Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kurultay kararı alınmadı, ama CHP’de mücadele erken başladı.

        Kurultaya kadar da böyle gider mi derseniz; geçmiş çıkarımlarıma dayanarak söyleyeyim ki bu köprünün altından daha çok sular akar.

        Çünkü siyasetin yeni kurulları eskiden olduğu gibi parti için klik mücadelelerine fırsat vermiyor.

        Kurultayından veya kongresinden aldığı yüksek oyun, tüm kapıları açma gibi gücü bulunmuyor.

        Bir partinin lideri veya Cumhurbaşkanı adayı olmayı planlayan siyasetçinin, öteki partilerin yöneticilerinin, delegelerinin hatta seçmeninin de oyunu alabilecek özelliklere, en azından onlar üzerinde de efekt yaratabilecek özelliklere sahip olması gerekiyor.

        Onun için CHP’nin geçen dönem Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, bugünden adaylığını ilan etmesi, “Her şey oldu-bitti” anlamına gelmiyor.

        İnce’nin bu sözleri söylediği dakikalarda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun seçim kampanyasını yönetenlerden Necati Özkan’ın “Dün dünde kaldı cancazım, o mekanın yeni sahibi var…” tweeti de anlam ifade etmiyor.

        Dolayısıyla mekan sahibini bugünden tayin etmenin olanağı yok.

        Çünkü yeni dönem siyasetinde delege, “Haydi beni seç” diye gelenin, öteki partiler nezdindeki itibarına, etkisine de bakarak oy verecek.

        ÖTEKİ SEÇMENLE İBRALAŞMA

        Onun diğer partilerle olan ittifak kurma becerisinin, daha da ilerisi bunu hangi oranda genişletme yetisinin bulunduğunu da görmek isteyecek.

        Nedeni de açık, geçmişte olduğu gibi %33 ile iktidar tayin edilebilmesine olanak tanıyan sistem yok artık.

        Dolayısıyla bir liderin %50+1’e ulaşabilecek sayıda oyu ötekinden de devşirebilme becerisi lazım.

        Bu nedenlerle, öteki partinin sadece yönetim erkleri ile değil, sosyolojik tabanı, yani seçmen kitlesi ile de ibralaşmasına ihtiyaç duyuluyor.

        Bu olmadan ister kurultaydan seçilip gelen lider olarak, isterse de 100 bin imza toplayarak adaylık ilanı ile yol almanın da imkanı bulunmuyor.

        Öteki seçmeni de yanına çekmesi, onların sahip olduğu ideoloji küvetinde de aklanması, özetle öteki seçmenle ibralaşması lazım.

        YENİ POLİTİKA KURULTAYI

        O nedenle CHP’nin bu dönem kongresi geçmiştekilerin hemen hepsinden çok daha farklı olacak.

        Çünkü delege sadece lidere değil, partinin en üst yönetimine seçeceği kişilerin de diğer partilerle olan ittifakı kolaylaştırıp, kolaylaştıramayacağına veya bunu hangi oranda arttırma yetisine sahip olduğunu da gözetecek.

        Burada da kalmayacak, yeni dönem siyasetine uygun politika yapıp yapamadığına da bakacak.

        O nedenle bu hafta sonu gerçekleşecek CHP’nin Parti Meclisi toplantısı sonrası başlayacak kurultay sürecinde, mahalli delegelerin ağırlığı geçmiş yıllara göre çok daha önem arz edecek.

        Hatırlanırsa, geçen dönem belediye başkanlarının yerel delege belirleme sürecinde ağırlığı hissedilmiş ve delege şekillenmesindeki etkisi büyük olmuştu.

        Ancak o dönem etkili belediye başkanlarının sayısı da bu denli fazla değildi.

        Örneğin İstanbul’da ilçe belediye başkanlarının ağırlığı vardı, ama bugün Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu da var; üstelik en yakınındaki kişi tarafından da “mekanın yeni sahibi” olarak lanse edilmiş durumda.

        Ayrıca unutulmasın ki delege ağırlığının toplandığı İstanbul’un İl Başkanı Kaftancıoğlu da geçmiş dönemden daha güçlü.

        Ankara, Adana, Mersin ve Antalya’daki durum da bundan farklı değil, oralarda da sadece bulundukları kent değil, bütün bölgede etkisini hissettiren Zeydan Karalar gibi partinin hücrelerinde yetişip gelmiş güçlü isimler var.

        SEÇİLMEK ZOR

        CHP’de geçmişte bunlar yoktu ve PM’ye girmek de genel başkanlığa aday olmak da kolaydı.

        Kendisi genel başkan seçilmese bile, sözü geçecek sayıda ekibinden ismi Parti Meclisi’ne koyarak karar aşamalarına etki yapılabiliyordu.

        Ama bugün bunun olabilmesi geçmişteki kadar kolay olmayacak.

        Cumhurbaşkanlığına kimin aday olacağına da bu yeni seçilecek PM karar verecek.

        Onun seçiminde nelerin etkili olduğu da yukarıda yeterince anlattım…

        Diğer Yazılar