Hem içte hem dışta kıran kırana yarış...
SEÇİMLERE 8 ay kaldı diye bakan yanılır…
Partiler açısından aslında seçime kalan süre en fazla 4 ay…
Çünkü Cumhurbaşkanı adayları ile birlikte milletvekili aday listeleri ve gerçekleşecekse liste ittifakı yapacak listelerin yer bildirimine 4 ay kaldı.
Geri kalan 4 ay ise işin propaganda ve seçim gezileri süreci...
Bundan dolayı CHP lideri Kılıçdaroğlu ABD’deki gezisi sırasında yaptığı açıklamada, “Köklü bir ekonomik ve toplumsal değişimden söz ediyorum; Kasım ayında herkes her şeyi duyacak” dedi.
HER HAFTA BİR DOSYA
İYİ Parti lideri Akşener de partisinin grup toplantısında milletvekili ve parti yöneticilerine, yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlüklerle ilgili çalışma yapmalarını ve Meclis’e bunları getirmeleri talimatını verdi.
Akşener’in adını vererek hazırlık yapmasını istediği isimler arasında sayması nedeniyle Grup Başkanvekili Erhan Usta’ya toplantı sonrası bunların neler olabileceğini sordum.
Sadece kanunlarla ilgili olmadığını, araştırma ve soruşturma önergelerini de kapsayacağını belirtti.
Anlaşılan o ki İYİ Parti kendisine gelen tüm iddiaları TBMM’ye taşıyıp, “Yolsuzlukla mücadele edeceğiz” açıklaması yapan AK Parti yöneticilerine buradan yüklenmek istiyor.
Her hafta bir yolsuzluk önergesi getirip, “Haydi destek ver…” diyerek araştırma veya soruşturma komisyonları üzerinden yüklenmeyi amaçlıyor.
Bunlar siyasetin kendi içinde atraksiyonları…
ADAYLIK YARIŞI
TBMM’nin seçim takviminin ve milletvekili listelerinin hazırlanması dolayısıyla en fazla Mart ayına kadar çalışabileceği, bunun bir ayının da bütçe görüşmeleriyle geçeceği göz önüne alındığında aslında çok zaman da yok.
Bu dönem dikkat çeken bir diğer nokta ise milletvekilliğine talip olan aday bolluğu…
Geçen seçim dönemi ittifakların dominant etkisinden kaynaklansa gerek bu kadar fazla talep söz konusu değildi.
Bu dönem ittifak süreçlerinin daha farklı çalışacağı görüldüğünden olsa gerek ilginç bir görüntü var.
TBMM’de AK Parti ve CHP liderlerinin yurt dışı gezileri dolayısıyla grup toplantılarının olmamasına karşın, bütün katlar partili kaynıyordu.
İlginç dediğim görüntü de başka partilerden olanların da iş birliği içindeki diğer partinin yöneticilerini ziyaret ediyor olmaları.
Bu da gösteriyor ki partiler aralarında henüz bir anlaşmaya varmamalarına karşın, Anadolu’da seçmen liste ittifakına çoktan karar vermiş.
Ortak liste çıkarılması halinde kendisine yer arıyor…
Beklentileri seçilebilecek sıradan aday olabilmek, bunun için yanlarında çok sayıda seçmeni de alıp gelmişler ki parti yöneticileri güçlerini de görebilsin…
Oysa bilmiyor ki parti yöneticisi de aynı dertten muzdarip, o da iyi bir sırada yer bekliyor…
LİSTE İTTİFAKLARI
Peki, liste ittifakı söz konusu olabilir mi?
Bugünden kestirmek zor olmakla birlikte müstakbel liste birliktelikleri de görülüyor.
Örneğin, CHP ile Demokrat ve Saadet partilerinin ittifakına sanki olmuş gibi bakılıyor.
Zaten geçen seçim CHP ile SP ittifakı yaşandığı için bir zorlukla karşılaşılmayacağı da varsayılıyor…
Geçen dönem İYİ Parti ile liste ittifakı yapan DP lideri Uysal da uzun süredir CHP lideri Kılıçdaroğlu ile çok daha yakın bir siyaset yürütüyor; hatta Kılıçdaroğlu’nun adaylığına güçlü destek veriyor.
Yeni kurulan DEVA ve Gelecek partileri de kendi listeleriyle seçime girmekten söz etse de kadrolarının beklentisi bunun uzağında.
Anlaşılan o ki her iki parti de kendi kimliği ile gireceklerin en az 41 yerde aday gösterme zorunluluğunu aşabilmek için 2-3 milletvekili çıkarabilecek güçsüz oldukları illerde aday gösterip, geri kalan yerlerde ittifaka gitmeleri söz konusu…
HERKES BİRİNİ YAKIŞTIRIYOR
Ancak hangi partinin diğeri ile ittifakının söz konusu olabileceğini kestirmek zor; çünkü kadrolarından bazıları kendilerine İYİ Parti’yi, bazıları da CHP’yi yakıştırıyor…
Benzer durumun Cumhur İttifakı’nda olmasını bekleyenler de oldukça fazla, hatta başat iki partinin yöneticileri de bunu gizlemiyor.
Her iki partinin kendi kimliğiyle 41 yerde seçime girip, özellikle büyükşehirler ve onların seçim bölgelerinde liste ittifakı yapabileceklerini ifade etmekten kaçınmıyor.
Kol kola girmiş siyasetin iç rekabetine; diyalektik şekilde zıtların birlikteliğine tanıklık ediyor…