Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        REKLAM

        İttifakın yerel seçimde de uygulanır olması, sistemin oturmuşluğunun da bir göstergesi olacak.

        Başkanlık sistemi devam ettiği sürece, zaten %51 oranına ihtiyaç duyulacağından bundan böyle ittifaklar sisteminden cayılmasının da olanağı bulunmayacak.

        Her seçim döneminin farklı bir ittifakı hayata geçirmesi olasılığı da hep bir yerde hazır bekleyecek.

        Bunun en açık göstergesi 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP-MHP ittifakına tanıklık edilirken, son üç sandıktır AK Parti ile MHP’nin Cumhur İttifakı ile yola devam etmesi.

        CHP’nin de İYİ-Parti ile iki sandıktır ittifakı da bir diğer sonuç…

        Ancak bu ittifaklar seçim sonrasına dönük yeni bir tartışmayı da tetikledi.

        2.5 PARTİ Mİ, FAZLASI MI?

        Ankara’da siyasi koridorlarda, özel sohbetlerde tanıklık ettiğim nokta tartışma, ittifakların parti sayısını azaltıp azaltmayacağı üzerine kurulu…

        Yani ittifaklar, başkanlık sistemine geçilmesi halinde merhum Özal’ın öngörü olarak dile getirdiği, sonrasında da farklı parti temsilcilerinin iddia ettiği gibi Türkiye’de 2.5 partili yapı mı doğurur?

        Yoksa Federal Almanya’da karşılaşıldığı gibi, parti sayısını arttırıp, çok ortaklı ve çok taraflı ittifakların önünü mü açar?

        Öyle görülüyor ki bunun yanıtını verebilmek için sandığın sonucunu görmek gerekecek.

        Geçen seçimde umduğu kadar oy alamayan ancak yerel seçimin dinamiği gereği Türkiye’nin her tarafında aday çıkaran SP’nin, Şanlıurfa, Ordu ve ilçeleri ile diğer kentlerde sergileyeceği performans gelecekteki ortaklık ağırlığının da belirleyicisi olacak.

        Aynı durum, BBP ve DP için de geçerli…

        Onların sergileyeceği performans aslında gelecekteki parti sayısının artıp artmayacağının da önemli faktörü olacak.

        OY ORANININ HESABI

        Sandık sonrası tartışılacak bir diğer konu da partilerin oy oranları üzerinde olacak.

        Çünkü hem bütün kentler sistemi hem de partilerin ittifakta kullandığı aday gösterme yöntemi kimin hangi oranda oy aldığını belirlemeyi zorlaştırdı.

        Oysa geçmişte partilerin il genel meclislerinde aldığı oya bakılır, ona göre de sandıktan hangi oranda pay aldığı çok net ortaya konulurdu.

        Ancak bu dönem bu olanak yok.

        Çünkü büyükşehirlerde il genel meclisleri kaldırıldı; belediye meclisleri üzerinden hesap yapmak da ilçelerden gelenlerin de içinde olması nedeniyle zorlaştı.

        Büyükşehir dışındaki illerde yapılacak hesap da büyükşehirlerde ittifak nedeniyle fermuar veya orana göre karma diye nitelenen yöntemler izlendiği için alınacak oyun hangi oranda kime ait olduğunu net belirleme olanağı kalmadı.

        Görünen o ki bu seçimde başarı kıstası, tamamen alınan veya kaybedilen belediye sayısı üzerinden yapılacak.

        Belki Millet İttifakı’nda bu açıdan zorlanma ile karşılaşılacak, ancak orada da CHP’nin daha önce kazandığı belediyelere ne kadar eklediği veya hangi sayıda kaybettiğine göre ortağının başarısı değerlendirilecek; belediye meclislerinde de bu oran üzerinden hesaplama gerçekleşecek.

        BELEDİYE SAYISI BELİRLER

        Ancak şurası kesin ki bu okuma yöntemi Cumhur İttifakı açısından çok geçerli olmayacak.

        Belki, MHP Cumhur İttifakı’nda birlikte hareket ediyor olsa da son tahlilde muhalefet partisi...

        Geçen seçimdeki oy oranı belli, yerel seçimin doğası gereği iktidar partileri düşük, muhalefet yüksek alır; bugün oranının ne olduğunu tayin etmek zorlaşır.

        Bu seçimde kazandığı veya kaybettiği belediyeler üzerinden elde edilen oran, oy oranını tayin etmede de kullanılır denilebilir.

        Ki bunu diyenler de yok değil; ancak gerçekçi olmaz, sadece ayağı tam basmayan tahmin olur.

        Bundan dolayı ancak ittifakların oy oranları karşılaştırılabilir.

        İçindeki partilerden hangisinin bu oranın ne kadar oranına sahip olduğunu tayin ise zordur.

        Şurası kesin ki bütün bu nedenlerle hangi oranda oy aldığından daha çok, kimin kaç belediyesi varken, hangi miktarda arttırıp, azalttığına bakılacak.

        Başarı kıstası da buradan ölçülecek…

        ***

        Destici’nin itirazı…

        Hatay CHP İl Başkanı, Yayladağ’da aday çıkarmayıp, BBP adayı Mustafa Kemal Dağıstanlı’ya destek vereceklerini açıklamıştı.

        Belediye Meclis üyeliklerinde bazı isim önerilerinin de kabul edildiğini belirtmişti.

        BBP Genel Başkanı Destici arayıp bunun gerçek olmadığını belirtti ve ekledi:

        “İl Başkanımız ve adayımızla konuştum; CHP ile aralarında bir ittifak söz konusu olmamış. Belediye meclis üyeliği üzerinden de pazarlık yapılmamış. Bazı Alevi vatandaşlarımızı listeye almışsak, CHP’nin uhdesinde mi ki, hemen sahiplenmeye çalışıyor. Yayladağ’da CHP ile ittifakımız yok. Bizim işbirliğimiz Cumhur İttifakı ile olur, başkasıyla olmaz. CHP, adayımıza destek veriyorsa o da kendi bileceği iş; ama burada bizim ne bir talebimiz ne de işbirliğimiz var. Bir taraf algı oyunlarına girmesinin, birilerinin de BBP adayı kazanıyor diye ortalığı ayağa kaldırmasının anlamı yok, duruşumuz bellidir…”

        Destici, bazı yerlerde aday çıkarırken üzerinde durdukları kıstası da anımsattı:

        “Cumhur İttifakı’nın bir bölgede oy oranı %50 üzerindeyse BBP olarak aday çıkarıyoruz; altında olan yerlerde hiç aday çıkarmadık. Bunu da bir beklentiye girmeden yaptık…”

        Destici bir de iddia ortaya koydu…

        Çok sayıda belediye başkanlığı kanacaklarını iddia ederken, arasında Yayladağ’ın da bulunacağının altını özenle çizdi…

        Diğer Yazılar