Siyasetin perşembesi…
TÜRKİYE bugün ender siyasi günlerden birini yaşayacak; iktidarıyla muhalefetiyle politika çok önemli etkinliklerini sergileyecek.
Sadece iktidar ve muhalefet değil, muhalefetin muhalefeti de aktivasyonunu bugüne bıraktı…
Belki de gelecekte de anılacak şekilde “siyasetin perşembesi”ne tanıklık edilecek…
En büyük etkinlik AK Parti’nin olacak, kuruluşunun 19’uncu yılını kutlayacak.
Her yıl 14 Ağustos’ta yapılan kutlama bu yıl bir gün öne çekildi.
İl Başkanları toplantısının ardından, kuruluş kutlaması Mamak İlçesi’nde yer alan 75. Yıl Parkı’ndaki amfi tiyatroda devam edecek; ilk kuruluş gününden bugüne kadar görev almış 975 parti yöneticisi ve eski yeni milletvekili ile sınırlı tutulacak.
Etkinliğin önemi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelecek siyasetine yönelik önemli mesaj verecek olması…
MUHALEFETİN İZMİT BULUŞMASI
Muhalefet açısından ise önemli bir güne tanıklık edilecek.
Millet İttifakı’nın iki başat üyesi olmakla birlikte ender yan yana görüntü veren CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Akşener, İzmit Belediye Başkanı Hürriyet Kaplan’ın etkinliğinde buluşacak.
İYİ Parti’ye Cumhur İttifakı’ndan “eve dön” çağrısının yapıldığı, lideri Meral Akşener’in de “Türkiye’nin sorunlarını çözmek için sayınız yeterli, çağrınız parlamenter sisteme geçmek içinse o zaman siz bize geliyorsunuz demektir, desteğe hazırız” mesajını verdiği bir süreçte verilecek fotoğraf önem arz ediyor.
Görünen o ki Kılıçdaroğlu ve Akşener birlikte fotoğraf vermenin ötesinde, söylem ittifakını teyit edecek.
Dikkat çeken ise henüz Millet İttifakı’nın bir bileşeni olmamakla birlikte Akşener’in dün “hayırlı olsun” ziyaretinde bulunduğu DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın da dün bu ittifaka dolaylı katılımı.
Çünkü dünkü basın toplantısında da görüldü ki söylem ittifakı orada da gelişmiş; zaten parlamenter sistemin yeniden gelmesini savunması da bunu kolaylaştıran etken.
BAKALIM SİZE NE YAPARLAR
Aktarıldığına göre Akşener ile Babacan’ın baş başa görüşmesi de aynı samimi hava içinde geçmiş…
Bir ara Akşener, geçmişte kendisinin hedef haline getirildiğini anımsatıp, “Şehir Üniversitesi üzerinden de Davutoğlu’na saldırdılar, bakalım size ne yapacaklar?” deyince, ortama suskunluk hakim olmuş.
Şurası açık ki, içerikten çok görüntünün, bilgiden çok algının öne çıktığı yeni siyasi modelde, Akşener ve Babacan’ın “eve dön” tartışmasının yapıldığı bir dönemde birlikte fotoğraf vermesi önemli.
Kılıçdaroğlu ile de bugün benzen fotoğraf vereceği için, toplumun düşünsel ardılında üçlünün buluşması sağlamış olacak.
Ortada resmi durum olmasa da sosyolojik tabanda “parlamenter sistemde” buluşan Millet İttifakı’nın üç bileşenini yaratmış olacak.
Zaten, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Akşener’in parlamenter sistem çağrısına, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem özlemleri boşuna taleptir” cevabı da “eve dön” çağrıyla yaşanan gelişmelerin noktalanması, evin kapısının kapatılması anlamını taşıyordu
Şurası açık ki Cumhur İttifakı bileşenleri de zaten bunu öngörerek, İYİ Parti’nin sosyolojik tabanına yönelik adım atmıştı…
İNCE’YE “PARTİNİN HUKUKUNU SAKIN OLA İHLAL ETME” MESAJI
Muhalefetin muhalefetinde de CHP içinde “hareket” başlatan Muharrem İnce’nin bu sabah düzenleyeceği basın toplantısı var.
CHP’nin eski Genel Başkanları Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, Kılıçdaroğlu’nun ardından önceki akşam kendisiyle görüşüp partileşme sürecine girmemesini istedi.
Nitekim hem Çetin, hem de Karayalçın ile dünkü sohbetimden çıkardığım şu ki İnce “Bir hareket başlattığını ve ayrılmayı şu aşamada düşünmediğini” bildirmiş.
Kendisine bunun yeterli olmayacağı, iktidarın zayıfladığı bir dönemde CHP ve yönetimine yönelik sert eleştirilerin de tabanda tepki toplayacağına vurgu yapılmış ve bugün düzenleyeceği basın toplantısında sert sözler sarf etmemesi gerektiğine vurgu yapılmış.
Bu aşamada Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmeden elde edilen hava da kendisine aktarılmış.
Kılıçdaroğlu’nun geçmişte “Partide Atatürk düşmanları var” ve “Bu partiyi çeteler yönetiyor” yönündeki sözler için herhangi bir adım atmadığı, ancak bu ve benzeri söylemlerin devam etmesi halinde de “Partinin hukukunu kimseye ihlal ettirmeme kararlılığında olduğu” kayda geçirilmiş.
CHP tabanının parti yönetimine olan desteğini anımsattı...
Bunun bir disiplin sürecine yol açacağının altı çizilmiş…
KİMSE ADAYLIK DAYATAMAZ
İnce ise Türkiye’yi dolaşacağını, seçmen ile buluşacağını ve kendi siyasi görüşünü dile getireceğini söyleyince, eski Genel başkanlar, “Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) de bunda bir sakınca görmüyor, ama partiye ve yönetimine yönelik ağır söze de tahammül edemeyeceğini bildiriyor” mesajını iletmiş.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile dün sohbet ederken, İnce’nin bugün yapacağı basın toplantısı açıldığında şu noktaya dikkat çekti:
“Açıklamalarında diyor ki 60 milyon sandık boş kaldı, kimse yoktu. İyi de Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimi birlikte yapıldı. Bizim sandık gözlemcilerimizin nerede olduğu açık, çok merak eden de internete girer görür, hala orada gönderdikleri ıslak imzaları ile duruyor. Ayrıca o günden bugüne açıklanmadık, söylenmedik ne kaldı? Bu parti dayatmada bulunulacak bir yapı değil. Aday olmanın kriterleri bellidir; kimse illa ben olacağım diye dayatamaz…”
Anlaşılan o ki İnce’nin tutumu CHP yönetiminde de sabırları gittikçe zorlayan bir noktaya gelmiş…