Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

HECELEYEREK okuyan kadınlar gördüm geride bıraktığımız hafta. Hepsinin gözlerinde bir parıltı. Öğretmenlerini dikkatle dinliyorlar. Mahrum bırakıldıkları eğitim haklarını yakalarken, yaşamadıkları çocukluklarına da kavuşmuş gibiler. Rakamlar Bursa ile ilgili acı bir gerçekle yüzleşmemiz gerektiğini söylüyor.

Türkiye İstatistik Enstitüsü’nün rakamlarına göre ülkemizde okuma yazma bilmeyen 2 milyon 617 bin 566 kadın bulunuyor. Bu kadınların 70 bin 691’ini ise Türkiye’nin en büyük 4. şehri olan Bursa’daki kadınlar oluşturuyor. Merkez ilçeler içerisinde okuma yazma bilmeyenlerin en çok olduğu yer Osmangazi, çevre ilçelerde ise İnegöl başı çekiyor.

Kısa adı AÇEV olan Anne Çocuk Eğitim Vakfı, 1993 yılından bu yana pek çok yaşama dokunuyor. 2000 yılından itibaren Bursa’da çalışmaya başlayan ve 2008 yılından beri de kentimizde şubesi bulunan AÇEV, bu yıl açtığı ve açacak olduğu 50 yetişkin okuma yazma kursunda sayıları yaklaşık 1000’e ulaşan kadına okuma yazma öğretiyor. Kadınların kimisi 20, kimisi 60 yaşında. Hedefleri var. Bazıları ehliyet almak, bazıları dışarıdan okul bitirmek istiyor. Sertifika töreninde en güzel giysileri içinde konuştuğum kursiyerlerden biri ; “Bu defterlere hayatımı yazacağım” diyordu: “13 yaşında kaçarak evlendim, 14 yaşında anne oldum, eşimi hâlâ çok seviyorum ama bana ettiklerini bu deftere yazacağım ki, çocuklarım bilsin.

” Bir diğeri ölen babasının ardından her gün dayak yediği amcasının kendisini okula göndermediğini anlattı. Biri de ben okula gitsem, koyunları otlatacak kimse olmayacaktı, beni de okula vermediler dedi. Okumayı öğrenmedeki en büyük motivasyon kaynağı, otobüse binerken, hastanede hiç kimsenin kendilerine “Gözün kör mü, görmüyor musun, burada ne yazıyor“ diye soramayacak olması.

Ekmek alırken, pazardan alışveriş yaparken para üstünü satıcının vicdanına sığınarak değil, anlayarak alabilmek istiyorlar. Bankadan para çekebilmek özgürlüğü ve bir anne olarak çocuklarının ödevlerine yardım edebilmenin vereceği bilgelik duygusunu yaşamak azmindeler. AÇEV’in sınıflarında bir yandan çocuğunu emzirirken bir yandan acemi ama cesur el hareketleriyle adını ilk kez yazan kadınlar var.

AÇEV’in açtığı kurslardan sadece biriydi yukarıda anlatmaya çalıştığım. Anne, baba, çocuk, okul öncesi eğitimleri ile yelpaze genişliyor. Hiçbir etnik farklılık, yaş ve statü farkı gözetmeksizin aynı hedefle, aynı sıralara oturan kadınları görmek, bir kez daha dünyayı kadınların güzelleştireceğine, Türkiye’yi eli kalem tutan kadınların kurtaracağına olan inancımı güçlendirdi. Sözü edilen barış böyle gelecek, refah ancak böyle yakalanacak

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar