Atatürk'e hakareti sindiremeyiz...

Atatürk; tarihimizin, kurtuluş ve varoluş savaşımızın kahramanı, modern Laik Cumhuriyet’imizin kurucusu, bize emanet ettiği ilkeleriyle de geleceğimizin yol göstericisidir.

Kurtarıcımız, birlik-beraberlik ve dayanışmamızın sigortası, en büyük milli değerimiz ve ortak paydamız Atatürk’e yapılan saygısızlık; milletimizin sinir uçlarına dokunmaktan başka bir şey değildir. TVnet’teki “Derin Tarih” programında Atatürk’ün ailesine ve hatırasına hakaret eden “çakma tarihçiler”; Atatürk’ü kalbimizden silemeyecekleri gibi milletimizin de derin nefretini kazanmışlar, iftiraları bir kara leke olarak alınlarına yapışmıştır. Atatürk düşmanı meczupların, “tarih cahilleri”nin yaptığı; riyakarlık, nankörlük, FETÖ ile olan ilişkilerini ve kirli geçmişlerini unutturmak, affettirmektir. Atatürk’e iftira atan, hakaret eden, dil uzatanlar; milletimizin ortak değerine saygısızlık yapan, ihanet eden “sahte tarihçi”lerdir. Bu tipler; Atatürk’e dil uzatmanın riskli olduğu dönemlerde susan, sinen, karanlık dehlizlerde gizlenen korkaklardır.

TARİHE İHANET...

Unutmayalım ki; Atatürk’e iftira atanlar, küfredenler, hakaret edenler; kahramanlarını, gazilerini, şehitlerini el üstünde tutan, onlara her iki cihanda da özel yer ayıran kutsal dinimiz Müslümanlığa da en büyük zararı vermektedirler. Bilelim ki; tarihine, kurtarıcısına, kahramanlarına saygı göstermeyen, minnet duygusu beslemeyen milletlerin geleceği; esaret olur, felaket olur. Geçmişine, tarihine ve yurdunu düşman işgalinden, kendisini de esaretten kurtaranlara saygı göstermeyenlere hoşgörüyle bakılamaz. Atatürk’e dil uzatanlar; iftara atanlar tarihçi değil; “Derin Tarih” maskesiyle mazisine ve tarihine ihanet edenlerdir. Bu tiplere basında, sosyal hayatta, siyasette ve devlet katında gerekçesi ne olursa olsun asla itibar edilmemelidir. Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da, Kocatepe’de düşmanı dize getiren; Modern Cumhuriyetimizi kuran, ulusumuza uygarlığın yolunu açan Atatürk’ün yeri; Türk Milleti’nin sinesidir.

Sonuç olarak: Atatürk; Türk Milleti’nin sıcak sinesinde ebediyete kadar sevgiyle, şanla, şerefle yaşayacaktır.