Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika seyahati dönüşü Astana’da varılan Suriye mutabakatının bittiğini söylemişti.

        Suriye mutabakatlarına yönelik Moskova’ya sitemini de “Şu an itibarıyla maalesef Rusya, Astana’ya da Soçi’ye de sadık değil…” cümlesiyle iletmişti.

        Erdoğan’ı sitem eder noktaya getiren nedenler de Şam güçlerinin Soçi’de varılan İdlib Mutabakatı’nın dışında hareket etmesinden kaynaklı.

        Çünkü her gerilim Şam için kazanımla sonlanıyor...

        Bunun en yakın geçmişteki örneği de Rusya’nın hava desteğiyle Şam güçlerinin son olarak İdlib’in güneyindeki en büyük ilçelerden Maarat El Numan’ı ele geçirmesi…

        Daha önce de bir alt banttaki yerleşimleri almıştı…

        Ancak Maarat El Numan bir anlamda son damla oldu.

        MUHALEFET İLE HTŞ’Yİ BİRLEŞTİRDİ

        Çünkü Şam güçlerinin bu ilçeye girmesi, bölgede birbirlerine sıcak bakmayan, hatta bir ara çatışan Şam karşıtı grupları buluşturdu.

        Bu gruplar çizilen sınırı aşmayan ve bugüne kadar da çatışmadan uzak hayat süren Al Bab’ın güneyindeki iki köyü ele geçirdi.

        Moskova ve Şam’ın tepkisi gecikmedi, Rus uçaklarının hava desteğindeki Şam ordusu bölgeyi bombaladı.

        Aslında gelişmeler daha öncesine de dayanıyor…

        Türkiye’nin de terörist örgütler listesinde yer alan El Kaide orijinli Hayat Tahrir Şam (HTŞ), saldırılara karşılık verebilmek için bölgedeki tüm muhalif gruplara ekim ayında masaya oturma teklifi götürdü…

        Suriye Milli Ordusu (SMO) içinde yer alan bazı gruplar, güneye HTŞ’nin bölgesine giderek Şam güçlerine katılmaya başladı.

        İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ TÜMENLER

        Nitekim, SMO Sözcüsü Yusuf Hamud da Ulusal Kurtuluş Cephesi ve SMO görüşmeleri sonucu 2 ve 3. tümenden yaklaşık bin kişinin İdlib’in güneyine kaydırıldığını açıkladı.

        Şam’ın atağı gecikmedi Rus uçaklarının desteğinde “İdlib Şafağı” adını verdiği operasyonunu başlattı ve en büyük ilçe Maarat El Numan’ı ele geçirdi.

        Amacı kendisi açısından gıda ve petrolü taşıma yolu olarak gördüğü M-4 ve M-5 otobanlarında kontrolü ele geçirmekti.

        SOÇİ MUTABAKATI: GÖREV TÜRKİYE’NİN…

        Ankara başlangıçta HTŞ bölgesinin temizlenmesini de dikkate alarak tepki vermekle yetindi, sorunu Rusya’nın çözmesini istedi.

        Bu aşamada Şam güçlerinin geçmişteki davranışını bildiği için boş durmadı…

        Soçi’de varılan 10 maddelik mutabakatın kendisine sağladığı güvenliği sağlama yetkisi gereği, M-4 ve M-5 otobanlarında trafiğin sağlıklı yürütülmesi için yeni karakol noktaları oluşturmaya başladı.

        Bu bir yandan otobana hakim olunurken, Şam güçlerinin Maarat El Numan’ın ardından kuzeye gelmesinin önünü kesmek için de atılmış adımdı.

        Türkiye’den çok sayıda askeri teçhizat ve güç M-4 boyuna kaydırıldı.

        Şam güçleri de Türk askerinin kontrolüne iki önemli otobanı bırakmamak için iki yolun kesiştiği, lojistik açıdan stratejik olan Serakib ilçesine saldırdı.

        Türk Silahlı Kuvvetleri de bunu engellemek için dün ilçeye tankla girdi.

        Ayrıca geçen üç gün süresinde Serakib’in çevresine 5 yeni gözlem noktası kurmak için iş makinalarının da arasında bulunduğu malzemeyi bölgeye yığmaya başladı.

        Bu alana yerleştiğini de bölgedeki tüm askeri taraflara bildirdi.

        YOĞUN TANK ATIŞI

        Ancak önceki gece saat 01:15 civarı, Al Nerab köyünün alt kesiminde M-4 otobanına yakın bölgede kurulacak gözlem noktası için TIR ile getirilen dozerin mevzi kazdığı sırada, Şam güçlerinin tanklarından ve toplarından otoban sınırında yerleşen Türk askerlerinin olduğu bölgeye yoğun ateş başladı.

        İlk saldırıda 4 asker şehit oldu, 9 asker de yaralandı; akşam saatlerine doğru da 3'ü sivil olmak üzere şehit sayısı 8'e yükseldi.

        AYNI OYUNU OYNAYAMAZ

        Şurası kesin ki Ankara, geçmişte Halep, Homs, Hama, Doğu Guta’da yaşadığı oyunu bu kez İdlib’de görmek istemiyor.

        Yani, adım adım boşaltmanın bir sonrasının İdlib olacağını görüyor, buna uygun olarak M-4 otobanı üzerinde yeni gözlem noktaları oluşturuyor.

        Hatta güneyde, Şam güçlerinin hakimiyet alanında kalan ve önceki gün Şam güçleri tarafından lojistik ihtiyacının karşılandığı irtibat yolları bombalanan gözlem noktalarının yerinde kalması konusundaki kararını da koruyor.

        Amaç, Şam’ın kuzeye gelmesini bloklamak ve otobanların kontrolünü de bırakmamak.

        OTOBANLAR TAMPON OLABİLİR

        Rusya da gerilimin yükselmesi taraftarı değil.

        Bu gelişmeler sonrası M-4 ve M-5 otobanları, kontrolünün Türkiye ile Rusya tarafından sağlandığı tampon bölgeye dönüşebilir…

        Bu Şam güçleri açısından da bir çıkış, çünkü kuzeye yöneldikçe yerleşim bölgeleri çoğalacak ve çatışmanın yükü artacak.

        Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri ile karşı karşıya kalacak.

        Bu da bir süre önce ele geçirdiği Halep’i de etkileyecek.

        Böyle bir durumun tekrar yaşanmasını ne Moskova ne de Şam istiyor…

        Her ne olursa olsun, ilkbahar aylarının başlamasıyla, yani sahanın yağmurla ve karla gelen koşullarının yerini kuru toprağa bırakmasıyla İdlib’in yeniden hareketleneceği açık.

        Bölgede bulunan El Kaide odaklı güçler ise en bu hareketliliğin yeniden başlamasında en büyük tetikleyici olacak...

        Diğer Yazılar