İttifak için çıkış formülleri
SİYASİ Partiler ve Seçim kanunlarında yapılacak değişiklik henüz Komisyon’da ele alınmadı ama tartışması alevlenerek sürüyor.
Şunu belirtmeliyim ki, değişiklik tek başına Millet İttifakı ve bileşenlerinin kadrolarını etkilemiş değil, Cumhur İttifakı içinde de endişeli olanlar var...
Özellikle de ittifak sepeti içinde olmanın getirdiği avantajla geçen seçim kazanılan bölgelerin milletvekilleri arasında…
Güçlendirilmiş parlamenter sistem etrafında bütünleşik 6 muhalefet partisi ise gelecek hafta sonu liderlerin yapacağı ikinci zirve öncesi formül üretmek için çalışıyor.
BAŞKANLIKTA TAMAM, AMA…
Milletvekili seçimi konusunda henüz bir model geliştirmiş değiller, ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararlılar.
Nitekim iki gündür yaptığım sohbetlerde bunu ifade ettiler.
CHP’den Seyit Torun ve Muharrem Erkek, İYİ Parti’den Cihan Paçacı ve İsmail Tatlıoğlu, DP’den Cemal Enginyurt, SP’den Bülent Kaya, Gelecek’ten Selçuk Özdağ ve Kani Torun ile DEVA’dan Sadullah Ergin ve İdris Şahin aynı cümleyi kurdu:
“Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıkarmakta kararlıyız…”
Konu milletvekili seçimine gelince sözleri farklılaşıyor; sistem, istemeseler de partilere ciddi bir yarış zorunluluğunu dayatıyor.
Bu da Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday hedefini de zorlayacak rekabeti zorunlu olarak önlerine koyuyor.
HAZİNE YARDIMINI ALMAK İÇİN
Zaten şapkalarını önüne koyup formül aramalarının gerisinde de oy oranı ve milletvekili sayısının hesabıyla ilgili zorluklarla birlikte Hazine yardımı da önemli bir kıstas oluşturuyor.
Önerilen teklif olduğu gibi çıkarsa, seçime katılma yeterliliğine sahip partilere yapılacak Hazine yardımı, %7 Türkiye barajını aşması veya aldığı geçerli oyların %3’e ulaşması halinde söz konusu olacak.
Bu oran mevcut yasada %10 ve %3 olarak uygulanıyor…
Türkiye barajını aşarsa yüksek yardıma hak kazanıyor.
Ancak barajı aşamamış olmasına rağmen, %3 oyu geçmiş ise Hazine yardımından yine yararlanıyor.
Bu en az yardım alan partinin oyu ile orantılı olarak hesap ediliyor; bir milyon liradan az olamıyor.
Bu da seçime girmediği durumda Hazine yardımından da olacak partileri öteki partinin listesinden seçime girmekte zorlanmasına yol açıyor.
GRUP KURSA DA ALAMIYOR
Çünkü öteki partinin listesinden girip 20 milletvekili çıkarmış ve grup kurmuş olsa bile 2005 yılındaki düzenleme dolayısıyla bir sonraki seçime kadar bir kuruş yardım görmüyor.
Bir sonraki seçime giderken de üç katı oranında alacağı Hazine yardımının da önünü kesmiş oluyor.
Kendini %3 alacak durumda görenlerin bir başka parti listesinden seçime girmesinin önüne pürüz koyuyor.
İttifaka da oy verme imkanı kanunda ortadan kalkmadığı için bunu aşmanın formülleri yok değil, ancak çok iyi örgütlü seçmen yapılanması gerekiyor.
DEVA YÖNETİMİNİN BAKIŞI
Özellikle seçime yeni girecek olan partilerin yöneticilerine bu durumdan çıkış için formüllerini sordum.
Bu hafta bu sütunda DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Kişisel görüşünün, bir başka partinin listesi yerine parti kimliği ile seçime katılmak olduğunu” ifade etmiş, sonrasında bu görüşünü başka gazetecilere de yinelemişti.
