Yalan dolan üzerine kurulu bir nefret suçu davası
Chicago
Üzerinden koca bir pandemi geçtiği, dünyanın gündemi bambaşka bir yere savrulduğu için unutup gitmiştim ama son yılların en ilginç davalarından biri dün Chicago’da görülmeye başlayınca bütün dikkatimi bu olaya verdim. Üstelik tam da yerindeyken…
2019’un Ocak ayında “Empire” dizisindeki eşcinsel oğul karakterini oynayan Jussie Smollet’nin gece evinden sandviç almaya çıkarken saldırıya uğradığı haberiyle sarsıldı bütün dünya. Henüz “Black Lives Matter” protestoları bütün dünyaya yayılmamıştı, ama Trump başkandı ve her türlü azınlık için nefret söylemini körüklüyordu. Smollet de hem siyah hem eşcinsel olmasından dolayı Trump yanlılarıyla özdeş kırmızı MAGA şapkası takan iki beyaz tarafından saldırıya uğramış, üstelik üzerine çamaşır suyu dökülmüş, boynuna urgan bağlanmış, adeta kölelik yıllarındaki gibi linçten kurtulmuştu.
Haber duyulur duyulmaz herkes ama herkes Smollet’ye destek olmak için yarışa girdi. Kamala Harris’in attığı destek tweet’i hala duruyor. Olaydan hemen sonra sahneye çıkan Smollet acısını hayranlarıyla paylaştı, televizyon söyleşilerinde göz yaşları döktü. Siyah başkana ve LGBT+ haklarına rağmen aslında Amerika’nın hiç de ilerlemediği gerçeğini gözümüzün içine soktu. Ve işte bu hafta Chicago’da bu olayın davası görülmeye başlandı. Ama ufak bir farkla: Sanık sandalyesinde polisi ve kamuoyunu kandırdığı gerekçesiyle Smollet var.
Chicago suç oranı çok yüksek olsa da ülkenin en özgürlükçü şehirlerinden biri.
Burada hemen her gün birileri öldürülüyor; ama bu cinayetler belli bir bölgeye ait, kentin kendi iç çatışmasının sonucu. Her şey bir yana burası homofobik denemez. O kadar ki şehrin kaldırımlarında gökkuşağı bayrakları asılı “Boystown” adlı bir semti bile var. Yıllardır istikrarlı bir şekilde yüksek oranda Demokratlara oy veren bu şehirde Trump seçmeni bulmak neredeyse imkansız. Olay sırf bu açıdan bile kuşku uyandırıcıydı.
Sabaha karşı 2:00’de Chicago’nun eksi 15 derece soğuğunda bölüm başına 100 bin dolar kazanan birinin alt sınıfların karnını doyurduğu Subway sandviç zincirine yürümesi de kafamı kurcalamıştı. Canı gerçekten Subway çektiyse, ABD’de de Yemeksepeti muadilleri epey yaygın.
Siyah ve eşcinsel, ama yeteri kadar ünlü değil.
Bu gibi nefret saldırıları yankı bulsun diye hedefini çok iyi seçiyor, oysa Smollet’i sokakta görüp tanımama ihtimali tanımaktan daha fazla. Şöhrete ulaştığı “Empire” dizisi Siyah Amerika’da epey yankı uyandırdığı ilk sezonundan sonra irtifa kaybetti. Hala yayında mı, bitti mi, devam ediyor mu, bakmadım bile. O kadar önemsiz artık. 2019 kışında da önemsizdi. Her şey bir yana, bir tane bile ırkçı beyaz izleyicisi var mıdır emin değilim.
Tabii ki bu soru işaretleri ve Smollet’nin ifadesindeki boşluklar başkalarının da dikkatini çekti. Dave Chappelle saldırı haberlerinden sonra Siyahların özellikle sessiz kaldığını söylüyordu Netflix’teki gösterisinde. “Çünkü hepimiz bu herifin düpedüz yalan söylediğinin farkındaydık.”
