. Anlatılması güç, yaşayarak öğrenilecek örnek bir sanatçı. Hayallerimin gerçekleşmesine yol açan, hep bir adım ileri gitmem için arkamdan iten bir abla, bir hoca benim için. Hangi duygu içinde olursa olsun, konser esnasında her şeyi bir kenara bırakıp o iki saat içinde sadece kendisiyle kalıp devleşen bir isim. Ona şahitlik ettiğim için çok şanslıyım.
Müzisyen olmaya ne zaman karar verdiniz? Müzik geçmişinizden bahseder misiniz?
Küçük yaştan beri şarkı söyler ve korolarda bulunurdum. Ortaokul yıllarımda bu işi tam anlamıyla profesyonel yapmaya karar verip lise eğitimime Edirne Güzel Sanatlar Lisesi’nde başladım. Yaylı çalgılar (viyola) ve piyano eğitimiyle mezun oldum. Daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Ses Eğitimi Bölümü sınavlarına girip kazandım. Eğitimim halen uzatmalı da olsa devam ediyor.
Sahne çalışmalarınızın devam ettiğini biliyoruz. Peki konservatuvar eğitiminizi sürdürebiliyor musunuz? Sahneye ağırlık verdiği için eğitimini uzatmak zorunda kalan çok isim duyduk. Siz de onlardan biri misiniz?
Okulun çok önemli olduğunun farkındayım, lâkin sahnede olmayı çok seviyorum. Genel olarak şehir dışında çalışıyorum. Haliyle, sık seyahat ettiğim için okula gidemediğim zamanlar oluyor ama bitireceğim ve diplomalı bir sanatçı olacağım.
"AŞKLAR ÇABUK TÜKETİLİYOR"
Müzik dünyasının önemli isimlerinden biri olan Ercan Saatçi ile yollarınız nasıl kesişti? Böylesine büyük bir duayenle çalışmak, size neler hissettiriyor?
Ben biraz eski kafalıyım. Günümüzde YouTube ve diğer sosyal medya uygulamaları ile birlikte, şansı yaver gidip parlayan birçok sanatçı arkadaşımız oldu ama ben, hep birinin yaptığım işin farkına varıp "Hadi gel, birlikte yürüyelim" demesini bekledim. İyi ki beklemişim, çünkü Ercan Saatçi de biraz önce Sibel Can için bahsettiğim gibi bir diğer okul. Yapımcı oluşundan ziyade müzisyen oluşu çok daha büyük bir faktör. Güzel bir duam vardı, karşılık buldu. Doğru yer, doğru zaman, doğru insan: Ercan Saatçi.
Siz de ileride müzik yapımcısı olmak ister misiniz, yoksa işin icra aşamasında olmayı mı tercih edersiniz?
Müzik yapımcılığı bir mutfak işi. Ben mutfağı evimde çok seviyorum. Sahnede olmayı, bizi seven dinleyicilerimizle göz göze, gönül gönüle şarkılar söylemeyi tercih ederim.
Müzik piyasasında, bilindik eski şarkıların yeniden yorumlanması (cover) çok tercih ediliyor. Aynı zamanda, 90'lı yılların şarkıları da hâlâ dillerde. Sizce bunun sebebi nedir? Yeterince kaliteli üretim yapılmıyor mu?
Sanırım artık konjonktür oldukça değişti. Yeni nesil inanılmaz bir şey oldu. Şarkılardan ziyade yaşam tarzlarımız değişti; haliyle yaşanan anlar da öyle. Anda kalmayı bilmez olduk. Bu yüzden de yaşanan aşklar çabuk tüketilmeye başlandı. Ne kadar az aşk, o kadar kalıcı olmayan eserlerin çıkmasına sebep oldu. Dedim ya, ben biraz eski kafalıyım; hâlâ sahnelerimde 90'lar ve 2000'ler şarkılarını okuyorum.
Örnek aldığınız sanatçılar var mı?
Gökhan Tepe ve Hakan Altun, örnek aldığım iki erkek sanatçı. Sahne duruşlarını, tarzlarını ve tavırlarını beğeniyorum.
"Bir gün mutlaka düet yapmalıyım." dediğiniz bir şarkıcı var mı?
Sibel Hanım ile sahnelerde birlikte çok şarkı söyledik ama bir projede birlikte şarkı söylemeyi çok isterim.
Mesleki açıdan en büyük hayaliniz nedir?
Aslında çok ütopik hayalleri olan biri değilim. Ayaklarımın yere basmasını seviyorum. Şu an yaşadığım her şey, hayallerimin ne ötesinde ne de gerisinde; tam anlamıyla hayallerimi yaşıyorum diyebilirim. İlerisi için de, her sanatçının hayalidir Harbiye Açıkhava sahnesinde binlerce kişiyle hep bir ağızdan kendi şarkılarını söylemek. Eğer bunu başarırsam, hayallerimi yaşıyorum diyebilirim.