Gecenin kazananı kara sinek
Başkan yardımcıları arasında geçen televizyon tartışmasında Kamala Harris’ten beklenen öncelikle Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden’a sadık olduğunu kanıtlamak, ardından da Biden’a bir şey olursa göreve hazır olup olmadığına Amerikan halkını ikna etmekti. Donald Trump’ın Başkan Yardımcısı Mike Pence’inse tek bir rolü vardı: Her ne pahasına olursa olsun Trump’ı savunmak, daha doğrusu Trump’ı temize çekmek. İki adayın da bu açıdan kendilerinden bekleneni verdiğini söylemek mümkün.
Kamala Harris hakikaten de Başkan olmaya hazır gibi. Belki biraz daha tecrübe gerekiyor, ama izlerken acaba Demokrat Parti’nin adayı en başta o olsa mıydı diye düşünen tek kişi ben değilim herhalde. Yine de gözünü 2024’e dikmiş değil de Biden’la tam bir ekip olduğunu gösterdi. Mike Pence’in tek numarasıysa Trump gibi kontrolsüz birine karşı olgun, saygılı, başkan’vari gözükmek. İkilinin karşılıklı düzeyi, birbirlerine saygılı yaklaşımları Trump-Biden kapışmasının düzeysizliğinden sonra fazla olgun, hatta sıkıcı bile denebilir. Böyle bir ekran kavgası bekleyenler karşılarında TRT’nin“Pazar Konseri”ni buldu.
SİNEK NASIL SIZDI
Ama bütün bunların önemi yok. Çünkü bu televizyon tartışması sadece ama sadece Pence’in kafasına konan kara sinekle anılacak. Bu kadar temizlik tedbirinin alındığı bir ortama, adayların arasında hiçbir işe yaramayan pleksiglas konmasına, virüsle mücadele edilmesine rağmen o kara sinek sızmayı başardı. Kara sineğin neye konması gerektiğine dair sosyal medyada anında teoriler, meme’ler ve gif’ler üretildi tabii ki. Ama Pence sineği gerçekten fark etmedi mi? Fark etmemesi gerçekten onun aslında bir robot olduğuna işaret mi? Joe Biden da fırsatı kaçırmadı, tartışmanın hemen ardından elinde sinek raketiyle poz verdi.
Bu düzeyli televizyon tartışmasından başka neler öne çıktı?
Çok kişi bilmiyor ama Mike Pence’in geçmişinde muhafazakar bir radyoda dört-beş sene boyunca yaptığı sunuculuk var. Başkan Trump ekranda rating uzmanıysa, radyoda darbe bildirisi okumaya elverişli sesiyle Pence’in de hitabeti epey kuvvetli. Ama bu hitabeti özellikle hiçbir soruya yanıt vermemekte kullandı. Kürtaj konusunda ne düşünüyor? Yanıt yok. Başkan ırkçı mı? “Onun Yahudi torunları var.” Olgun, düzeyli, ses tonu iyi de laf çevirme uzmanı.
Bir de bu gece Pence’in gerçekleri eğip bükme konusunda Trump’tan geri kalmadığını fark ettik. Alternatif gerçeklere o da bayılıyor, ama daha ağır başlı biri olduğu için onun ağzından çıkınca “yalanmış” gibi durmuyor pek çokları için.
KADIN ERKEK FARKI
Pence’in kibarlığı da samimi değil. Zira program boyunca hiç yanıt sürelerine saygı göstermedi. Türkçe öğretmeni tipindeki moderatör ağırlığını koysa bile —ki geçen haftaki sunucudan kat be kat iyiydi— son ana kadar kuralların kendisine pek işlemediğini gösterecek şekilde sözüne devam etti. Kamala Harris de birkaç yerde süresini aşmaya çalıştı, ama Pence kadar diretmedi. Çünkü beyaz erkek hayatta her şey gibi ekranda konuşmanın da sadece kendi ayrıcalığı olduğuna inanıyor. Ne yazık ki hakkını arayan kadınlar, özellikle de bir azınlığa mensuplarsa öfkeli, azgın olarak küçümseniyor.
Kamala Harris yine de bu dengeyi iyi tutturdu, özellikle “Sözüm kesmeyin, konuşuyorum,” cümleleri puan topladı. Ve onun da yüz ifadeleri meme ve gif oldu. Yakında t-shirt olarak piyasaya çıkar bu slogan.
Bu televizyon tartışmasının önemi biri COVID-19 hastası olan 70’lerin ortasındaki bir adayla, diğeri 80’ine yaklaşan bir başka adayın başına bir şey gelmesi halinde yerlerine gelecek kişinin yeterliliğiydi. Harris bu sınavı daha başarıyla verdi denebilir. Dört yıldır hükümette olmasına rağmen Pence kendi farkını pek gösteremedi, daha çok Trump’ı savunmaya ayırdı enerjisini, dahası sevimli ve cana yakın değildi.
Bu televizyon tartışması seçmenin fikrini değiştirir mi? Hayır. Ama seçmen iki adaya bir şey olması halinde belki daha emin ellerde olabileceğini düşünebilir.
Program kapanırken sunucu 15 Ekim'de Miami'de Biden ve Trump'ın ikinci round'da karşılaşacaklarını açıkladı. Ama bu takvime Trump'ın hastalığı söz konusuyken hala uyulacak mı, göreceğiz.