Polis de kuşku duymaya başladı.
Smollet yalanı anlaşılmasın diye hem birbiriyle çelişen sözler söyledi, hem de soruşturmanın ilerlemesi için işbirliği yapmadı. Polise incelemeleri için telefonunu vermedi, sağlık kayıtlarını paylaşmadı. Sokak kameralarında da saldırı yoktu. Nitekim olayın duyulmasından birkaç gün sonra Chicago polisi bu sefer oyuncu hakkında soruşturma başlattığını açıkladı ve işin rengi değişti.
İddialara göre Smollet dizideki rolünden ve aldığı ücretten hoşnut olmadığı, kontratını yeniden düzenletmek istediği için böyle gündeme gelme yolunu seçmişti. Diyorum ya “Empire” zaten ivme kaybetmeye başlamıştı diye, Smollet’nin karakteri de iyice anlamsızlaşmıştı. Saldırıya uğrayıp mağdur olarak gündeme gelince kamuoyunun sempatisini kazanacağını, böylece dizideki rolünün artacağını hesapladı büyük ihtimalle. İşte tam da bu aşamada olaya iki Nijeryalı erkek kardeş dahil oldu.
Saldırıyı iki beyaz yaptı, ama iki Nijeryalı gözaltına alındı.
Chicago polisi önce Nijerya dönüşü O’Hare havalimanında vücutlarındaki yağ oranı büyük ihtimalle yüzde 1’i geçmeyen bu aşırı fit iki kardeşi gözaltına aldı. Ama kısa süre sonra onların sanık olarak değil, tanık olarak sorguladığı ortaya çıktı. Bu iki kardeş belki homofobik olabilirdi – pek çok Afrika ülkesi gibi Nijerya da eşcinsellere sempatiyle bakmıyor – ama herhalde ırkçı değillerdi. Smollet önce saldırganın “beyaz” daha sonra da “açık tenli” olduğunu söylemişti. Ama her şey bir yana, bu iki kardeş aslında onun çok yakın arkadaşları, hatta vücut geliştirme hocalarıydı. Üstelik oyuncudan para da almışlardı.
Bütün bunlar davaya kadar ortaya çıktı, her yeni bilgide Smollet de insan içine çıkamayacak kadar rezil duruma düştü. Pazartesi günkü duruşmada Nijeryalı kardeşlerden biriyle sözde saldırıdan bir saat 10 dakika önce konuştuğu ortaya çıktı. Dahası, kardeşlere 3500 dolar para transferi yaptığı da anlaşıldı; güya Nijerya’da satılan ve ABD’de yasal olmayan bir kas geliştirme ilacı içinmiş. Kardeşler daha önce de saldırı malzemelerini almaları için kendilerine Smollet tarafından 100 dolar ödendiğini söylemişti.
Duruşmanın bombası sauna seansları ifşası oldu.
Jussie Smollet’nin avukatlarına göre oyuncuya gerçekten saldırıldı ama kardeşler bunun tezgah olduğuna dair bir yalan uydurup duruşmada ifade vermemek için birer milyon dolar istedi. Kardeşlerle Smollet arasındaki “arkadaşlık” da duruşmada başka bir şekil aldı. Kardeşler geçen hafta hep birlikte saunaya gittiklerini ama buraya eşcinsellerin müdavim olduğunu bilmediklerini söylemişti. Dün Smollet hikayeyi daha da renklendirdi: Saunada özel bir kabin tuttuğunu, birbirlerine dokunduklarını, duvarlarda gay pornoları olduğunu, striptiz kulübünden çıkıp ikinci kez gittiklerini, orada birlikte öpüşüp mastürbasyon yaptıklarını açıkladı. Ama “ırkçı nefret saldırı” mağduru olduğunda da ısrarlı.
Duruşmanın daha ilk günü bunlar ortaya saçıldı. Ortada böyle eğlence varken başka neyle ilgilenebilirim, hangi televizyon dizisi gerçek hayatın yerine geçebilir?