Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Al Di Meola, Al Di Meola kimdir, Sırma Karasu, HT Pazar, The Beatles, Cemal Reşit Rey, konser

        Sırma KARASU / HT PAZAR

        Geçtiğimiz eylül, Beatles cover albümü; “All Your Life”ı yayınlayan Al Di Meola, önümüzdeki hafta İstanbul’da... Konser öncesi sorularımızı cevaplayan Meola, gitar virtüözü Beatles hayranı olmasına rağmen neden caz eğitimi almayı tercih ettiğini, caz müziğin sunduğu emprovizasyon imkânına bağlıyor. Ankara’daki iki konserden sonra Meola’nın 8 Mayıs’ta Mercedes Benz’in katkılarıyla Cemal Reşit Rey’de gerçekleşecek Beatles konseri kaçmaz!

        Davul da çalıyorsunuz. Çocukken sizi davula iten neydi?

        Bando takımlarının büyüleyici havası...

        Büyük bir Beatles hayranı olmanıza rağmen neden eğitiminizi caz müzik üzerine aldınız?

        Caz müzik eğitiminin özelliği değişik ölçü ve ritimleri kullanarak şarkıları kendi çerçeveleri ve armonik yapılarından çıkarıp emprovizasyon yapabilme yetisi sunması.

        Solo müzik yapma cesaretini nasıl kazandınız?

        Genç yaşta Beatles’dan Chick Corea’ya ve Ralph Towner’dan Astor Piazzolla’ya pek çok isimden, kendi tarzımı yaratma konusunda büyük ilham aldım.

        Solo kariyeriniz boyunca bestecilik yanınız nasıl evrildi?

        1985 yılında Astor Piazzolla’nın müziğiyle tanıştım. Sonrasında arkadaş olduk ve bu durum benim besteciliğimi bambaşka bir boyuta taşıdı. Elbette dinlediğim ve etrafında bulunduğum başka müzikler ve besteciler de besteciliğimi etkilemiştir.

        ‘BESTELERİMİ MIAMI’DE KUMSALDAKİ EVİMDE YAPIYORUM’

        Astor Piazzolla ile birçok tango albümü yaptınız. Tango müziğin sizin için anlamı nedir?

        Tango müziğinin en çekici yanı içinde müziğin insanda uyandırdığı duyguların çoğunu bir arada barındırması. Tango müziğin sizi götürdüğü yerler, birine duyulan özlem, arzu ve öfkenin yoğunluğu... Her şey!

        Beste yapmak için uyguladığınız özel bir yönteminiz var mı?

        O an bana ihtiyacım olan ilhamı ne verecekse; bazen bir film izler ya da bir müzik dinlerim. Bestelerimin çoğunu Miami’de, kumsaldaki evimde yazıyorum. Orada inzivaya çekildiğim anda fikir akışı başlıyor. Kendime oluşturduğum bu sistem sayesinde her zamankinden daha verimliyim ve albüm yapma fikri benim için daha da heyecan verici hale geliyor.

        20 solo albümden sonra yeni müzik yazarken hâlâ zorlandığınız oluyor mu?

        Bazen evet. Geçmişte inanılmaz zorlandığım dönemler oldu. Kariyerinizin başında müzik yazmak kolaydır. Çünkü kendinizi kanıtlamanız gereklidir ve aşmanız gereken şahsi başarılar yoktur. 20 albümden sonra her albüm bir öncekinden biraz daha zordur. Kendinizi tekrar etmekten kaçınmanız ve söyleyecek yeni şeyler bulmanız gerekir. Bunları sağlamak için kendinizi ilhama teslim edebileceğiniz bir atmosfer yaratmanız şarttır. Kâğıt, kalem ve gitarımı elime alınca, bir önceki bestelerimi değil yeni şeyler yaratmayı düşünürüm. Artık radyoya yönelik piyasa işlerden ziyade, daha sofistike ve kendim gibi olabileceğim işler yapıyorum.

        ‘SÜREKLİ UYARICI ETKİ YARATACAK YENİ ŞEYLER ARIYORUZ’

        Besteleriniz Latin, caz, füzyon, R&B ve pop gibi müziklerin özelliklerini de barındırıyor. Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Gelecek işleriniz ne yönde olacak?

        Gelecekte her şey olabilir. Bu tamamen o an yaratıcılığınızın sizi nereye götürdüğüyle alakalı. O an duyacağınız bir müzik, bir anda bestenizi ve nasıl çalacağınızı değiştiriverir. Beğendiğim birçok müzisyen ve ben, sürekli uyarıcı etki yaratacak yeni şeyler ararız.

        Bize biraz Chick Corea’lı yıllarınızdan ve Return to Forever’dan bahseder misiniz?

        İlk eğitimimi, füzyon döneminin en ünlü ve benim en sevdiğim grup olan Return to Forever’dan aldım. Grup zaten alanında en iyi müzisyenlerden oluşuyordu ama esas muhteşem olan bestelerdi.

        Yıllar sonra Paco De Lucia ve John McLaughlin ile iki flamenko albümü yaptınız. Latin müziğine olan hayranlığınız nereden?

        Aslında yaptığımız müzik tam olarak flamenko sayılmaz, hepimizin kolektif etkisi söz konusu. Müziğimdeki Latin etkilerini, tamamen gençken gittiğim canlı Latin müziği kulüplerindeki deneyimlerime borçluyum.

        Klasik veya modern Türk müziği hakkında neler düşünüyorsunuz?Herhangi bir Türk cazcıyla çaldınız mı?

        Türk müziğine bayılıyorum! Birçok inanılmaz yetenekli Türk müzisyenle çalma fırsatım oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