Odadaki yetişkin
Dün HDP kulislerinden aldığım bilgiye göre Cumhurbaşkanı adayları büyük ihtimalle bir kadın olacak, ibre de şimdilik Meral Danış Beştaş’ı gösteriyor. HDP’nin aday çıkararak verdiği mesaj çok net. Tıpkı belediye seçimlerinde olduğu gibi kendilerinin oyun kurucu parti olduğunu biliyorlar ve bunu hatırlatmak istiyorlar. Canan Kaftancıoğlu’ndan Necati Özkan’a yerel seçim başarısını kendisine mal edip tarihi yeniden yazan pek çok kişi oldu, ama muhalefet HDP’nin hakkını hiç teslim etmedi. Üçüncü aday çıkışı Altılı Masa’ya seçimi nasıl kazanacaklarını yüksek sesle bir kez daha hatırlatma fırsatı tanıyor.
HDP bir de oyunu bozmak istiyor. Kendilerine terörist muamelesi yapılmasından, sadece kapalı kapılar ardında görüşülmesinden, dolaylı mesaj yollanmasından, HDP’yle diyaloga girme ürkekliğinden rahatsızlar ve bu duruma son vermek istiyorlar. Konuştuğum partililer iktidarın yarattığı milliyetçi dalgayla muhalefeti HDP’ye karşı mesafeli durma tuzağına düşürdüğü görüşünde. Bir başka deyişle iktidar muhalefeti korkutarak HDP’den uzaklaştırıyor, böylece seçimde verilecek desteğin de önünü kesmek istiyor. İktidarın bu oyununu okuyamayan muhalefete karşı HDP bir çıkış yolu öneriyor aslında.
OYALANMAKTAN BIKTILAR
Son bir yıldır Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna yansımayan mesaileri arasında HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’la kapalı kapılar ardında yürüttüğü temas var. İdare etme huyu bilinen Kılıçdaroğlu vakti geldiğinde HDP’nin taleplerini dinleyeceğini söyleyip zaman kazanmaya çalışıyor. HDP ise seçime altı ay kala hala Altılı Masa’nın bir adayı olmadığını, dahası kafalarının karışık olduğunu görüp kendi yolunu çizmeye karar veriyor, meydan okuyor.
Bu hamle aslında AK Parti’yi yenmek isteyenler arasında HDP’nin “odadaki yetişkin” olduğunu da hatırlatması. Ağırdan alan, sanki acelesi yokmuş gibi davranan masayı uykudan uyandırmak. Çünkü HDP sadece Türkiye için değil, kendileri için de bu seçimin son çıkış yolu olduğunu biliyor. Hazine yardımı durduruldu, parti kapatılabilir… HDP’nin de tek çıkış yolu AK Parti’nin kaybetmesi.
Aslında HDP’nin ne istediği birkaç ay öncesinden belliydi. Parti ana akım medyada pek yer almayan bir tutum bildiri açıklayarak demokratik taleplerini iletti. Aralarında kadın hakları, ekonomide eşitlik, yargı bağımsızlığı, barışçı dış politika gibi talepler olan bu bildiriye Altılı Masa da pek ilgi göstermedi. Halbuki demokrasiye inanan herkesin altına imza atacağı, Altılı Masa’nın her üyesinin de en az beşinde gözü kapalı anlaşacağı taleplerdi.
HDP asgari müştereklerde birleşerek açılacak diyalog kapısıyla hem muhalefetin elini rahatlatmak hem de diyaloga meşruiyet kazandırma peşinde. Demokratik müştereklerde uzlaşmanın “teröristlerle görüşüyorsunuz” anlamına gelmeyeceğine inanıyorlar. Dahası, bu ithamı yapacak taraf olan iktidar bile HDP’yle görüşmeye gittikten sonra muhalefetin hala ürkek davranması, hiçbir adım atmaması da gözden kaçmıyor. HDP yönetimine yakın bir kaynaktan öğrendiğime göre muhalefetin kendilerini sürekli dışlaması asıl partilerine suçlu muamelesi yaptırıyor.
Kılıçdaroğlu ve CHP bugüne kadar HDP’nin açık ve şeffaf görüşme taleplerine İYİ Parti ve ulusalcı-sağ seçmeni bahane ederek karşı çıktı. HDP en azından bir süre için bu bahanenin hassas dengede bir araya gelen muhalefetin haklı bir kaygısı olduğunu düşünerek ses çıkarmadı. Hatta Altılı Masa üyelerinden kendilerine yönelik eleştirileri de sineye çekti. Ancak zaman geçtikte açık açık kendisini HDP’nin desteğini alacak tek aday olarak konumlandıran Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerini oyaladığını düşünmeye başladılar.
ÇÖZÜMÜN ADRESİ MUHALEFET
Muhalefete çok fazla zarar veren ulusalcı-sağ zihniyetin sürekli HDP’yi “AK Parti’yle anlaşacaklar,” diye konumlandırması da açık bir diyalog ortamı olmamasından besleniyor. AK Parti’nin barış sürecine dönmesi HDP’nin işine gelir, her siyasi parti de kendi çıkarı doğrultusunda hareket edecektir. Ama HDP’nin iktidardan artık beklentisi yok, çözümün muhalefet olduğuna inanıyor ve bu yüzden Altılı Masa’ya çağrı yapıyor. Başörtüsü düzenlemesi için AK Parti’yle görüşmeyeceklerini açıklamaları muhalefetin elini rahatlatacak bir adım, bundan sonraki hamleyi muhalefetten bekliyorlar.
HDP’lilerin bana aktardığına göre masanın parçası olmak, ittifak yapmak, ortak adayla seçime girmek değil istedikleri. Oturup konuşmak. Kendi beklentilerini ve taleplerini aktarmak, dinlemek.
Bu diyalog kaçınılmaz, Altılı Masa’nın adayı belli olduğunda zaten HDP’nin kapısına gelecek. Ama HDP bu görüşmelerin şimdi başlamasını istiyor. Seçimin birinci turuyla ikinci turu arasında sıkışıp kalan iki haftada değil, şimdi. Yüzde birlik oya sahip şeriatçı parti, adını masaya oturana kadar hiç kimsenin duymadığı bir tabela partisinin dediklerine kıymet verilirken Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin isteği çok abartılı olmasa gerek.