Muharrem İnce hakkında izlenimlerim

CHP’den istifası sonrası bir rüzgar yaratmayı başardı mı?

2018 seçimlerine giderken gösterdiği performansı yakalayabilecek mi?

Yeni bir şeyler anlatıp, farklılık yaratabilecek mi?

Perşembe akşamı Habertürk TV’de yaptığımız Muharrem İnce yayınına giderken kafamda bu sorular vardı.

İnce için 24 Haziran 2018 seçimleri sonrası "CHP’den ayrılıp yeni bir parti kurarsa bu rüzgarı devam ettirebilir, CHP’nin içinde kalırsa yanlış yapar" diye yazmıştım ancak ‘zamanın ruhunu yakalamak’ diye bir şey var.

Acaba İnce zamanın ruhunu yakalayabildi mi? Yoksa 2018’in üzerinden çok sular mı aktı?

3 saatlik yayının ardından şunları söyleyebilirim:

Muharrem İnce kesinlikle ekran ışığı olan bir siyasetçi.

İyi bir hatip, seyirciyi yakalamasını biliyor, reyting açısından cazip. Kesinlikle bir star elektriği var.

Hem siyasette hem medyada bu çok önemlidir.

Kısa cümleler kuruyor, vurucu yerleri yakalıyor.

CHP TAKINTISI

Ancak çok fazla CHP takıntısı var. "Partim bana şunu yaptı", "Partim beni desteklemedi", "Partim seçilmemi istemedi"…

İnce’nin CHP’ye vurması mevcut CHP yönetimine kızanlarda bile tepkiye neden olmaya başladı. Böyle devam ederse Kılıçdaroğlu’na bırakın zararı yararı bile olabilir.

Muharrem Bey’in ikinci bir takıntısı da 24 Haziran gecesi. Dönüyor, dolaşıyor o gece nerede olduğu ile ilgili hikayeler anlatıyor, gerekçeler buluyor.

Bu artık bir saplantı izlenimi veriyor.

Muharrem İnce şayet yeni bir parti ile çıkıp bir alternatif olmayı vaat ediyorsa hikayesini kişisellikten uzaklaştırmak zorunda.

Çıkışının kendi mağduriyetinden bağımsız olduğunu seçmene inandırmalı. Fakat bunu yapmak için artık 2018 ile arasına kalın bir duvar örmesi şart.

DENİZ BAYKAL'DAN GELEN MESAJ

Muharrem İnce’ye CHP’nin içinden destek gelir mi? Partiden kopacak olanlar var mı?

Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın tavrı tartışma konusu olmuştu. Baykal’a çok yakın bir isim olan Mehmet Sevigen ile yayın öncesi konuştum. Bana "Nagehan, Deniz Bey partide kendisinin tavrını merak edip beni arayanlara şu mesajı iletmemi istedi: Kimse kıpırdamasın, herkes partisinde kalsın."

Sevigen, ikinci kez arayıp Baykal’ın kızı Aslı Hanım’la da konuştuğunu ve Deniz Bey'in mesajını onun da teyit ettiğini, bunu aynen yayında söyleyebileceğimi ifade etti.

Kısacası şu aşamada Deniz Baykal her ne kadar Kemal Kılıçdaroğlu çizgisini benimsemese de İnce’ye yeşil ışık yakmıyor ancak bu hep böyle devam edecek değil.

Baykal’a yakın birçok isimle konuştum, bendeki izlenim İnce bir ivme yakalarsa bu havanın döneceği yolunda. Kısacası herkes bir ışık görmeyi bekliyor.

İNCE KENDİSİNİ NASIL TANIMLIYOR?

Memleket Hareketi sağda mı, solda mı?

Ulusalcı bir söylemle mevcut CHP’ye karşı çıkıyor.

Peki kendisini ulusalcı olarak tanımlıyor mu?

Muharrem İnce "Ne sağ ne sol, biz cumhuriyetçiyiz" dedi.

RÜTBELERİ SÖKMEKTEN DEVLET SÖYLEMİNE...

Malum CHP’nin içinden İnce’nin çıkışına yönelik Saray Operasyonu, Devlet Operasyonu gibi yakıştırmalar yapılıyor.

Benim sorum üzerine bu ithamlara bizim yayında kendisinin verdiği tepkilerle ilgili kişisel gözlemim şu:

Saray Operasyonu yakıştırmasına net ve sert karşılık veriyor. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’a başından beri çok ağır eleştirilerde bulunuyor.

Ancak benim konuştuğum CHP yöneticileri Saray Operasyonu tabirinden çok Devlet Projesi tabirini kullanıyorlar. “Muharrem İnce mevcut rejimin ‘yerli ve milli’ muhalefet yaratma planının bir parçasıdır” diyorlar.

İnce’ye bunu ısrarla sorduğum halde her seferinde lafı Saray Operasyonuna getirdi. Kendi siyasi hareketi için ‘Devlet Projesi’ tabirini kullananlara cevaptan kaçındı.

CHP çevreleri devlet derken güvenlik bürokrasisi ve istihbarat çevrelerini kast ettiklerini açık açık söylüyorlar.

Muharrem İnce ise bizim yayında bu söyleme karşı “Ben devletimi seviyorum” diye karşılık verdi.

24 Haziran seçimlerine giderken generallerin apoletlerini sökerim diyerek meydan okuyan bir Muharrem İnce vardı.

Bugün ise devlete toz kondurmayan üsluba sahip bir Muharrem İnce var.

Altı çizilmesi gereken önemli nokta bu.