Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Covid-19 diye bilinen yeni koronavirüs testini ülkeler iki farklı şekilde uyguluyormuş.

        Bunu dün Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap’tan öğrendim…

        Aktardığına göre birinci grupta yer alanlar vaka olsun olmasın, herkese uygulama yolunu tercih etmiş.

        İkinci grupta yer alan ülkeler ise ateş, öksürük gibi belirtileri ile hastaneye giden ve koronavirüs şüphesi konulan hastaları teste tabi tutmuş.

        Türkiye de bu grupta davranan ülkeler arasında yer alıyor.

        ŞÜPHELENİLEN SAYISI

        Peki, Türkiye’de bugüne kadar kaç kişiye koronavirüs testi uygulandı?

        Birkaç gündür bilim insanları arasında da tartışma yarattığı için Sağlık Bakanlığı’nı arayıp dün toplam test uygulanan kişi sayısını sordum.

        Gayet açık şekilde ellerindeki veriyi aktardılar.

        Sağlık Bakanlığı verisine göre ilk vaka ortaya çıktığından bu yana Türkiye’de önceki gün itibarıyla 2 bin 800 civarında test uygulanmış.

        Sağlık Bakanlığı dün öğleden sonraki verilere göre “şüpheli görülmesi nedeniyle test uygulanan kişi sayısının 3 bin civarında olduğunu” bildirdi.

        Bunların içinden Sağlık Bakanı’nın önceki gün açıkladığı gibi sadece 6 kişide koronavirüs pozitif çıkmış, geri kalanında bulunmamış.

        Virüsün bulaştığının tespit edilen 6 kişiden 5'i Bakan Koca’nın açıkladığı şekliyle ilk vaka ile temaslı karantina altında tutulan yakın akrabaları ve arkadaş çevresindeki isimler.

        Sonuncusu da diğeri gibi yurt dışı temaslı; umreden dönen bir kişi...

        VAKA AZ OLDUĞU İÇİN

        Sağlık Bakanlığı'ndan aktardıklarına göre Türkiye’de tespitli vaka sayısı az olduğu için herkese test uygulamasına geçilmemesi kararı alınmış.

        Aynen okulların tatil edilmesi, 60 yaş üzerindekilerin izinli sayılması, bazı ülkelere uçuşların durdurulması gibi, gelişmelere göre adım adım ilerlemenin faydalı olacağı kanaati hakim olmuş.

        AYNI SAYIDA BAŞLADI

        Dikkat çeken ise sorunun bölgesel, kıtasal olmaktan çıkıp, küreselleşmesi, McLuhan’ın “Global Köy”ünde yaşanır hale gelmesinden bu yana ülkelerin tablo haline getirilen durumu…

        Tabloyu ilk önce, sevgili arkadaşım İlker Karagöz’ün Fox’taki programında Prof. Dr. Azap değindiğinde fark ettim.

        Sonrasında tablonun aslını edinip inceleme fırsatı da buldum.

        Tablo ile ilgili yorumda bulunmadan önce yardımcı olması açısından bir noktaya dikkat çekmeliyim…

        Virüsün etkisinin yükseldiği 1 Şubat itibarıyla Hong Kong Özel İdari Bölgesi ve Makao Özel İdari Bölgesi’nde birer kişiden toplam 2 vakaya rastlanmış.

        Aynı gün ABD, Japonya ve Güney Kore’de birer, Taylan’da da 3 vaka tespit edilmiş.

        FARK BİNLERCE KATA ÇIKTI

        Tablonun yatayında yer alan rakamlar, 100 vakaya ulaşıldığından bu yana geçen gün sayısını, dikeyde yer alan ise vaka miktarını gösteriyor.

        Dikkat edilirse aynı gün, aynı sayıda vakayla karşılaşılan ABD, Japonya, Güney Kore’de 20 gündür vaka sayısı 100’ü geçmişken, Hong Kong’da 8 günde ancak 100 vakaya ulaşılmış.

        Yani Güney Kore’de 100 vakaya daha kısa zaman aralığında varılmış ve miktar gittikçe artış gösterip 10 bin kişiye çıkmış.

        Hong Kong’da ise 100 kişiye ancak 8 gün sonunda ulaşılmış ve vaka sayısı 150 civarında kalmış.

        Güney Kore Dışişleri Bakanı Kang Kyung-wha da testin erken tanı için önemine dikkat çekiyor.

