Çocuklarımızı harcamayalım

İstatistiklere, resmi rakamlara baktığımızda çocuklarımızın; özellikle de kız çocuklarımızın okul yerine evde eğitildiklerini, erken evlendirildiklerini, çocuk anne olduklarını, istismar ve cinsel taciz olaylarının arttığını, çocukluklarını yaşamadan çalışmaya başladıklarını içimiz burkularak görüyoruz.

Çocuklarımızın çocukluklarını yaşamadan, eğitim almak yerine tarlada, atölyede, inşaatta “kayıt dışı” çalıştırılmaları; ülkemizin de ulusumuzun da geleceğini karartıyor.

Unutmayalım ki; çocuklarımıza sahip çıkamazsak, eğitemezsek, istismardan, tacizden koruyamazsak; geleceğimizi harcamış oluruz.

Rakamlar gösteriyor ki; çocuklarımızın emeklerini sömürüyoruz, tarlada, atölyede, inşaatta “köle” gibi çalıştırılmalarına göz yumuyoruz.

Toplum olarak giderek çocuklarımızın gelecekleri konusunda duyarsızlaşıyoruz. Çocuklarını koruyamayan bir toplum; ülkesini de, ulusunu da koruyamaz.

İYİLEŞME YERİNE GERİLEME

Raporları incelediğimizde, çocuklarımızın durumunda “iyileşme” yerine “gerileme” olduğunu görüyoruz.

Eğitim-Sen’in “Çocuklarımız ve Gerçekler” başlıklı raporunda, orta öğretim düzeyinde “açık öğretim”e devam edenlerin yüzde 62’sinin kız çocuğu olduğunu görüyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın verileri de; “evlilik” ve “nişanlılık” durumundan “örgün” eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97.4’ünün kız çocukları olduğunu gösteriyor.

Bu arada; Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)nun verileri de; son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğunun devletin izniyle evlendirildiğini, son 6 yıl içinde de 142 bin 298 kız çocuğunun “çocuk anne” olduğunu gösteriyor.

Öte yandan; adli sicil kayıtlarına göre, son 5 yılda “çocuk istismarı” dava sayısında yüzde 50 oranında artış olduğu, her 6 erkek çocuktan birinin “cinsel istismar”a uğradığı anlaşılıyor.

Ayrıca; rakamlar çalışan her 10 çocuktan 8’inin “kayıt dışı” olduğunu, 2012’de 601 bin olan 15-17 yaş arası “çocuk işçi” sayısının 2016’da 709 bine yükseldiğini anlatıyor.

Sonuç olarak: Görülüyor ki; çocuklarımızı eğitemiyoruz, koruyamıyoruz, onlara mutlu ve coşkulu yaşayacakları güzel bir dünyayı hazırlayamıyoruz.