Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        YENİ yıla girilmesiyle birlikte iktidar kanadı bütün tuşlara birlikte basmaya başladı.

        Önce dar gelirlilerin maaşlarında düzenlemeye gidildi.

        Memur ve emekli hoşnut kalmasa da bütçenin sağladığı imkanlar içinde olabilecek en azı verildi.

        Serbest piyasa ekonomisinin kuralları bir kenara bırakılıp, özel okullardan, büyük marketlere kadar fiyat dondurma yoluna gidilmesi için kararlar ve telkinler alındı.

        Beklenen siyasi ayağı da dün geldi.

        Hem de hiç öngörülmedik bir şekilde geldi…

        Cumhur İttifakı’nın bileşenleri dün İYİ Parti’nin önemli isimlerinden olan, eski Grup Başkanvekili, yılların siyasetçisi Lütfü Türkkan ve CHP’nin cevval milletvekillerinden Ali Mahir Başarır’ın dokunulmazlığının kaldırılması için dün sürpriz bir adım attı.

        TBMM’de hakarette bulundukları gerekçesiyle 158 milletvekili hakkında yollanmış fezleke varken, Türkkan ve Başarır’ın dosyaları ayıklanıp gelecek hafta Çarşamba günü Anayasa- Adalet karma komisyonu toplantısına sunulmasına karar verildi.

        Tam da İYİ Parti’nin AK Parti tarafından hazırlanan iki maddelik Anayasa teklifine destek verilmesi gerektiğini savunduğu bir sırada bu kararın gelmesi dikkat çekiciydi.

        Dokunulmazlığın kaldırılması istenen karar ise Akşener’in bir il gezisi sırasında düzenlediği açık hava toplantısında aykırı sözler söyleyen bir kişiyi Türkkan’ın önce ikna etmek için samimi şekilde sarılması ve sonrasında da küfürlü konuşması.

        Bu kişinin de şehit yakını olması…

        İYİ Parti yönetiminden dün kiminle konuşsam hayretini gizlemiyor, hakkında çok daha ileri düzeyde iddialar bulunan milletvekilleri varken Türkkan’ın özellikle seçilmiş olmasına işaret ediyordu.

        İddiaları o ki Türkan’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için yoğun bir çaba gösterilecek.

        BEŞİ ARASINDAN SADECE BAŞARIR

        Ali Mahir Başarır hakkındaki fezleke görevden alınan CHP’li Yalova Belediye Başkanı’nın davasında mahkeme heyetine gösterdiği tepki nedeniyle.

        Ancak o olayda aralarında CHP Genel Başkan yardımcılarının da bulunduğu beş milletvekili hakkında fezleke düzenlenmişti.

        Bunların içinden sadece Başarır’ın dosyasının karma komisyona gönderilmesi dikkat çekti.

        Milletvekilleri hakkındaki dokunulmazlığın kaldırılması halinde haklarındaki davalar görülüp bir yıldan fazla ceza almaları durumunda dahi bunun uygulama şansı görülmüyor.

        Çünkü seçim sürecine kadar davaların Yargıtay süreçleri de tamamlanarak sonlandırılmasının olanağı bulunmuyor.

        Tekrar milletvekili seçilmeleri durumunda ise süreç zaten kendiliğinden sıfırlanıp, tekrar dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin sürecin başlatılması gerekiyor.

        Bunun en bariz örneği yakın geçmişte CHP milletvekili Enis Berberoğlu davasında yaşandı; Anayasa Mahkemesi kararı ile süreç donduruldu ve milletvekilliği iade edildi.

        HDP HAKKINDA ÜÇTE İKİ OLMADAN KARAR

        Günün son haberi de Anayasa Mahkemesi’nden geldi; kapatma davası açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine HDP’nin Hazine’den alacağı yardımın dondurulmasına 9’a karşı 6 ayla karar verildi.

        Bu da tartışma içinde yeni bir tartışmayı başlatmaya da yetti.

        Çünkü Anayasa (149) ve Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu’na (52) göre bir partinin kapatılması veya yardımın kısmen veya tamamen kesilebilmesi için Anayasa Mahkemesi’nden üçte iki çoğunluk oyuyla kararın çıkması gerekiyor.

        Anlaşılan o ki davanın görülmesi sırasında Anayasa Mahkemesi üyeleri arasında da bu tartışma konusu olmuş.

        ORAN VE İHSASI REY İTİRAZI

        Üyeler iki nokta üzerinde durmuş…

        İlki henüz kapatma ile ilgili bir karar yokken, harcamalarının terör örgütlerine gittiğine ilişkin iddia konusunda da HDP’nin savunması alınmamışken hesaplarını dondurma yoluna gitmenin ihsası rey anlamına geleceğine vurgu yapılmış.