DEVA Partisi’nin teşkilattan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin, “Karar organlarında bir kararımız yok” anımsatmasında bulundu.
Yasanın Genel Kurul, eğer gidilirse Anayasa Mahkemesi’nden nasıl şekil alarak çıkacağını kestirmenin zorluğuna da dikkat çekerek aynen şöyle dedi:
“DEVA’nın hedefi bu gidişe son verip, demokrasinin ve milli gelirin yükseldiği bir düzene ulaşılabilmesi, o güzel günlere dönmek. Bunun için her türlü çabanın içinde oluruz. Güya getirdikleri sistem koalisyonları engelleyecekti, düzenleme ile daha seçime gitmeden koalisyonu zorunlu yapıyor…”
DEVA Seçim İşleri Başkanı İdris Şahin de muhtarlar ile sohbet halinde olduğunu belirterek, “Arkadaşlarımız da biz de 6’lı masayı ülkenin hayrına gördük” deyip ekledi:
“Biz masada bozan olmayacağız. Çünkü millet ‘birlikte rahmet vardır’ diyor. Adaylık ve ittifak konuşmak için daha çok erken.”
GELECEK PARTİSİ'NDEKİ GÖRÜŞ
Gelecek Partisi Genel Sekreteri Cemalettin Kani Torun ise düzenlemeden 6 ay önce haberdar olduklarını söyleyip şu tespitte bulundu:
“Yakın zamana kadar AK Parti’deydik, oradaki duruma isyan edip ayrıldık. Oradaki arkadaşlarımızın çoğu ile insani ilişkimiz devam ediyor. Asıl sıkıntı AK Parti’de yaratıldı, bizden daha fazla eleştiriyorlar; yakında hissedilir. Bize 2018 ve 2019’da da ittifak yapamaz dediler, yapabildiğimizi gördüler. Şimdi de görürler. Hangi formül maksimum sonuç getiriyorsa önceliğimiz yaparız.”
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ da Cumhurbaşkanlığında ortak aday çıkarma konusundaki kararlılığın devam ettiğini anımsattı.
Milletvekili seçimine ilişkin de alternatifli formüllerinin bulunduğunu belirtti.
DP Milletvekili Cemal Enginyurt da yasanın çıkmasının beklenmesi gerektiğini belirtti, ortak liste veya ittifak içinde seçime katılma formüllerinin değerlendirileceğinin altını çizdi, bunların konuşulması için erken olduğun söyledi.
“Bizimle ilgili getirdiler ama asıl sıkıntıyı kendi içlerinde ortaya çıkardılar” iddiasında bulundu.
SEÇİM BÖLGESİNDE İTTİFAK
Başta da belirttiğim gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday çıkarma konusunda 6’lı muhalefet bileşeni içinde sorun yok.
Ancak milletvekili seçiminde aranan formül, çatıda sağlanan ittifakı da zorluyor.
Bunun için büyük ittifak çatısı altında, liste ittifakı diye niteledikleri formül üzerinde çalışan da var.
Macaristan’da 3 Nisan’da yapılacak seçimde muhalefetin uyguladığı, bir bölgede güçlü olanın listesinden seçime katılma modelini öneren de…
Ancak Macaristan’da dar bölge uygulandığı için, her bölgeye bir milletvekili düşüyor, modelin hayata geçirilmesini kolaylaştırıyor.
Türkiye’de ise 30 milletvekilini aşan bölgelerde bunu uygulamak zor.
Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçiminde çatı ittifakı, milletvekili seçiminde ise az oy alanların fermuar yöntemi ile ortak liste çıkarması üzerinde durulan en makul model gibi gözüküyor.
Ancak yasanın nasıl çıkacağı bugünden belli olmadığı için hepsi kağıt üzerinde 27 Mart’taki liderler zirvesinde ele alınacak modeller olarak bir kenarda bekletiliyor.