        ÇOK TEST VAKA AZALTTI

        Prof. Dr. Alpay Azap’a bu farkın nedenini sordum, şu yanıtı aldım:

        “Hong Kong herkese test uyguladı, çok fazla test yaptı ve vakayı daha başkasına yayılmadan erken yakaladı. Vakanın izini sürmesi daha çabuk ve kolay oldu. Çok test onlara ortaya çıkabilecek vaka sayısını gösterdi ve müdahalesi o denli çabuk oldu.”

        Japonya’daki durumun da gemide ortaya çıkan vaka sayısı eklendiği için yüksek göründüğünü söyledi.

        “Gemi olayı olmasaydı Japonya’nın vaka sayısı da düşük kalırdı” dedi.

        Tokyo’da hükümetin de çok test ile vaka sayısını İtalya, Güney Kore, Fransa, Almanya’nın çok altında tutmayı başardığını belirtti.

        BİLİM ADAMININ GÜCÜ

        Ankara’da yaşayan biri olarak şunu baştan belirtmeliyim, bilim çevrelerinden sıklıkla duyarız ve biliriz ki, Prof. Dr. Azap bir şey söylüyorsa doğruluk oranı çok yüksektir…

        Çünkü kılı kırk yarar, konunun karşı tarafına da gidip bakıp etkisini ölçtükten sonra sözün tonunu ayarlar.

        Kamuoyu da kendisine virüsün ilk çıktığı ve herkesin telaşa kapıldığı bir sırada arkadaşım Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına çıkıp, meseleyi net anlatan, tedbirler alındığında sorun oluşturmayacağını söyleyen kişilerden biriydi.

        Sonradan yaygınlaşan kolonyanın %60 dereceli olanının virüse etkili olduğunu da ilk söyleyen Prof. Dr. Azap idi; el temizliğinin ne denli önemli olduğunu bundan 20 gün önce dile getirmiş, okulların kapatılmasının yararlı olacağının altını çizmişti.

        Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu ve Prof. Dr. Ateş Kara’nın da bulunduğu Teke Tek’i izlediğimde kaygılarım gitmiş ve rahatlamıştım.

        Bilinmeli ki bu gibi günlerde bilim insanları siyasilerin en yakın dostlarıdır…

        O nedenle Koronavirüs Bilim Kurulu’nun ilk anda oluşması çok önem arz ediyor.

        TÜRK GİBİ BAŞLAYIP BİTİRMEK

        İki gündür bir bilet işlemi için THY’nin ofislerinde dolaşıyorum.

        Önceki gün Esenboğa’daydım uzun kuyruktan işlem yapamadım, dün de Kavaklıdere iki saate yakın bekledikten sonra gerçekleştirdim.

        Kavaklıdere’deki ofiste işlem sırası gelenin içeri alınması, açık havada insanların birbiriyle temas olanağının azlığı önemli faktördü.

        Ancak Esenboğa’da kuyruğun günün ilk saatlerine kadar kesintisiz devam ettiğinden söz edildi; aynen kolonya kuyruğu gibi insanlar virüsten kaçacağım evime gideceğim diye, daha çok muhatap olmaya başladı.

        Ayrıca bu haftadan sonra hava tekrar soğuyacak…

        O nedenle bugüne kadar alınan tedbirlerin bundan böyle daha yüksek seviyede seyretmesi gerektiğini Bakan Koca da önceki gün iki kez söyledi.

        O nedenle alınacak kararlar hepimizin tek tek sorumluluğu…

        Hong Kong’dan çok daha düşük oranlı ölümün ve yayılmanın gerçekleştiği tutum sergilendi, İtalya gibi her yana saçılmadı…

        Koronavirüs Bilim Kurulu’na danışılarak bugüne kadar aldığı önlemlerle Hong Kong, Malezya, Singapur, Japonya’nın çok altında bir tablo sergiledi.

        Dileğim ve gönlümden geçen o ki aynı şekilde devam eder…

        “Türk gibi başla, Alman gibi bitir…” deyimini, bundan böyle “Türk gibi başlayıp Türk gibi bitir…” şekline çevirir...

        Bir tarafta Singapur, Japonya, Malezya gibi testi yaygınlaştıran ülkeler, diğer tarafta testi önemsemeyen, baştan teste tabi tutmayan İngiltere, Fransa, İtalya...

        İki uç...

        Hangi yaklaşımın doğru olduğunu tarih yazacak...

        Diğer Yazılar