        Bunun üzerine HDP’nin savunmasının alınıp alınmaması konusu da yeni bir oylamaya neden olmuş; burada da karar 8’e karşı 7 oyla alınmış.

        Görünen o ki mahkemenin eski üyeleri bu konuda daha temkinli bir tutum takınmış…

        KAPATMA SANDIĞA KADAR YETİŞİR Mİ?

        Tartışma da bu noktada başladı; birçok hukukçu bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerken, bazı hukukçular da partinin hesaplarında geçici donma yapıldığı, dolayısıyla bunun kesilme kararı olmadığını ileri sürdü.

        Aktarıldığına göre Anayasa Mahkemesi’nde de konu tartışılmış, Refah Partisi hakkında açılan kayıp trilyon davasından örnek verilmiş.

        O davada da kapatma kararından 4 gün önce partinin hesaplarının dondurulduğuna vurgu yapan üyeler olmuş.

        Ancak dün AK Partililerin de arasında bulunduğu Anayasa hukukçularından hangisi ile konuşsam karardan hoşnut değildi, hepsi de karar için gereken 2/3 şartına dikkat çekiyordu.

        Hangi parti olursa olsun, bunun yolu bir açıldı mı başka bir aşamaya gider, çünkü siyasi partiler hakkındaki kapatma kendine özgü süreci olan davadır.

        Ceza davasındaki her kurum ve müesseseyi bu davaya uygulamak olanaklı değildir.

        O nedenle hem Anayasa’da, hem de Anayasa Mahkemesi Kuruluş Kanunu’nda özel şekilde yeri vardır; o maddelerin hiç birinde de tedbir uygulaması diye bir kural yoktur.

        Ya Hazine yardımından tamamen veya kısmen kesilmesi veya kapatılması şeklinde karar alınabilir.

        Onun ötesinde bir hüküm mümkün olmamalıdır; çünkü kanununda yeri yoktur.

        RP HAKKINDAKİ KARAR GİBİ

        Burada RP hakkındaki kayıp trilyon davasından söz edilebilir, ancak orada dahi karar kapatma sonrasında geldi.

        O davada da bugün AK Parti’nin önemli mevkilerinde bulunan çok sayıda kişi yargılandı ve bazıları beraat ederken, bazıları da mahkum oldu.

        Sonrasında da zaten parti kapatmanın zorlaştırıldığı süreç bizzat AK Parti tarafından hazırlanan Anayasa düzenlemesiyle getirildi.

        Görünen o ki HDP hakkında 10 Ocak günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı savunmasını yapar…

        Anayasa Mahkemesi HDP’ye bir ay içinde savunma yapması için süre tanır.

        HDP bir ayın dolumuna yakın ek süre ister; ardından Anayasa Mahkemesi kararını verir ve kararı yazması için raportöre gönderir ki bu da iki ay demektir.

        Eğer seçim 30 Nisan tarihinde yapılacaksa, ya tam seçime girerken HDP hakkında kapatma gelir ki bu listelerindeki milletvekillerinin de bir anda açıkta kalması demektir.

        Ya da seçim sonrasına kalır…

        BAŞKAN SEÇİMİ BELİRLER

        Sürecin nasıl ilerleyeceğinin bir diğer göstergesi de Anayasa Mahkemesi Başkanlık seçimidir.

        Eğer Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan aday olup 1,5 yıl için yeniden seçilirse, parti kapatmaya çok sıcak bakmadığı için HDP davası da ileri bir tarihe gider.

        Yeni bir isim gelirse de sürelere ilişkin yetki elinde olduğu için HDP’ye ek süre vermez, Mart sonunda veya Mayıs başında da partinin kapatılmasıyla karşılaşır.

        Peki HDP buna hazırlıklı mı derseniz, kendinden önce 9 partisi kapatılmış, birçoğu da tam da bugünküne benzer süreçlere tanıklık etmiş bir hareketin hazırlıklı olmamasının imkanı yok.

        HEP ile başladı, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, ÖZGÜR PARTİ, DTP, BDP, DBP VE HDP ile bugüne geldi…

        Bir yenisinin olmamasının da imkanı yok…

        Yukarıdaki partilere bakıldığında, kapatmanın oy artırımından öte bir sonuç getirmediği de ortada…

        Tıpkı Türkkan ve Başarır hakkındaki karar gibi…

        Anlaşılan o ki 10 Ocak ilginç bir gün olacak…

        Diğer Yazılar