Konuşulan senaryolar
Bir de yanıtını belki hiçbir zaman bilemeyeceğimiz bir soru var. Böylesi dönüm noktalarında her zaman karanlıkta kalan birkaç an vardır, tarih ilerlese de sır perdesi aralanmaz. İmamoğlu davasından bir gün önce Erdoğan ve Bahçeli arasındaki 48 dakikalık baş başa görüşme artık böyle bir gizem barındırıyor. Resmi açıklamalar yapıldı elbette, ama bugünden bakınca o görüşmenin de bağlamı değişiyor.
Artık İmamoğlu davasını o görüşmeden ayrı düşünmek imkansız. En azından kamuoyundaki kanı bu görüşmenin de en önemli soruyu, Ekrem İmamoğlu’na neden siyasi yasak geldiğinin yanıtını içinde barındırdığına dair.
İktidarın iki ortağının önceki gün bu konuyu konuşmamış olmaları imkansız. İkisi de taktik ustası olan liderlerin böylesi bir siyasi yasağın doğuracağı sonuçları öngörmemeleri de.
Derler ki Tayyip Erdoğan’ın en büyük avantajı şansı, en büyük şansı da yıllarca karşısında ona meydan okuyamayacak cılız bir muhalefet bulması. Erdoğan’ın başarısı aynı amanda şansı fırsata çevirmesini bilmek, her zaman başkalarından birkaç hamle önde davranmaktı.
İstanbul seçimlerinin iptal edilmesinin nasıl sonuçlandığının farkındaydı, bu siyasi yasağın da ilk kez karşısına tehdit olabilecek bir lider çıkardığını okumuyor olamaz. Yorgunluk, bıkkınlık, bir anlık panik mi? Dün AK Parti’nin destekçileri bile kendi aralarında İmamoğlu’nu kastederek “Bu adamdan kahraman çıkardınız,” diye sitem ediyordu. Keşke gerçekten bilebilsek.
İmamoğlu’nun cezasının temyizi var, Türkiye’de yargı süreçlerinin normal takvimine göre en az iki yıl geçmesi gerekiyor cezanın netleşmesi için. Bu da İmamoğlu’na seçimlerde aday olma, hatta siyasi yasak mağduriyetini sırtında taşıyarak aday olma kapısını açıyor. AK Parti’nin ilk seçim zaferi de Erdoğan’ın muğlak siyasi geleceğinin gölgesinde yapılmış, sonradan bir yolu bulunmuştu. İstenirse Ekrem İmamoğlu için de bir yol bulunacağını en iyi Erdoğan’ın biliyor olması gerek.
Hızlandırılmış karar alınır, seçimden önce İmamoğlu’na yasak gelirse bu bile bir felaket senaryosu değil. Olsa olsa İmamoğlu’nun o yasaklı yıllarında karış karış Türkiye’yi gezip, daha da tecrübe kazanmasına, halkla birebir temasına, çok daha güçlü bir lider olarak yasak sonrasına hazırlanma fırsatı veriyor. İmamoğlu’nun tıpkı Erdoğan’da olduğu gibi bir çekim gücü var, iki yıllık siyasi yasak ona tabanını sağlamlaştırması için mükemmel bir fırsat olur.
Epey bir zamandır AK Parti çevrelerinde konuşulan bir seçim senaryosuna belki şimdi gerçekten kulak kabartmak gerekiyor. Hesaplar Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerine kuruluydu yazdan beri konuşulan bu senaryoda. Doğal olarak Erdoğan kolaylıkla kazanıyor. Ancak Meclis çoğunluğunu kaybediyor ve ülke iki sene sonra yeniden seçime gidiyor.
Şimdilik senaryolar, ihtimaller, spekülasyonlar… Ama görünen İmamoğlu’na her şekilde piyango vurduğu. “Win-win” bu gibi senaryolar için mi kullanılıyordu?
Ekrem İmamoğlu bugüne kadar sadece hevesliydi, bugünden sonra kararlı.