Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

GEÇEN sezon Bursa'nın maçlarını izlerken coşku hissediyordum. Bu sezon ise hissettiğim duygu çaresizlik oluyor. Evet Timsah, Süper Lig'de yine ders vermeye devam ediyor ama Şampiyonlar Ligi'nde daha özel bir performans sergilemesinin hayalini kuruyordum. Olmadı...

Bunun çok çeşitli sebepleri var... Ama en temeldeki farkı dün gece sahada olan iki oyuncu üzerinden anlatabiliriz herhalde...

Bunlardan biri Turgay Bahadır... Türkiye'deki performansıyla "Yeni Hakan Şükür" olarak lanse ettiğimiz Turgay'ı izlerken onun da çaresizlik hissine kapıldığını düşündüm dün bir ara. Turgay'ı farklı kılan özellikleri var. Modern futbolun ihtiyaçları bunların çoğu. Ama bunların önemli kısmı bir futbolcu olmak için gerekli temel gereksinimler. Kimse kusura bakmasın ama halen futbolun alfabesini öğrenme konusunda eksik olan ülkemizde, Turgay sahip olduğu niteliklerle farklı bir oyuncuya dönüşüyor olabilir. Fakat en sıradan oyuncusu bile temel pozisyon bilgisini almış, gerekli fiziksel donanıma sahip, atletik seviyeleri üst düzeyde, koordinasyon özelliği gelişmiş oyuncu topluluğu karşısında sıradanlaşabiliyor. Teknik kapasite ve hızının üst düzeyde olması gerekiyor rakibe pozisyonlarda üstünlük kurabilmesi için ama o yeteneklere haiz olmayınca özgüven de her geçen dakika azalıyor.

Diğer bahsetmemiz gereken isim ise Patrice Evra. Aslında Vederson ve Evra. Brezilyalı'yı az sonraya bırakıp Fransız'a değinelim. Sağ bekte tecrübesiz bir isme sahip olan Manchester United maç boyunca akınlarını ağırlıklı olarak soldan kurmaya çalıştı. Evra'yı ilk yarıda zaman zaman adeta bir oyun kurucu kimliğinde gördük. Takım arkadaşları onun yaptığı kanat bindirmesine göre yerleşiyorlardı. Evra çok uç bir örnek aslında. Kimilerine göre dünyanın en iyi sol bekinden bahsediyoruz. Ama maç başladıktan kısa süre sonra ön alanda yerleşerek Bursa'nın topu kendi sahasından çıkarmasına izin vermeyen ingiliz ekibinin risk almadan ama hatayı kollayarak oynadığı bilinçli futbola karşı söz hakkımız olmadığını gösteren bir isim.

Bursa tabii ki tarihin en iyi Manchester United'ıyla oynamadı. Hatta Rooney'siz haliyle birçok Avrupa devi için kolay lokma konumuna dönüşebilecek bir ekip Kırmızı Şeytanlar. Fakat bizim için halen çok güçlüler. ilk yarıda temsilcimizi yarı sahasına hapsetmeleri, çıkış için tek şans olarak Ivankov'un degajlarını bırakmaları çok can sıkıcıydı. Bursa bu rakip karşısında duran top üstünlüğünü de kullanamayınca puan ümitleri yine tükendi.

Ve Vederson... Süper Lig'de belli bir standardın altına düşmeyen oyunuyla çok değerli. Ama atletik özellikleri Devler Ligi için zayıf kalıyor. Yaptığı bir hata da golü getirdi. Obertan'a kaptırdığı topu takip etmekte ısrar etti, United onun boşalttığı kanadı hemen doldurup cezayı kesti.

Bu arada, ilk 22 dakika süren acizliğin bu dakika rakibin yaptığı top kaybı sonrası elde edilen gol fırsatıyla biraz olsun ortadan kalktığını ve Bursa'nın o andan 2-0 geriye düşünceye kadar ara sıra varlık gösterebildiğini belirtelim ama sıklet farkı hep kendini gösterdi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar