ABD ekonomisinin 4. çeyrek karnesi kara mı, pembe mi?
ABD ekonomisinin 4. çeyrek büyümesine ilişkin öncü veriler açıklandı. Buna göre ABD ekonomisi son çeyrekte yüzde 0.1 küçüldü. Oysa beklentiler ekonominin yüzde 1.1 büyüdüğü yolundaydı. Büyüme verileri beklentilere göre çok olumsuz çıkmasının yanında, ekonomi 2009'un ikinci çeyreğinden beri ilk kez daraldı.
Ekonomideki daralmada en önemli etkenlerden birisi savunma harcamalarındaki büyük düşüş. Bu yüzden beklentilerden kötü de çıksa 4. çeyrek verileri korku yaratmadı. İlk bakışta ekonomik büyümeyi kamunun aşağı çektiği, özel kesimin ise büyüme temposunu artırarak koruduğu görülüyor. Ancak olayın ayrıntısına girilince, hem kamunun, hem de özel kesimin performansında farklı unsurlar da dikkat çekiyor.
KAMU HARCAMALARI
4. çeyrekte toplam kamu yatırım ve harcamaları yüzde 6.6, kamu harcamaları ise yüzde 15 azaldı. Bunda savunma harcamalarındaki yüzde 22.2'lik düşüş etkili oldu. Savunma harcamalarındaki düşüş, büyümeyi 1.28 puan aşağı çekti. Bu, Vietnam Savaşı'nın sona ermesinden yani 40 yıldan bu yana en büyük düşüş.
Kamu harcamalarının 4. çeyrekte 3. çeyreğe göre düşmesinin bir nedeni, bütçe sistemi. ABD'de mali yıl eylülde sona erdiği için, kamu kurumları bütçe tahsisatlarını tüketmek için üçüncü çeyrekte harcamalarını artırıyorlar. Bu nedenle üçüncü çeyrek harcamaları, genel olarak 4. çeyrekten fazla oluyor.
Bu yıl buna bir de mali uçurum korkusu eklendi. Hem kamu kurumları, hem de kamuya mal ve hizmet satan müteahhit firmalar, bütçe kesintilerinden korktukları için harcamaları erkene çektiler. Bu da kamu harcamalarının 3. çeyrekte artması ve 4. çeyrekte düşmesinde etkili oldu. Bunlara ek olarak çok yıllı savunma planlarında öngörülen askeri harcamaların süresi de 2012 de sona erdiğinden 3. çeyrekte yıllık bütçenin de üzerinde bir askeri harcama artışı oldu.
Özetle salt 4. çeyrek açısından bakarsak kamu harcamalarında, durum ilk bakışta gözüken kadar kötü değil.
ÖZEL KESİM
Ekonominin yüzde 70'ini oluşturan bireysel tüketim harcamaları, son çeyrekte yüzde 2.2'lik bir artışla büyümeye 1.5 puanlık bir katkı yaptı. Tüketim harcamalarındaki artış 3. çeyrekteki yüzde 1.6 lık düzeyin de üzerine çıktı. Şirketlerin yazılım ve makine yatırımları yüzde 12.4 artı ve büyümeye katkısı 0.86 puan oldu. Konut yatırımlarındaki artış ise yüzde 15.3 ü buldu. Konut yatırımlarındaki artış, 7 çeyrektir kesintisiz sürüyor.
İhracatta yüzde 5.7'yi bulan bir düşüş meydana geldi. Bu 2009'un ilk çeyreğinden bu yana görülen en yüksek daralma. Toplam dış ticaret, büyümeyi 0.25 puan aşağı çekti. Stok artışı 60 milyar dolardan 20 milyar dolara düştü. Stok artışındaki 40 milyar dolarlık düşüş de büyümeyi 1.27 puan aşağı çekti.
PEMBE BİR TABLO MU?
Askeri harcamalardaki düşüşün özel nedenleri ile özel kesimin performansını birleştirince ortaya pembe bir manzara çıkıyor. Ama böyle bir tespit gerçeği tam yansıtmıyor.
Kamu harcamaları cephesinde, mali uçurum anlaşmasının bağlı olarak bu yıl uygulamaya girecek bütçe kesintileri, büyümeyi olumsuz etkileyecek. Bütçe kesintilerine bağlı olarak kamuda ve kamuya iş yapan özel şirketlerde işten çıkarmalar göndeme gelebilecek. Bütçede öngörülen 85 milyar dolarlık kesinti artamadığı takdirde bile büyümeyi 0.5 puan aşağı çekecek.
Mali uçurum anlaşmasına bağlı olarak gelen vergi artışları, özel tüketim harcamalarını da düşürecek.
Bunun da büyümeyi 0.5 puan aşağı çekeceği hesaplanıyor. Toplamda vergi artışı ve bütçe kesintilerinin büyümeye olumsuz etkisinin 1 puanı aşacağı hesaplanıyor.
GELİR DAĞILIMI ETKİSİ
4. çeyrekte özel tüketim harcamaları arttı, ama aslında olması gereken artışın çok gerisinde kaldı. 4. çeyrekte harcanabilir kişisel gelirlerde, 3. çeyreğe göre 41.4 milyar dolarlık bir artış meydana geldi. Ancak bu artış, üstelik 4. çeyrek yılbaşı ve tatil harcamaları dönemi olmasına rağmen, aynı ölçüde tüketim artışına yansımadı.
Bunun nedeni şu: Gelirlerdeki artış, 2013'te devreye girmesi beklenen otomatik vergi artışından kurtulmak için şirketler kâr payı ve ikramiye ödemeleriyle, bazı özel ödemelerini, hatta maaş ödemelerini aralık ayına çektiler. Ancak bu paraların küçük bir bölümü dışında tamamı zenginlerin cebine girdi. Örneğin Goldman Sachs, vergi artışından kaçmak için ikramiye ödemelerini erkene çekti. Ancak verdiği 65 milyon dolarlık ikramiye sadece 10 tepe yöneticinin cebine girdi.
Kriz döneminde ABD'de gelir ve servet dağılımındaki adaletsizliğin görülmemiş boyutlara ulaşmış olması, istikrarlı ekonomik toparlanmanın önünde bir engel haline gelmiş bulunuyor.
- 'Ekonomik NATO'yu kurmak göründüğü kadar kolay değil11 yıl önce
- 2012'de işsizlik nasıl düştü?11 yıl önce
- G-20 cephesinde yeni bir şey yok: Kur savaşına devam11 yıl önce
- TÜİK'in nüfus tahminleri, bize ne mesaj veriyor?11 yıl önce
- G-20, kur savaşını durdurabilir mi?11 yıl önce
- Nüfus, kadınları eve kapatarak değil istihdama katarak artar11 yıl önce
- Nüfus, kadınları eve kapatarak değil istihdama katarak artar11 yıl önce
- SİGARA İLE EFKÂR BASTI SEBZE YOLDAN ÇIKARDI11 yıl önce
- Orta Anadolu ile Doğu göç yollarında yarışıyor11 yıl önce
- 2. Obama döneminde ABD politikaları Pasifik'e odaklanacak11 yıl önce