Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Merhabalar herkese... Aslında bu hafta Adana’dan lezzetler vardı sayfada ama Bilkent Center’da Niyokki’de Ufuk Bey’le oturup sohbet edince gündem kendiliğinden değişti. Bu haftanın konuğu çok lezzetli bir makarna tarifi ve Ufuk Bey’in kabına sığmayan makarna macerası oldu. Ufuk Bey ticaret hayatında aktif ve para kazanan bir insanken bu onu tatmin etmemiş. “İnsanlardan geri dönüş almak, memnuniyetlerini gözlemlemek benim için çok önemli. Bu nedenle işimi değiştirdim” diyor. Aslında her zaman her hikayenin alt satırlarına, yani çocukluğa inerek şifreler çözülüyor. Ufuk Bey 8-10 yaşındayken babasının bakkal dükkanında çalışırmış. Babası personel yemeğini kendisine yaptırırmış. “Ben ne yapayım, nasıl yapacağım?” diye sorduğunda ise hiç geri adım atmadan “Yap oğlum işte bir şeyler. Sen yaparsın” dermiş. “Küçücük yaşımda yemek yaptım ve bu şekilde mutfağa alıştım. Özgüvenim gelişti, bir daha da kopamadım” diyor gülerek. Ailede çok fazla aşçı ve şef varmış. El almak lezzeti tutturmak açısından çok önemlidir. Büyüklerinizin tecrübeleri ve yatkınlıkları bizi çok etkiler. İyi ya da kötü genetik mirasımızın etkisi altında hayatlar yaşarız.

TARİFLER DEMO MUTFAKTA DOĞUYOR

Taze makarna son yıllarda artarak devam eden bir talep yaşadı. Yaşamaya devam ediyor ama yıllar önce Ankara’da bu işi ilk defa yapmak oldukça cesaret isteyen bir işti. Ufuk Bey en az 30 ülke dolaşıp her gittiği yerde restoranları ziyaret edip hem lezzetleri keşfeder, hem de ticari anlamda neler yapabileceğini tasarlar. Kendi evinde 20 yıldır demo mutfağı var. O mutfakta sürekli denemeler yapıp insanlara tattırır. Ekleyip çıkarır, tekrar ve tekrar dener. Restoranı ilk açtığında 3 gün çalışanları mutfağa alır ama “Müşteriye servis yapmayalım. Her şeyi tekrar tekrar deneyelim, sunuma çalışalım ondan sonra kapımızı açalım” der. Taze makarna kokusunu alan insanlar gelip oturur, durumu bir türlü anlatamazlar ve 3 gün boyunca ücretsiz makarna yapıp dağıtırlar. Evdeki çalışmalar, restoranda yapılan AR-GE sonuçsuz kalmaz ve toplamda 700 çeşit makarnaları olur. Ciddi bir müşteri kitlesine ulaşırlar. Menüde arada değişiklik yaparak dönüşümlü bir şekilde yeni makarnaları da sunuyorlar. Sizlere bugün tarifini verdiğimiz Piemente Usulü Gigli de bu özel çeşitlerden bir tanesi.

Makarnanın birleştirici gücü

Zamanında öğrenci ve gariban yemeği diye zihnimize yerleşen bir tabak makarnayı algıyı değiştirerek çok daha prestijli bir hale getirmeyi hedeflemiş. Burada sözlerimiz yanlış anlaşılmasın diye konuştuk tabii ki. Niyokki Makarna’da her türlü ekonomik duruma göre kaliteli ve lezzetli makarna seçenekleri var. Aslında sadece Ankara’da değil bu şekilde bir taraftan taze makarna üretip bir taraftan çok farklı reçetelerle müşteriye sunma işini Türkiye’de ilk ben yaptım diyor. Sohbet sırasında Ufuk Bey “Türkiye’de gerçek anlamda uzmanlaşma ve restorancılık kültürü yok. Bu da kaliteye yansıyor” dedi. Kalın kalın menülerde bulunan karışık çeşitlerin hepsinin malzemesini her daim taze bulundurmanız ve yapımında uzmanlaşmanız mümkün değil. İnternet tariflerinden yaptığınız yemekler de ancak karın doyurma amacıyla hasbelkader yenir. Keyif veren bir gastronomi tecrübesi elde edemezsiniz. Lezzeti insanlara tattırıp tescilledikten sonra bir çok ünlü restorandan taze makarna almak için talep gelir ama Ufuk Bey kabul etmez. Kendisi pişirip servis yapmayı her detayıyla ince ince ilgilenmeyi tercih eder.

Ufuk Bey, “Ben makarnanın birleştirici gücünün olduğuna inanıyorum Asuman Hanım. Niyokki’ye küs gelip barışanlar bile oluyor. Masada insanlar mutlu oluyor. Onları izleyince ben de mutlu oluyorum. Dünyanın 1/3’ü bu lezzetin etrafında birleşiyor. Bu muhteşem bir şey, bu ayrı bir keyif” dedi. İnsanın yaptığı işten keyif alması üzerine katması, onu zenginleştirmesi ne güzel. Hayal gücü ve hedef belirleyerek çok çalışmak her zaman güzel şeylere vesile olur. Küçük engeller çıkar, takılmayın onlara. Resmin büyüğünü görüp devam edin. Hikayesi gerçekte çok keyifli oluyor...

PİEMENTE USULÜ GİGLİ MALZEMELERİ

- 1 kg yarim yağlı süt - 1 çay kaşığı truf yağı - 1 tatlı kaşığı pesto sos - Yarım kuru soğan - 1 tatlı kaşığı sebze çeşni - 2 kapak beyaz şarap veya beyaz sirke - 1 çay kaşığı rendelenmiş sarımsak - Taze kekik ve biberiye - Tuz - 800 gr niyokki gigli makarna - 1 kg antirikot - Zeytinyağı - 1 iri domates - 100 gr kültür mantarı yada porçini mantarı - 1 kapya ve yeşil köy biberi - Bir tutam beyaz karabiber - 3-4 yaprak roka - 1 yemek parmesan rendesi - Rende mozerella

PİEMENTE USULÜ GİGLİ YAPILIŞI

Sütü tencereye alın, ocağa alın ve kaynayana kadar bekleyin. Kısık ateşte yavaş yavaş karıştırarak önceden küçük bir tavada karamelize ettiğiniz soğanı ilave edin. Kaynayan tencereye sırasıyla pesto sos, parmesan rendesi, ezilmiş sarımsak, truf yağı ve sebze çesnisini ekleyin. Üzerine şarabı veya sirkeyi gezdirin. Taze baharatları, tuzunu ve beyaz karabiberi ekleyin. Kaynayan bol aromalı sütün içine taze makarnayı ilave edin. Kısık ateşte çektirerek yavaş yavaş pişirin (yaklaşık 6 dakika) Eti 4 parça halinde dilimleyin. Fırında veya ızgarada 1 parca tereyağı veya zeytinyağı ile pişirin. Makarnayı hafif sütlü kalacak şekilde geniş bir fırın kabına alın. Ortasına ızgara etleri koyun. Tepsinin üzeri kapanacak şekilde mozarella rendesi ile kaplayın. Üzerine dilimlenmiş mantar ve biberleri serpiştirin. Domatesi küp küp doğrayıp üzerine yayın. Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 10 dakika kadar pişirin. Roka ve parmesan rendesi ile süsleyerek sıcak servis yapın.

Not: 800 gr makarna taze makarna için gerekli olan miktar. Eğer paket makarna kullanacaksanız 1 paket yani 500 gr yeterli olacaktır. Sonuçta 4-6 kişilik bir makarna elde edersiniz.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar